Bana doğru yürümeye başladılar. Asu kollarımdan çekiştirip duruyordu. Bende heyecandan ne yapacağımı bilmiyordum. Elim ayağım resmen birbirine dolanmıştı. Mustafa cebini karıştırdı ve elinden uğurlu bilekliğimi çıkardı.
-"Bu seninmi?"
Kafamı salladım. Dilimde tutulmuştu. Ne oluyor bana yahu, ne bu haller kendine gel büşü kendine.
-"Neyse görüşmek üzere." Dedi mustafa ve ayrıldılar yanımızdan. Asu dudaklarını ısırıyor,garip bir hali vardı.
-"Sana noluyor?" Dedim.
-"Hiç bişiy hadi gidelim." Dedi.Yol boyunca susmuştuk. Sonunda eve varmıştık. Asuyu öpüp, yukarı çıktım.
Eve girdim. Evde kimseyi bulamadım. Karnım baya acıkmıştı. Dolapta hiç bişiy bulamadım. Bende yumurta kırdım. Karnımı doyurur doyurmaz direk telefonuma koştum. Hepimiz böyle değilmiyiz yahu. Okuldan gelir gelmez telefon. Telefonum organım gibi birşey yani. Sosyal medya hesaplarımı kontrol ediyordum. Birde ne göreyim.
"Mustafa Soydan sizi takip etmek istiyor."
Sevinçten instragramı silmiştim. Evet evet sevinçten instragramı silmiştim. Hemen Asuya bunu ssleyip attım. Görüldü bıraktı bir 15 dakika geçtikten sonra yazdı.
-"Ben bu çocuğa güvenmiyorum. Sende bunun için seviniyormusun ya. Sana erkek mi yok? Cidden ben Mustafaya güvenmiyorum."
Neden herkes bu kadar önyargılı davranıyor. Bir insanı tanımadan,içini bilmeden,hissettiklerini,yaşadıklarını bilmeden nasıl bu kadar çabuk yorum yapabiliyor. Asuya bu konuda kızmıştım. Ama yakın arkadaşım olduğu için bu dediklerimi içime atıp Asuya bahsetmemiştim.
-"Pekâla." Dedim. Görüldü bıraktı.
Ya ben anlamıyorum. Asu neden bu şekil davranmaya başladı. Neyse iyi ihtimaller düşünücem. Kendine göre haklı sebebleri vardır diye umuyordum.
Derken telefon başında uyuya kalmıştım. Bizim ev biraz sıkıntılıdır. Bağırış sesleriyle gözümü açtım. Annem ağlıyordu.
-"Ne oldu anne? Neyin var?"
-"Birşeyim yok kızım. Akrabamız ölmüş."
-"Kim anne?"
-"Sen tanımassın."
Ben annemi iyi tanırım. Yalan söyleyemez. Kesin babam ile ilgili birşey olmuştu. Bir garip olmuştum. Annemin içine attığı şeylerin gözlerinden damlaması çok zoruma gitmişti. Dayanamadım çekildim odama. Evde böyle düzenli olarak bağırılır,çağırılır. Babam ortadan kaybolur. Anneme sorduğumda ise "yaşın daha küçük büşra,zamanı gelince anlatırım." Diyip geçiştiriyordu.
Ama tek bildiğim sanırım babam annemi aldatıyordu. Ben annemle bile paylaşamazdım babamı. Bu fikir benim yüreğimi rendeliyordu. Fakat alışmıştım. Bunu bana yansıtmalarsada herşeyin farkındaydım. Babamın durumu maddi olarak iyiydi. Bugüne kadar tüm isteklerimize olanak sağlamıştı. Annemde en çok bu sebebten babamdan ayrılmak istemiyordu. Ama babam ayrılmak için yer arıyordu. Bizim için dayanıyordu annem. Bizi daha iyi koşullarda okutmak için. Kelimeler boğazıma düğümleniyor bunları anlatırken. Annem gözümün önünde dağılıyor, fakat ben toparlayamıyorum. Yardım edemiyorum. Zor,çok zor.
Biraz sakinleşmişti ortalık bağırışmalar yoktu. Annemin iç çekişlerinin sesleri yoktu. Acıdan dişlerini sıkmasının sesleri. Gözyaşlarıyla ıslattığı yastıkta uyuya kalmıştı. Annemin üstünü örtüp. Asulara gittim. Annemede küçük bir not bıraktım. Görebileceği şekilde.
" Beni merak etme Asulardayım. Azcık oturur gelirim anne."Aşağı Asulara inmiştim. Asu beni kapıda karşıladı. Direk "hadi gel markete gidip bişeyler alalım" dedi. Bende onaylarcasına başımı salladım. Yürüyorduk.
-" ee okul nasıl? Alıştınmı?"
-" Yani güzel okul,alışilmayacak birşey yok."
-"hmm" dedi ve sessizlik çevrelemişti etrafımızı. Asuda bir haller var. Sessiz,içine kapanık,soğuk. İnsanın yakın arkadaşı olunca insan anlıyor. Markete girip birşeyler alıp çıkmıştık. Evede varmıştık. Kafamı kurcalayan Asunun halleri sonunda kendimi toparlayıp ona neler olduğunu niye böyle bu şekil davrandığını soracaktım.
Ve en sonunda;
-"Benimle paylaşamadığın bir sorun mu var Asu? Şu güne kadar hep yanındaydım. Senin bu şekil davranman beni üzüyor. Üzüleceksek beraber üzülürüz. Üzüldüğün sorunu beraber halletmeye çalışırız. Yeterki sen anlat."
Asu iç çekti. Elleriyle oynamaya başladı. Konuşmaya başladığında yüzüme bile bakamıyordu. Bu kız benden ne saklıyordu?
-"Ah be büşü ne olabilir Allah aşkına okullar açıldı bunaldım biraz sıkıntı bastı." Dedi. Ve yüzüme baktı.
Klasik yalan belirtileriydi bunlar. Neyse onu pek zorlamadım hava kararmaya başlamıştı. Yarında okul vardı. Asu beni yolcu etmek için kapıya kadar geçirdi. Onu öpüp yanından ayrıldım. Eve çıktım. Eve geldiğimde annem;
-" yavrum nerdesin korktum birşey oldu diye."
-" Küçük bir not bırakmıştım masaya görmedinmi anne?"
-" Görmemişim yavrum."
-"Asulara indim anne,az oturup geldim. Sen uyuya kalmıştın. Cennetinden seni ayırmak istemedim."
Annem bana doğru ilerleyerek anlımdan ve avuç içlerimden öptü. Tam avuç içlerimden bir buse kondurdu.
-"ee acıkmadın mı sen kızım?"
-"Asularda birşeyler yedim."
-"Birşeyler dediğin abur cubur dimi kızım? Ah ah ondan sonra sık sık hasta oluyosun."
-" Yok tontişim bana birşey olmaz. Sen endişelenme." Dedim ve annemin yanından ayrıldım,odama çekildim.
Telefonumu elimden aldığımda bir sahte hesaptan istek atılmıştı. Bende stalklamak için kabul etmiştim. Tüm fotoğraflarımı beğenmeye başlamıştı. Kimdi acaba bu? Kesin bizim okuldan birisiydi. Takip ettiklerinin arasında kerem ve mustafada vardı. Şaşırmıştım. Stalklarım sonucu pek birşey bulamadım. Biz kızlar stalk sonucu annesinin kızlık soyadını bile bulabiliriz. Ama pek birşey bulamadım. Yorulmuştum. Bugün baya yorucuydu. Saat erken olsada uyumak geçiyordu içimden. Nasıl olsa yarın okul var ve ben çok yorgunum. Saat 5'te kalkıyoruz. Biraz daha erken kalksak operasyona gidicez yani o derece. Çantamı ve üstlerimi hazırladım saatimi kurup uyudum.