2.Bölüm🌹

106 10 4
                                    


Onu görmeden önce sövmüştüm aslında " öküze bak yerden bile kaldırmadı" diye geçiriyordum içimden. Kafamı kaldırdığımda siyah saçlarıyla kahverengi gözleri olan bi taş gördüm. Sert bişeye çarptım demiştim taşa çarptım evet. Ondan özür beklemiyordum çünkü suçlu bendim. Ayağı kalkıp "çok afedersin bilerek olmadı" dedim. Önemli değil dedi güldü. Kimdi bu? Onu bulmak zorundaydım. Yanımdan uzaklaştı gülerek, bende yapmacık bi gülüşle cevap verdim gülüşüne. Onu takip ediyordum ki Asuların sınıfında olduğunu gördüm. Sanırım hayattaki en güzel şansımdı. Bi insanın ses tonuyla, gülüşü, gözleri bu kadar güzel olabilirmiydi? Onu gördükten sonra olabilirdi sanırım. Sınıfa girene kadar zil çalmıştı. Sınıfta halen çocuk kalmış arkadaşlarım yanıma gelip "nerdeydin? Niye derse girmedin?" Gibisinden sorular soruyorlardı. Sorgulanmayı sevmem. Ailemden başka kimsenin beni sorgulayacağını düşünmüyorum çünkü. Kimseyle kötü olmak,kimsenin gözünde kötü olmamak için merakını dindirdim arkadaşlarımın. Ve yanlarından ayrılıp kapıya çıktım.

Asuyla karşılaştım. Ona çarptığım kişiden bahsettim. Oda mustafaymış, keremin çift yumurta ikiziymiş. Asu pek onu anlatmaya yanaşmadı sürekli konu değiştirme çabasındaydı. Bende sorgulamadım pek. Ama Asu neden böyle yapıyordu? Yakında çıkar kokusu. Tam içeriye girecekken Mustafayı gördüm sınıfa ilerliyodu bakıştık sınıfa girdi. Bende girdim. Şu ana kadar hiç bi erkeğe bu gözle bakmamıştım. Sadece beğenirdim. Kalbim bi garip oluyordu onu görünce.

Ders matematikti ve son dersti. Bu resmen ölümdü. Dersi sevmesem bile öğretmene olan saygımdan konuşmuyor derse katılmasam bile dinlemiş gibi yapıyordum ( gerçi hepimiz dinlemiş gibi yapıyoruz) aklım Mustafadaydı. Çıkaramıyordum aklımdan. O an öğretmen bana sesleniyordu duymamışım. Ve sınıfta gülünç duruma düştüm. Neyse önemli değil iki üç yelloz bana gülse nolcak. Bana kendimi tanıtmamı istedi. " Adım büşra. 16 yaşındayım. Sivaslıyım." Dedim ve oturdum yerime. " Matamatikte nasılsın" diye sordu. Matamatiği pek sevmem ama notlarım iyidir. Pekte ders çalışmam. Dersi derste dinlerim aklımdakilerle yaparım aslında " iyi " diye kısa ve net bi cevap verdim. "Gel şu denklemi çöz bakalım iyimiymiş diye görelim" dedi. Kalktım ayağa tüm gözler bendeydi en sevmediğim anlardan birisi. Denklemlerle aram iyiydi çözdüm. Herkes hayretler içinde bana bakıyordu. Ordan sarı çiyan ayağa kalktı "kesin bu ayağa kalkmadan oturup ezberlemiştir hocam" bana bakarak " seninde IQ seviyen bu kadar"  sınıfta herkes kahkaha attı. "Benim IQ'la seninkini toplasak seninki kadar etmez" dedim. Herkes "oooo" diye çığlıklar atıyordu. Kıpkırmızı olmuştu yelloz. İyide oldu benle uğraşmak nedir bilsin çiyan kompleksli zavallı ya. " yeter. " diye bağırdı öğretmen. Özür dileyerek yerime oturdum herkes bana bakıyordu " helal olsun lan" diyorlardı. Tam o sıra zil çaldı. Çıkarken çiyana sert bi bakış atarak çıktım.

Asu kapıdaydı. Beni bekliyordu. Hadi gidelim dedim. Okulun kapısından çıktık. Yürüyorduk. Otobüs durağına doğru yürürken.
-"Büşra"
Diye bağırdı biri.
Arkamı döndüğümde arkamda mustafa ve kerem vardı.
Neden bağırdı? Niçin arkamdaydı?

Bana DairHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin