*Deniz
Liseye yeni başlamıştım. Sınavdan istediğim puanı alamadığım için yıllarca hayalini kurduğum izmir Ulusoy denizcilik lisesini kazanamamıştım. Bu yüzden kız meslek lisesibe gitmek zorunda kalmıştım. Okulun ilk günü o koca siyah kapıdan girdiğimde herkes gözünü bana dikmişti. Yeni kızdım çünkü, etrafa biraz göz attıktan sonra sıraya girdim ve o kadar kızın arasında tanıdık bir yüz gördüm. Arzuydu bu aynı okuldaydık sonunda tanıdık biri vardı okulda. Arzu benim en yakın arkadaşımdı. Upuzun belinden aşağıya kadar uzanan sarı saçları vardı. Herzaman kıskanırdım o saçları. Sırada Arzuyla yan yana durduk ve istiklal marşından sonra sınıflara çıktık. Sınıflarımız ayrıydı. İlk dersim fen sınıfındaydı hemen fen sınıfına girdim ve gelişi güzel bir sandalyeye oturdum. Ben oturur oturmaz öğretmen içeri girdi. Kimya öğretmeniymiş bayan sırık ona bu lakabı takmıştım ilk günden çünkü baya uzun boyluydu. Okulun ilk gününden dersler başlamıştı saatler geçmiyordu ilk günden sıkılmıştım. Ve sonunda zil çalmıştı öğle arası gelmişti. Hemen ayı ben koşarak Arzunun yanına gitmiştim. Onu sınıfından aldıktan sonra okulumuzun arkasında kocaman bir park vardı gidip arzuyla orada oturduk. Yemek yememiştik. Çünkü ailemin maddi durumu iyi değildi ve fazla para alamamıştım harçlık olarak. 45 dakika oturup sohbet ettikten sonra okula döndük. Sınıfa girdim ve sınıfta 1-2 kız vardı tam oturdum öğleden sonra '' derslerin boş olduğunu'' söylediler. Hemen ayağa fırladım Arzu kapıda beni bekliyordu onunda dersleri boştu. Fırladık okulun dışına. Sonra birbirimize boş boş bakmaya başladık ikimizde aynı şeyi düşünüyorduk. Arzu lafa atıldı''ne yapsak acaba paramızda yok''diye sordu ve bilmiyorum dercesine omuz silktim. O anda aklıma bir fikir gelmişti. Yazın çalıştığım ayakkabıcının oralarda dolaşan anketör arkadaşlarım vardı ve bizim okulun karşısında cafe açmışlardı. Arzuya oraya gitmeyi teklif ettim ve hemen kabul etti. Okulun karşısına geçtik ve anketör arkadaşım beni camdan görür görmez kapıda karşılamıştı. 1.90 boylarında esmer mavi gözlü kaslı bir çocuktu. Esmer olmasından dolayıda herkes artık ona esmer diye sesleniyordu. Bana sarıldı ve 1.60 boyumla kollarının arasında kayboldum. Arzuylada tokalaştıkdan sonra yerde duran armut koltuklara oturduk ve Esmer birşeyler isteyip istemediğimizi sordu. '' istemiyoruz''diyerek yanıt verdim sonra arzuya döndüm '' paramız yok ne isteyeceğiz ki''dedim. Arzu bunun üzerine kıkırdadı bu sırada Esmer bizi dinliyormuş ve paramızın olmadığını duymuştu bile. Hemen tezgahın arkasına geçti ve orada birşeyler yapmaya başladı bizde Arzuyla koyu bir muhabbete dalmıştık ki 20 dakika sonra Esmer elinde iki tane tabakla geldi. '' Buyrun kızlar''dedi ve bana göz kırparak tekrar tezgaha yöneldi. Bize bol mazemeli tost yapmıştı. Ardından bir tabak ve iki bardakla geri döndü. Koca bardaklar ağzına kadar soğuk kola dokuydu ve diğer tabaktada hastası olduğum patates kızartmaları vardı. Hemen yemeğe yumulduk bu sırada ağzımı baya bi doldurmuş Esmere '' Töşökkör ödöröm'' gibisinden bir şeyler geveledim. Yemeğizi yedik ve Esmerin yanına gidip konuşmaya başladım. '' Neden böyle birşey yaptın yarın ödeyeceğim bunları''dediğimde bana kızgın bir şekilde baktı ve '' bir gün gel dükkanı temizle borcun kalmasın. '' dedi. Bende kabul ettim. Dükkanın gerçekten de bir temizliğe ihtiyacı vardı. Artık gitme saatimiz gelmişti. Arzuyla minibüse bindik ve edremitten akçaya doğru gitmeye başladık. Eve geldiğimde kendimi çok yorgun hissediyordum ve yemek yer yemez odama gitmişim yatağıma uzanıp uyumuş kalmışım.
