Herkese merhaba Yeni bölümle karşınızdayım . Umarım beğenirsiniz
İyi okumalar
Sarp'ın söylediklerinden sonra orada daha fazla kalamadım . Nasıl kalabilirdim ki? Neden ben ? Benim mi yapmam gerekiyordu bunu ?Bırakıp giden , Beni umursamayan , düşünmeyen insanları ben neden düşüneyim ki ? kulaklarımda ki yankıları susturamıyordum. İçimdeki önemsenme kategorisine girmese bile beynimde sinek varmış gibi rahatsız ediciydi.
Aileni buldum , eğer hayata dönersen onları sana verebilirim ama ondan önce kendini önemsemelisin .
Aileni buldum , eğer hayata dönersen onları sana verebilirim ama ondan önce kendini önemsemelisin .
Benim kendime bile vermediğim değeri neden onlara vereyim? onlar beni bırakırken düşündüler mi? tabi ki düşünmediler zaten düşünmediklerinden dolayı bu haldeyim . Beni sevmeyerek , istemeyerek ,her şeyden mahrum bıraktılar .Küçücük yaşımda sevgiye o kadar muhtaçken nasıl bırakabilirsin bir çocuğu ? İnsan olan bırakamaz arkadaş . Yapmakta değil önemli olan büyütmekti ,emek vermekti ama onu bile yapmadılar . Buna bile layık görmediler daha ne söylenebilir ki? Beni küçük yaşta olgunlaştırdılar . Onlar yüzünden çocukluğumu bile yaşayamadım . Hep beni neden bıraktıklarını ve sevmediklerini düşündüm ama hiç bir zaman bir sonuca ulaşamadım .
Uçurumun dibine biraz daha yaklaşıp bağırmaya başladım " sizin yüzünüzden hayatımı yaşayamadım lan ben huzuru sadece başkalarının yazdığı mutluklarda buldum hepinizin aq " nefes nefese kalan soluklarını düzene sokup " ama bundan sonra böyle olmayacak sırf bana yaşattıklarınızın hesabını sormak için sizi bulacağım ama asla affetmeyeceğim " diye son kez daha bağırdıktan sonra Sarp'ın söylediklerini yapıp onlardan hesap sormanın beni daha çok rahatlatacağının kanaatine vardım .
Evet ben sizden hesap sormadan ölmeyeceğim asla ama asla diye beynime kazıdım acımı , öfkemi ve kinimi unutmamam gerekiyordu .Unutulması mümkün de değildi zaten .Uçuruma karşı bir sigara yaktım .Bağırmak bir nebze güçlü hissettirip beni kendime getirmişti .
Biten sigaramdan son bir nefes daha çekip yere attım .Daha saatler önce Sarp' a kızdığım şeyi kendim yapıyordum kahretsin dengemi bozuyorsunuz işte defolun haykırışlarım arasında arabaya yürüdüm .
Sürücü koltuğunun yanındaki koltuktan telefonumu alıp Sarp'ı aradım ikinci çalışta açıp
"Uhra iyi misin sen ? ne oldu ? "
" tamam kabul ediyorum ama değişmek çok kolay değil .Bunu benden bekleme olur mu ? hem ben onların karşısına çıkmayacağım "
" tahmin etmiştim intikam almadan bırakmayacağını hak ettikleri de bu zaten sen canını sıkma ben yanındayım . Bilmeni isterim ki bunlar senin için değişimi de her şeyi bana bırak yeter sen düşünme " dediğinde artık bu konu hakkında bir harf dahi konuşmak istemediğimden
"Neyse ben " ormana gideceğim dememe kalmadan sözümü kesip
" dönüşte bana gel " dediğinde
" nedenmiş " diye atıldığımda
" gece geç saatlerde yurda nasıl gitmeyi düşünüyorsun acaba hanım efendi " dediğinde haklıydı nereye gidiyordum adım bile attırmazlardı bu saatte bana !!
" önce şu iğrenç lafları etmeden konuş ! Tamam gelince bu konuyu konuşucam zaten " dedim ve bir şey demesine fırsat vermeden kapatıp huzuruma sürdüm .
Hava tam bu saatler zifiri karanlıktı ve Ateş böceklerim şimdi oradadır zaman kaybetmeden benimde oraya gitmem gerek tabi kitaplarımla ...
Gittiğimde tam da tahmin ettiğim gibi Ateş böceklerim orada özgürlüklerini tekrar tekrar hatırlatmak istercesine yanıp sönüyordu. Onlara bakınca özgürlüğü , özelliği ve dokunulmazlığı hissediyordum resmen en kıskandığım yönleri .
Elime yarım bıraktığım kitabını alıp okumaya başladım . Düşüncelerden kaçmak için kitabıma öyle kapılmışken duyduğum ayak sesleri dikkatimin bozulmasını sağladı .
Her zaman benden başka kimsenin olmadığı ormanda birinin olması garipti .
Kitabımı kapatıp sessizce ayağa kalktım . Ses gittikçe yaklaşıyor bu da ister istemez insanı ürkütüyordu. Senaryolar zihnimde oynamaya başlamıştı bile...
Elime yerden bir kalın ağaç dalı aldığımda ayak sesinin kesildiğini duydum .
Ensemde hissettiğim nefesle arkamı dönüp elimdekini kafasına geçirmem bir olmuştu . Başını tutarak yere düşerken duyduğum tek şey " benim Sarp "kelimesiydi .
Duyduklarımı beynim tamamen algıladığın da az önce başka biri sandığım ama benim mal arkadaşım Sarp 'ın yanına oturup ayıltmaya çalıştım . Yazık ya nasıl da sert vurmuştum .
2-3 dakika sonrasında Sarp kendine geldiğinde " iyi misin " dedim kafasını tutarak doğrulmaya çalıştığında acıyla " kafamı yarmadan önce çok iyiydim " sinirime engel olamadan " olum sen niye sessiz sedasız geliyorsun bende başka biri zannettim " dediğimde " sen telefonunu açmış olsaydın ben burada olmazdım " dediğinde elim cebimde gitti . Telefonu çıkardığımda sessizde olduğunu ve 47 tane cevapsız arama olduğunu gördüğümde ağzım kendiliğinden açıldı " ağzını kapat geri zekalı sabahtan beri arıyorum ama duyan yok " dediğinde " sessizdeymiş duymadım " dedim kafasını sallayıp " neyse tamam artık gidelim şuradan sonra konuşuruz" dediğinde ayağa kalkıp onu da kaldırdım ve ormanın çıkışına doğru yol aldık .
Ormandan çıktığımız da Sarp 'ın arabasına ilerleyip onu öndeki yolcu koltuğuna oturturdum ve bende direksiyonun başına geçip " ben yarın alırım onu " dedim ve sarpın evine sürdüm .
Eve girdiğimizde onu salona bırakıp buz almak için mutfağa gittim şişip daha kötü olmaması için el atmam lazımdı .Yanına oturdum kafasını bacağıma yatırıp uzanmasını sağladım. İlk başta 'Ne yapıyorsun 'der gibi baktığında " buz koyacağım " diyerek buzu gösterdim o da bir şey demeden uzandı .
Elimdeki buzu şakaklarının biraz yan tarafına koydum ağzından acı içeren bir inilti çıktığında hemen buzu çektim . Yüzüne baktığımda "dayanman lazım yoksa daha kötü olacak " dediğimde elimi tutup vurduğum yere koydu . Elini çektiğinde yavaş yavaş buzu yaranın üzerinde gezdirdim.Bu gün çok zordu nefret ,kabulleniş ve intikam beslemiştim ama daha fazla düşünmek istemiyordum arkama yaslanıp gözlerimi kapattım .
Değişmeyi hatta dünyamı tekrar inşa edeceğimi belirlediğim gündü . Kanıma işleyen bu dünyamı yakıp yenisi kurmak nasıl olacak ? Hiç bir fikrim olmadan kendimi sarpa bırakmıştım .Sarp ' a güvenim sonsuzdu yanlış yapacağından değil de ben kendimden korkuyordum .
Sarp'la yetimhaneden tanışıyoruz. Bizim yetimhanenin yanında erkeklerin ki vardı . Okul saatlerimiz aynı olduğundan sürekli karşılaşıyorduk . Okullar ve sınıflarda aynı olunca hep bir arada oluyorduk . Sarp sürekli yanıma gelir ve benle konuşmaya çalışıyordu . En son hiç yanımdan ayrılmadan ben ne yaparsam onu yapmaya başladı. Daha sonra bende ona alışınca hep yan yana kalmaya devam etmiştik . Bir gün Sarp 'ı bir ailenin evlat almak istediğini öğrendiğimizde ikimizde üzülmüştük ama yine de ayrılmamıştık . Hep bir kardeş gibi birbirimizi koruruz. Ben ne kadar dışarıya soğuk ve iticiysem sarpa o kadar yakındım . Onunla hiç tereddüt etmeden her şeyi konuşurum .Bugün onun kafasına vurduğumda benim camım yanmıştı. Eğer o bunu bilse ağrımadığını belirten sözcükler sıralardı . Üzülmeyeyim diye bu haliyle şaklabanlık yapardı .Deli çocuk ya iyi ki vardı .
Gözlerimin artık uykuya direnemez hale gelmişti derin karanlığın içine girip uykunun eline teslim oldum.
---------------SON----------
Umarım beğenmişsinizdir oy ve yorumlarınızı benden mahrum bırakmazsanız sevinirim. En kısa zamanda görüşmek dileğiyle
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UHRA ( DÜZENLENİYOR )
Teen FictionHer şeyden umudunu kesip kendini huzurlu hissettiren şeylere adamış yaptığı ise sadece kitap okuyup ateş böceklerinin özgürlüğüyle kendini avutmak olan Uhra ... Uhra'yı kendi oluşturulduğu bataklıktan çıkarmaya çalışan tek arkadaşı , ailesi , ka...