Gece pençesi

227 14 0
                                    

Yemeğimi yedikten sonra beni bahçeye götürdüler şu eski tarihi bahçeler vardırya güllü falan öyle işte çok güzeldi yürüyordum,o geldi brencis "nasıl iyimi beğendinizmi?" Dedi meraklı bi şekilde.
Bende "evet iyi" dedim. Yürümeye devam etmeye başladım o kadar dalgın yürüyordum ki,hiç bir şeyin farkında değildim, neyse arkamdan burnumun ucuna gelen gül kokuları ilgimi çekmişti ve arkamı döndüm orda gördüğüm güzelliği anlatamam size,gözlerime inanamadım bu kadar abarttım tamam tamam, orda brencis bide onla takılan kişi vardı ve kendra
Şimdi o üçü neden ordaydı. Yanlarına gittim ve bana dik dik baktılar bende anlamamış gibi baktım, kendra yanıma gelip omuzlarıma ellerini koydu bana üzgünce baktı, dedimki
  "Ne oldu, burada ne işiniz var" derin bir nefes alarak "baban" dedi. O an duygularımı hissetmedim çünkü babamı yıllardır görmedim ama daha sözünü bitirmedi devam etmesi için gözlerimi ayırdım ve meraklı bir şekilde baktım.
   " baban senin kaldığın evi bulmuş okulda bilgilerini almış, seni arıyor" dedi. Sanki kalbime bi baskı yapılıyor, nefesim yetersiz bi şekilde çıkıyordu, dengemi kaybetmeye başladım sağ elimle alnımı tuttum kendra hemen kolumun altına girip beni tuttu ordan brencis geldi ve "iyi misin" dedi. Bende " ordan nasıl görünüyor" dedim, brencis bana üzgün bir şekilde baktı, ya acınacak gibi bakmasa olmazmı kendimi dahada kötü hissediyordum bunlara alışık değildim birinin bana üzülmesi veya sevinmesi falan, beni yukarıya çıkarttılar yatağa yatırırlarken çekilmelerini söyledim ve gittiler, bende yatağa uzandım, uyudum.
           1 SAAT SONRA
terler içindeydim, yanıma gelen kimse yoktu bağıramıyordum bile sesim çıkmıyordu, hep nefes nefeseydim, ellerimle yatak örtüsünü sıkıp çekmeye başladım ama ne yapayım çok kötüydüm, öldüğümü sandım bir an, ayağa kalkmaya çalıştım ve başardım sayılır ama yinede düzgün yürüyemiyordum hâlâ aynıydım merdivenlerden inmeye korkuyorum, tedirginliydim derin derin nefes alarak ilk basamağa adımımı attım devam etmeye çalışırken başım dönmeye başladı, merdivenlerin sonunsa brencis'ı gördüm. "Brencis" dedim kısık sesimle, hızlıca basamakları çıkmaya başladı tam yanıma gelirken dengemi kaybettim ve kollarına düştüm. Baygın baygın bakıyordum,Brencis bana şaşırmış bakıyordu ve kucaklayıp revire götürdü, yatağa yatırdı hemşire beni incelerken, arkadan kendra koşarak geldi ve hemşireye "nesi var iyimi" dedi. Hemşire "aslında durumu çokta iyi olduğu söylenemez,bi sorunu var" hepimiz hemşireye meraklı bir şekilde bakıyorduk. Brencis " söylesene ne sorunu var" dedi sinirli bir şekilde, hemşire gözlerini kırpıştırdıktan sonra " ikinizle dışarda bi konuşabilir miyim" dedi ve brencis ile kendra çıktı acaba ne konuşacaklar. 
BURDAN SONRA BU KONUŞMALARI ADORA BİLMİYOR YAZAR TARAFINDAN ANLATILIYOR
Brencis tedirgin bir şekilde "artık ne olduğunu söyleyecek misin!" hemşire alt dudağını ısırdı ve konuşmaya başladı " adora bir cadı (yani tanrıça) hastalığı  nadir bulunan yılda bir defa açan bir çiçeğin öz suyu ile iyileşicek, bu çiçeğin adı gece pençesi,           bu hastalık nefes nefese kalıp, kalp ağrısı ve denge bozukluğu işte armoni ormanındaki o çiçeği bulup laboratuvarda öz suyunu çıkartabilirsiniz sonra içirmeniz gerekiyor" dediği an brencis ve kendra birbirlerine bakıp derin bir  nefes aldılar ikisi aynı anda "adora bunu bilicek mi ?) dediler. Hemşire kafasını iki yana sallayıp " sakın söylemeyin söylerseniz morali bozulur ve durumu ciddileşir" dedi. Brencis ve  kendra  revire girdiler adora meraklı bir şekilde " noldu sorun neymiş" dedi sorunu söyleyemeyecekleri için bir yalan uydurmaları gerekti ve kendra ordan " adora sorun çok dinlenmen kendini yormaman" dedi, brencis arkasını dönüp gözlerini yumdu, adora  seslendi brencis gözlerini aniden açıp önüne döndü " efendim adora" dedi, adora öksürdükten sonra "su verir misin" dedi. Brencis kafa sallayarak bardağa su koydu ve adoraya uzattı. Kendra yatağın yanındaki koltuğa oturup adoranın saçlarını okşadı, ve uyuya kalmıştı kendra üstünü örttü brencis'ın yanına gitti. "İyi misin" dedi ve cevap olarak " hayır" dedi. Kendra brencis'a "noldu anlatmayacak mısın"dedi, " sana söyleyeceğim şey aramızda kalcak ama" kendra kafa sallayarak onayladı. " adora'dan hoşlanıyorum, yani ona bişe olunca kötü hissediyorum ve ona yalan söyledik hayati tehlikesi var ya  ölürse" dedi brencis. Kendra onun omzuna elini koydu "merak etme o iyi olcak" dedi ve brencis "peki" diyerek odasına gitti. Kendra adora'nın yanına gitti baş ucunda bekledi ve gözlerini açtığı zaman ilk olarak etrafına bakındı brencis'ın olmadığını fark edince sordu "N-nerde" kendra ilk anlamayıp şaşkın bakışlar attı, adora bi an ayaklandı "brencis" dedi nefes nefese, kendra "neden onu arıyorsun" dedi. " rüyamda gördüm rüyamda nerde o" dedi telaşla , kendra "odasında" cevabını verdikten sonra adora tam hızla odasını aramaya başladı, önüne gelene odayı sordu en sonunda biri gösterdi. Adora kapının tam önündeydi eliyle kapıya vurdu, kapı iki tarafa açıldığı için brencis iki eliyle kapıyı açtı ve adora bi anda beline sarıldı sonra brencis te sarıldı, "adora noldu" diyerek baktı " rüyam'da"dedi nefesi kesilerek, brencis "ne oldu rüyanda"
" ölüyodum, hastalığım vahimdi öldüğümü gerçekten hissettim çok kötüydüm" dedi. Brencis üzgün bakışlarıyla " sen ölmeyeceksin" dedi titreyen sesiyle.

O CADI BENİM #WATTSY2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin