Lanet

8 1 10
                                    

Bölümü cikolatali_parfum sana ithaf olsun bebeğim. Umarım seversin. Neyse iyi okumalar. #_#
$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$

Merhaba ben (Adınız).

(Kişisel ve fiziksel özelliklerinizi kendiniz hayal edin.)

Kitap okumak ve kpop dinlemek en büyük hobilerimdendir.  Zaten Türkiye'de iken Korecan olmuştum. Youtube'da gezinirken Exo'yu gördüm. Çok meraklı değilim ama ilgimi çekmişti. Şarkı ise (İstediğiniz bir şarkı. Ama benim tercihim Lotto veya Monster). İlk dinlediğimde hayran kaldım ve onları iyice araştırdım. İsimlerini ve kendilerini iyice öğrendim. Sonra Koresever arkadaşlarımdan birkaç Kore dizisi istedim. İzledim ve cidden mükemmeldi. Korecan olmayı istedim ve oldum. Ama öyle sahte olanlarından asla olmadım. Onlar sevgili yaptıklarında o sözde fanlardan olmadım. Aksine onları destekledim. Onlar ağladığında oturup ağladım. Yeri geldiğinde onların haber bile olmasa bende onlarla güldüm. Umarım anlatabilmişimdir. Neyse.

Bir hafta öncesine kadar Kore'ye taşındım ve şansım ilk defa güldü. Exo benim yan komşum! O kadar mutluyum ki...

Ya resmen en büyük hayalim gerçek oldu. En çok dilediğim oldu!! Hala inanamıyorum.

İlk günden de canlı canlı gördüm onları. Ama sarılamadım, moral veremedim. Tam bir hayal kırıklığı...

################################################################
Odamdaki mavi ışıklar ile uyandım. Lan!!! Dehşetle kaynağına baktım.
Odanın ortasında siyah, uzun ve düz saçlı aşırı güzel bir kadın vardı. Siyah ve dantelli kısa elbisesi vardı. Siyah topuklu ayakkabısı vardı. Kadın zayıftı. Gülerek bana yaklaştı ve yatağa oturdu. Perdeler kapalıydı ama sonları biraz açıktı.

Yatakta bana doğru yaklaşırken küfür ederek kapıya doğru koştum ve tam açıyordum ki kadın bir eliyle sihir yapıp kapıyı kilitleyen, diğer eli ile beni tekrar yatağa oturttu. Bana yaklaşırken yatağın başlığına kadar geri geri gittim.  Al işte perdenin açık kısmından ben ve o karı gözüküyoruz. Hızla kadına döndüm. Kadın ise dibime kadar girdikten  sonra bir anda bileğime tutundu. Avuç içimi tavana doğru döndürecek şekilde çevirdi. Sonra ise  bileğime bir türlü sözler söyledi.

Bir anda odaya iki tane aşırı güzel  kadın geldi ve bana bakarak eğildiler.

"Merhaba (Adınız.)  İlk önce kendimi ve yanımdaki arkadaşımı tanıtayım. Adım Anna. Yanımdaki arkadaşın ismi ise Mina. Bundan sonra siz emir ve isteklerinizi bize söylemeniz yeterli olacaktır. Doğal olarak da bizim sürekli iletişim halinde olmamız gerektiği için bundan sonra Mina ve ben  beraber bu evde kalacağız.  Bu arada unutmadan yeni Ana Tanrıça bundan sonra sizsiniz. Şu anda istediğiniz güce hükmedebilirsiniz.  Aslında bu bütün güçler için geçerli." Dedikleriyle hafif afallar gibi oldum.

"Peki bunu şimdi denesem olur mu?"  Sorduğum soruyla duraksadı. Ama hemen toparlandı ve gözlerime bakıp onaylar gibi kafasını salladı.

Ben de aklıma gelen şeyle sırıttım. Şimdi ne olacak,biliyor musunuz??? Onlara doğru şirince gülümsedim ve gözlerimi kapadım. Aklıma Anna ve Mina'nın birazdan üstünde olacak hamam böcekleri getirdim ve sadece ona yoğunlaştım. Bir süre sonra etrafımdaki sesler bir ara kesilir gibi oldu. Kendimi boşluktaymışım gibi hissediyorum şu an. Ve bu huzur veriyor....

Tabii bu huzur bir süre sonra gelen çığlıklarla kesildi. Şaşırmıştım ben de. Bunun için etrafta ne olduğunu anlamak için hızla gözlerimi açmamla beraber anırarak gülmem bir oldu. Toplam dört hamam böceği şuan Anna ve Mina'nın muhtemelen sırtında dolaşıyordu ve onlar iki ellerini sırt bölgelerine doğru koymaya çalışmışlar ve bunu yaparken de başları sağa doğru yatmıştı!! Yataktaki daha ismini bilmediğim kadınla ben gülerken --pardon anırırken-- onlar ise böcekleri çıkarmaya çalışıyorlardı. Bu kadar eğlence yeter dedim ve gözlerimi kapadım. Böceklerin yok olduğunu ve bizim şu an benim odamda keyifle oturduğumuzu hayal ettim. Yine aynı şeyler oldu.

