Saat 10'u gösteriyordu .Fakat benim hiç halim yoktu zorlanarak yataktan kalktım.Her zamanki gibi duvarla birkaç saniye bakıştıktan sonra kendimi topladım ve banyoya yöneldim.Gerçekten bugün içimde bir tedirginlik vardı.Çok rahatsızdım.İş görüşmesine gitmek için 1 saatim vardı.
Ama hiç içimde endişe yoktu.Ruhu çekilmiş gibiydi.Daha sonra kendime hiç canım istemese de tost yaptım.
İştahsızlıkla yerken telefonu elime aldım 10.30 olmuştu. Birden irkildim hızlıca dolabımı karıştırmaya başladım ve içinden en resmi kıyafetimi seçtim. Siyah kalem etek ve üstüne pembe çiçekleri olan bir gömlek...
Modaya düşkün olduğum söylenemez .
Telefonumu anahtarlarımı lazım olan her şeyi çantama sığdırdım.
Ayakkabılarımı giyerek sokağa fırladım. Malesef taksi çağırmak filmlerdeki gibi olmuyor 5 dakika bekledikten sonra ne yaptığımı bilmeden koşmaya başladım.İş yerine gittiğimde sadece 5 dakika kaldığını farkettim. Danışmadan bilgi aldıktan sonra patronun odasını aramaya başladım.Adı elimdeki kartta yazıyordu. " Baran Yılmaz" .....
Evet , sonunda kapıyı buldum ve derin bir nefes alarak içeri girdim . Bu adamla görüşebilmek için 3,5 ay gibi bi süredir bekliyordum. Öyle görkemli bir adam değildi. Orta yaşlarda bir adamdı. Saçı hafif dökülmüş . Saçına rağmen gür sakalları vardı. Etrafa sert bakışlar atıyordu.Heyecandan ellerim titriyordu. Konuşmaya başladı:
-- Evet Ayla Hanım kaç yıldır bu işle meşgulsünüz ? Tedirgin bir sesle:
-- 2 dedim.
-- Anlaşılan daha yenisiniz dedi.
Size heyecandan açıklamayı unuttum. Ben mezun olalı 2 yıl oluyor . Ben fotoğrafçılık mezunuyum. Ama iş bulmakta zorlandım . En son bu şirkete geldim. Devam edelim :
-- Sanırım .
-- Sizin gibi azimli kişilere ihtiyacımız var . Ama siz de biliyorsuzunuz ki bu şirkete girmek çok zordur bu yüzden 24 saat içinde bana bir fotoğraf getirmenizi istiyorum benim ilgimi çekmeli
-- NE !!!
-- İstemiyorsanız katılmayabilirsiniz. Seçim sizin..
Çok zor bi karardı. Ama elimdeki tek seçenek olduğu için bunu seçecektim.
-- Peki yarın o fotoğrafı masanızda göreceksiniz . Alaycı bir tonla :
-- Tabiki , Ayla Hanım
Kapıyı kapatırken sinirimi gizlemeye çalıştım. Sinirli sinirli yürürken basamağı farkedemeyip düştüm. Gözlüğümü düzeltirken karşımda bir adam belirdi . Burda çalışan biri olmalıydı. Çok iyimser ve sempatik biriydi. Onun yardımıyla kalktım. Eteğimi çırptım . Ve aceleyle ona teşekkür ettim ve gideceğim anda beni hala tutan kolunu farkettim. O da unutmuş olmalıydı ki utanarak elini hemen kolumdan çekti. Hafif bir tebessümle yollarımızı ayırdık bir yandan yürüyor bir yandan da topuz olan saçımı açıyordum . Bir taksi çağırıp hemen eve gittim ve hiç bir şey yapmadan yatağıma yattım. O kadar havalı tavır sergiledim . Ama boşuna 24
saatte bir fotoğraf nasıl yetiştiririm ?
Kolay görünüyor ama bir fotoğrafın duyguları içinde barındırması gerek
ve en önemlisi bana bir ilham gelmesi
gerek biraz araştırma yaptıktan sonra
Fotoğraf çekmek için üstüme en rahat
kıyafetlerimi giydim. Ve evden çıktım ,
fotoğraf çekerken saatin kaç olduğunu
unutmuşum. Saat çok geç olmuştu . Aceleyle evin yolunu tutarken bir grup genç gördüm . Hareketlerlerine göre sarhoşlardı.Birbirlerine tehlikeli el şakaları yapıyorlardı. Şaşkınlıktan geri geri giderken ayağım bir taşa takıldı . Tam düşecekken bir el beni tuttu . Ben korkudan bağırmak üzereydim ki o el bu sefer de ağzımı kapadı . Arkamı dönmeye korkuyor işimin bittiğini düşünüyordum . Cesaretimi toplayıp arkamı döndüm .Fakat karanlıktan hiç bir şey gözükmüyordu. Bir anlık araba ışığıyla o elin sahibini hemen tanıdım.
Bugün düştüğümde yanıma gelen adamdı. Bana parmağıyla susmamı işaret etti. Ben de onun dediğine uydum . Onlar ben düşerken sesi duymuş bir anlık bağrış çağrışla beni aramışlar ama daha sonra ne yaptıklarını unutup eski hallerine dönmüşlerdi. Bu adam beni mi takip ediyordu yoksa sadece rastlantı mıydı ?
Daha sonra sokağa çıktık . Burası güvenliydi. Gülümseyerek :
-- Yine ben , dedi . Bende tekrar :
-- Teşekkürler , dedim .
-- Bu arada tanışmamıştık benim adım
Bora 1 yıldır o şirkette çalışıyorum . Bende kendimi tanıttım ve ona patronum verdiği işten söz ettim . O da
üzüldüğünü istersem yardım edebileceğini söyledi . Ben istem dışı olarak tabiki dedim . Güldü sadece güldü . İstesem de istemesem de beni evime bıraktı ve yarın sabah buluşmak için sözleştik........
1. Bölüm Sonu