Havle mutfağa inip kıbleyi öğrenmiş ve odasına çıkıp namazını kılmıştı ama hala kendi iç hesaplaşması sürüyordu.
Bir adamın evinde kalması çok yanlıştı. Evet belki tek değildi ama yinede ona göre yanlıştı.
Kapı çalınca genç kız "girin"dedi içeri giren hizmetlilerden biriydi.
"Sofra hazır Barlas bey sizi bekliyor" genç kız tam itiraz edicektiki hizmetli kız hemen odadan çıktı. Sanırım itirazını kendisi yapması gerekicekti.
Aşağıya indiğinde salon olduğunu tahmin ettiği yere doğru yürüdü. Odaya girdiğinde doğru tahmin yaptığı için sevindi.
Masaya yaklaştığında Barlas sandalyesinden kalkıp genç kızın oturması için bir sandalyeyi çekti.
"Şey kusura bakmayın ama ben sizinle yemesem daha iyi olur"
"Neden?"
"Dinimizce birbirine haram olan bir erkek ve kadının aynı masada oturması iyi karşılanmaz çünkü."
"Zaten evinizde kalarak yeterince günah kazanıyorum" diye geçirdi içinden genç kız.
"Figen!"
İçeri koşarak giren genç hizmetli hemen konuştu
" Buyrun Barlas bey"
"Havle hanım sizinle birlikte yiyecek. Orhanlarada başka sofra kurun masanızda hiç bir erkek bulunmasın."
"Peki efendim"
Havle odadan çıkan kızın ardından mahçup olmuştu. Kendisini iş çıkartıyomuş olarak görüyordu
"Kusura bakmayın başınıza iş çıkartıyorum "
"Sorun değil, sonuçta sizi buraya ben getirdim ve en iyi şekilde ağırlamam gerekiyor"
"Sağolun"
genç kız tam salondan çıkacaktı ki duvarda asılı duran kuran'ı gördü.
"Şey sizden bir şey daha rica edebilirmiyim?"
"Lütfen"
Dedi genç adam ne oluyordu ona o kadınlara bu kadar yumuşak davranmazdı ki hiç.
"Şu duvardaki kuran'ı alabilirmiyim?"
Genç adam bir karşısındaki kıza birde duvardaki asılı duran ve daha adını bile bilmediği kitaba baktı.
"Şey... Tabi.. İçeriğini pek bilmiyorum ama.."
Genç kız o sırada bir şok daha yaşadı. Allahın kitabını bilmiyen bir insan yoktu ona göre. Evet belki okumayan vardı ama bilmiyen...
Ne söyliyeceğini bilemedi bir an, içi gerçekten çok acımıştı.
Havle kuranı duvardan aldı. Tam salondan çıkarken genç adamın sesiyle durdu.
"O kitabın neyden bahsettiğini banada anlatırmısınız."
Havle durdu ve arkasını dönüp genç adamın omzuna baktı. Çünkü gözlerine bakamazdı,haramdı.
"Bunu size erkek bir hocanın anlatması daha doğru olur."
Barlas daha fazla konuşmadı. Sonuçta kızı zorlıyamazdı.
Havle odasına çıktı ve yatağın üstüne oturdu. Bu gün günlerden cumaydı ve bir kaç dakika sonra sela okunurdu. Hemen odasındaki banyoya gitti ve abdestini tazeledi. Odasına dönüp iki rekat abdest şükür namazı kıldı tam o sırada cuma selası okundu. Havle kuranı eline alıp cuma suresini açtı ve hayırlı bir zenginlik için Allaha dua edip okumaya başladı.
Okumayı bitirdiğinde camın kenarına geçti ve dışarı baktı. Korumaların hala etrafta olduğunu gördüğündeyse çok şaşırdı. "Nasıl yani bu adamlar cuma namazı kılmıyor mu?"
Genç kızın içi rahat etmedi ve aşağıya inip kendisini buraya getiren beyefendiyi aramaya koyuldu. Salonda yoktu. Mutfaktada yoktu. Bu koca evde aramakka bulamıyacağını anladığında birine sormaya karar verdi.
Yanından geçen bir hizmetli kızı durdurdu ve ondan çalışma odasında olduğunu öğrendi.
Çalışma odasının kapısına geldiğinde bir an durdu ve yaptığı şeyin doğru olduğuna kendini inandırmaya çalıştı.
Kapıyı tıkladığında içeriden davudi bir ses "gir!" Dedi hemen.
İçeri girdi ve kapıyı aralık bıraktı.
Barlas gelen kişiyi gördüğü gibi ayağa fırladı,ve üstüne çeki düzen verdi.
"Bir şey mi istemiştiniz?"
"Şey aslında ben bir şey sormaya gelmiştim."
"Tabi, lütfen çekinmeyin."
"Adamlarınız cumaya gitmiyecek mi?"
Aslında Havle adamlarınız ve siz demek istemişti ama dili varmamıştı buna.
"Şey.. Yani eğer onlar giderse evi ve bizi kim koruyacak?"
Havlenin yüzü iyicene asılmıştı ve bu soruya nasıl cevap vericeğinş çok iyi biliyordu.
"Siz cumaya gidin Allah meleklerine korutur."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
❤MAFYANIN KARA SEVDASI❤
Historia Corta"sesin"dedi büyülenmiş gibi "beni aydınlığa götürüyor" "Sesi takip et ve aydınlığa gel o zaman Barlas"