Biraz sonra seslerin kesildiğini fark ettim ve gözlerimi yine açtım. Kızların ikisi de bana sinir ve ibne gülümseme ile baktıklarını gördüm.

Aklıma gelen şeyle beraber perdenin tam olarak örtmediği kısmına baktım.

UZAYLI GÖRMÜŞ MASUM KÖYLÜ GİBİ BAKAN BİR ADET CHEN VE SUHO.....

Benimde onlara baktığımı gördüklerinde ikiside aynı anda tek kaşlarını kaldırarak bakmaya başladılar. Sonra ise bakışları odadaki kızlara gitti. Bir süre onlara baktıktan sonra bakışları yine beni buldu.

## Sana iç sesin olarak diyorum ki: Senin ben şansına sokam diyorum başka da birşey demiyorum.##

İçsesim bile beni destekledi lan.

O değilde bunlar hala bize bakıyor olum. Hassekreter. ((Slkfkdkvk)) Ee bunlar da gördüler herşeyi anam. Dudaklarımı endişeyle ısırdım. Ama tabii hemen düzelttim çünkü ikisinin bakışlarında hafif bir koyulaşma gördüm ve açıkcası o pozisyonda inanın sizde o hallerini görseniz  siz de durmak istemezsiniz. Biraz daha öyle kaldıktan sonra onlar içeriye gitmeyi akıl edebildiler ve ben de önüme döndüm.  Tabii odadaki kızların o gözlerimi delen bakışlarıyla karşılaşacağımı bilemeden....

Zavallı ben.....

Açıklama yapmam gerektiğini anımsadım ve konuşmaya  başladım.

"Orada uçan kuşları gördüm de dalmışım,özür dilerim." Hepsi de inanmış olacak ki başlarını tamam anlamında salladılar. Yataktaki adını bilmediğim kadın konuşmaya başlayınca dikkatim ona kesildi.

"Bu arada efendim,ismimi söylemedim. Adım Lisa. Ve üçüncü sekreterinizim. Her bir tanrıçanın normalde bir sekreteri olur ama siz Ana Tanrıça olduğunuz için daha fazla sekretere ihtiyacınız var. Bu yüzden en fazla üç sekreter lazım. Bu arada bu sokağın sonunda bir kafe var ve bu kafenin bir garsona ihtiyaçları var. Maaş da hayli yüksek. İsterseniz orada çalışabilirsiniz.  Son olarak isterseniz bir aynaya bakın. Galiba yaptığım sihir etkisini size erken göstermiş. Korkmayın,size bir şey olmayacak ama  böyle bir olay ilk defa oluyor."

Ben de yüzümde garip bir şeyler hissediyordum. Meğersem bu yüzdenmiş. 

Koşarak masamın üstündeki el aynasını aldım ve yüzüme baktım. Çığlık atacaktım ama vazgeçtim. Çünkü biliyordum. Dudaklarım dolgun ve ruj sürülmüş gibi bordo idi ve bana yakışmıştı. Gözlerim ise baktığında denizi anımsatan masmavi gözler olmuştu. Aynayı biraz kendimden uzaklaştırdım ve yüzüme doğru kısa bir bakış attım. Yüzüme bakan mutlaka bir değişiklik olduğunu sezerdi.

Lisa konuşmaya başladı.

"Efendim izninizle biz odalarımızı seçip dinlenmek istiyoruz. Artık bu evde beraber olacağız. Emirlerinizi yalnız bize bildireceğiniz için doğal olarak da birbirlerimize yakın olmamız gerekiyor."

Kafamı salladım ve kapıyı açtım. Hepsi çıktıklarında onlara el salladım ve kapıyı kapadım.

Aklıma gelen şeyle duraksadım. Perde hala biraz da olsa açık,öyle değil mi?

Açık olan kısma yürüdüm ve perdeyi tam biraz daha açacakken bileğimdeki  işareti görmemle gözlerim pörtledi. Elimde buz mavisinden biraz daha parlak  ve çok küçük olmayan bir yıldız vardı. Yıldıza iki kere dokundum. Odamda birden Anna,Mina ve Lisa belirdi. İlk önce bana baktılar,sonra da eğildiler.

Anna meraklı gözlerle bana bakarak konuşmaya başladı.

"Efendim,galiba söylemeyi unuttuk. O yıldız sizin için birçok amacı var. İki kere dokunduğunuz anda bize bir çağrı geliyor ve anında sizin yanına ışınlanıyoruz. Üstelik o yıldız sizin Ana Tanrıça olduğunuzun bir kanıtıdır." Kafamı salladım. Üçü de odadan çıkıp kapıyı kapadıklarında ise derin bir nefes alarak pencereye baktım.

Galiba orada az önce herşeyi görmüş ve benim değişimimi gören bir Exo var......

××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××

Valla nasıl bir bölüm çıktı elimden bende bilmiyorum. Hayal gücüm ile yazmaya çalıştım ama olmadı gibi. Neyse hepinizi seviyorum canısılar!!

KENDİNİZE İYİ BAKIN

GÜLE GÜLE

SİZİ SEVEN YAZAR♡♡♡♡♡♡

Gizemler Ve KoreHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin