Her hikayeye güneşli güzel bir gündü diye başlarlar ya hani bu o hikayelerden değil işte...
Yağmurlu ve rüzgarlı bir ekim günüydü Stafen yine bıkkınlıkla yatağından kalkmış okul formasını üstüne geçirmişti. Okul çantasını son bir kere daha kontrol edip kendisini hemen dışarı attı.Dışarı çıkar çıkmaz soğuk esen rüzgarı ve yağmuru fark edince kapıya doğru döndü ve kapının halen açık olup olmadığını kontrol etti ama maalesef kapı kapalıydı. Stafen bu duruma içinden oldukça yaratıcı küfürler ederek ceplerini aramaya başladı en sonunda anahtarı bulamayıp sesli bir küfür daha savurdu ve okula kadar nasıl ıslanmadan giderimin hesabını yapmayı başladı.
Aradan çok geçmeden Stafen arkadaşı Dönay'ı oradan geçerken gördü ve hızlı bir şekilde onun yanına koşup şemsiyesinin altına girip kalçası ile Dönay'ı ittirdi.
Dönay ona bakıp '' Ne yapıyorsun be?'' diye çemkirdi.
Stafen yüzünü buruşturdu '' Kulağıma tecavüz ettin lan o nasıl ses.''
Dönay ''Kriff , di'kutlar neden hep beni buluyor Allah'ım neden?'' dedi boşta olan elini yukarıya doğru kaldırarak.
Stafen '' Kızım senin dediklerinin %75'ini anca anlıyorum var ya, ne diye Mando öğrendin ki sen? Sanki Rex'i ya da Fives'ı gerçek hayatta görebileceksin de..'' dedi ama cümlesi yarım kalmıştı çünkü Dönay onun kafasına en ağrından bir tokat yapıştırmış ve ardından Stafen'ın saçından tutup gözlerinin içine bakmasını sağlayarak'' Bana bak Rex ve Fives'ıma laf mı attın sen ? '' dedi ürkütücü bir sesle.
Stafen Dönay'ın sinirlendiğinde ne kadar korkutucu biri olduğunu bildiğinden onun suyuna giderek '' Hehehehe.. Yok Dönay onu da nereden çıkarttın ben hiç kıymetlilerine bir şey der miyim? Onlar Batman gibi mükemmeller...'' dedi bu sırada yanlarından hızlıca bir araba geçti ve üstlerine yolda birikmiş olan suyu sıçrattı.
Dönay ve Stafen aynı anda ağzına gelen tüm hakaretleri, küfürleri saydırmaya başladı arabanın arkasından. İşin garip yanı da şu ki aynı anda aynı şeyi söylüyorlardı. Araba geri geri gelip onların tam yanında durup camı açınca Dönay ve Stafen kısa süreli bir şok geçirip ağızlarını kapamak zorunda kalmışlardı çünkü arabanın şoförü okullarının müdürüydü.
Müdür onlara sinirle baktı. '' Bir şey mi dediniz çocuklar ben mi yanlış duydum yoksa?''
Dönay, Stafen'ı dürtüp. ''Yok hocam. Sadece yeni arabanız o kadar güzelmiş ki ağzımız açık kaldı. Arkadaşla arabanızın ne kadar güzel olduğunu konuşuyorduk değil mi arkadaşım?''
Stafen '' Evet, hocam.'' dedikten sonra müdür onlara sert bakışlar yollayarak '' Pekala hadi hızlanın birazda, okul zili çalacak daha siz yolun yarsında bile değilsiniz.'' diyerek arabanın camını kapatmış ve gaza sonuna kadar yüklenip yine Dönay ve Stafen'ının üstüne su sıçratarak gitti.
Dönay'' Allah'ın danası, kromozom eksikliği yaşayan varlık, sana oksijen sağlayan ağacın ben... Ulan bu üstümdeki orijinal Star Wars t-shirt'ü idi ... Ulan ben senin ebenin var ya müdür bozuntusu. Görürsün sen benim sevgili Star Wars t-shirtüme iki defa su sıçratmak neymiş. Çizeceğim lan o eskiciden çıkma beşinci el arabanı. Kel aynak ne olacak.'' diye saydırırken Stafen Dönay'ın tüm gün böyle söyleneceğini anlayıp içinden sabır diledi. '' Tamam Dönay sen de o eskiciden çıkma arabasını çizersin olur biter.''
Dönay'' Hayır bitmez, bu t-shirt benim için çok önemli tamam mı? Aptal bu senin bana doğum günümde aldığım Dee Bradley ile George Lucas'ın imzası olan t-shirt... Bugün sınavım var diye şans getirmesi için giymiştim.'' dedi şemsiyeyi Stafen'a verip yanında ki banka oturarak.
![](https://img.wattpad.com/cover/98394408-288-k29854.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Star Wars Hikayesi (RexAy&Satifane)
FanficDostluk...Hüzün...Aşk...İntikam...Kardeşlik... Stafen ve Dönay'ın hayatındaki en önemli beş kavram. Geçmişten biri intikam için gelecek. Her şeyden habersiz dostlar ve masum aşklar. Yağmurlu ve rüzgarlı bir ekim günüydü Stafen yine bıkkınlıkla yatağ...