1.BÖLÜM

112 18 17
                                    


            İki yıldır sömestr tatilinde olduğu gibi yine üvey babamın zoruyla üvey babaannemin evinde üç gün kaldık. Üvey babam beni çok sever , ama ben onu hiç sevmiyorum.Bu arada ben Ömer 18 yaşındayım lise sona gidiyorum.Bir tane sivilcem var o da sol kaşımın hemen yanında küçük olduğu için belli olmuyor.Kardeşim var 8 yaşında. Adı Can. Birazcık kiloluyum. Öz babam (şuan ölü) İngiliz olduğu için İngilizcem iyidir.Övünmek gibi olmasın çok çalışkanım.En sevdiğim hayvan karınca çünkü onların çalışkanlıklarına hayranım.

           Ben Ortaokuldayken bizim okulda Batuhan diye bir çocuk vardı.Benim rakibimdi. Bir sene o beni geçer bir sene ben ve ikimizde Türkiye'nin en iyi lisesini kazandık ve aynı sınıftayız. Birbirimizi hiç sevmeyiz.Burada çok çalışkan var ama ben , Batuhan ve bir kız en çalışkanlarındanız ve o kız bizim sınıfta, adı Melis ayrıca Batuhan ona aşık yada bana öyle geliyor ama ben hislerime güveniyorum kesin ona aşık.

           Babaannemin evinden kendi evimize doğru yola çıktık yarın okul başlıyordu.Bu dönem birinci Batuhan olmuştu ama ikinci dönem ben olacağım.Eve geldik. Odama çıktım . Kitaplığımı bir gözden geçirdim bir şey olmuş mu diye ama hiçbir şey olmamış.Babaannemin evinde okumaya başladığım kitabı okumaya başladım.Son bölüme gelince Kardeşim Can odama girdi.Akşam yemeği yiyeceğimizi söyledi.Son bölümü okuduktan sonra geleceğimi söyledim.Bölümü bitirip aşağıya indim. Yemek yedim ve tekrar odama çıktım.Sabah olmuştu okul için hazırlandım. Ben kitaplarımı akşamdan hazırlamayı sevmiyorum.Sınıfa girdim.Herkes matematik hocamızın yani sınıf hocamızın değiştiğini ve yeni matematik hocamızın bir İngiliz olduğunu söylüyordu.

              Matematik hocamız içeri girdi.Hepimiz ayağa kalktık.Bozuk ama etkileyici Türkçesiyle

''Oturun.''dedi

                 Öğretmen masasına oturdu.

-'Öncelikle herkese merhaba.Ben yeni matematik öğretmeniniz .Adım Edward. Ben bir İngilizim. Eski matematik öğretmeniz askere gitmek zorunda kaldı . Bu sebepten bu dönem birlikteyiz.28 yaşındayım.Birde sizi tanıyalım. Kendinizi İngilizce tanıtın.'dedi.

                   Herkes kendini tanıtmaya başladı. Sıra bana geldi. Ben kendimi tanıttım ve öğretmen aksanımı beğendiğini söyledi. Bende babamın İngiliz olduğunu söyledim . Ayrıca beni sınıf başkanı yaptı.

                  Teneffüste Melis yanıma geldi.

''Bugün, beni bizim Kafede İngilizce çalıştırabilir misin ?''dedi.

              Bende ''Evet''dedim.

              Okuldan çıktık ve eve geldim.Eve geldiğimde alışık olmadığım bir şeyle karşılaştım.Annemle üvey babam kavga ediyordu. Annem odama geçmemi söyledi ama ben geçmeyeceğimi söyledim.

''ÖMER HEMEN ODANA GEÇ DEDİM SANA!'' annem ilk defa bana bu kadar bağırdı.Odama çıktım.Kavga sesleri odama kadar geldi bir ara sustu ama sonra devam etti.Biranda tokat sesi geldi. Aşağıya indim annem ağlıyordu. O adam anneme vurdu.

'' Napıyorsun sen? Sen kimsin anneme tokat atıyorsun?''dedim üvey babama. Dayanamadım ve yumruğumu sol gözüne indirdim.Ardından tekmeyle sol böbreğine vurdum.adam yere yattı.adamın üzerine oturarak yüzüne yumruklarımı art ardına vurdum ,vurdum ve yine vurdum.Annem beni aldı adamın kucağından ve odana çık dedi.Odama çıktım . Can ağlıyordu.O sırada telefonuma mesaj geldi.

'' Kafeye gel ''

               Aşağıya indim. Annem bir koltukta ağlıyordu.Adam gözünü tutuyordu.Ayakkabımı giydim ve hırkamı alıp kafeye doğru yürüdüm.

               Kafeye varınca Melis'i bir masada otururken gördüm.Kafede kimse yoktu.Yanına gittim.

-Oturabilir miyim ?

-''Oturabilirsin.''dedi

               Oturduktan hemen sonra Batuhan geldi. Bana sinirli bakarak başka masaya geçti.

''Bana mesaj atan sendin dimi ?'' dedim Melis'e.

''Hayır , ben sana mesaj falan atmadım Bana mesaj atan sen değil miydin?''dedi.

             Melis'e telefonumda ki mesajı gösterdim.

''Mesajını göstersene aynısı mı?'' diye sordum.

''Evet , aynısı al bak''dedi.

             Mesaj aynısıydı '' Kafeye gel'' yazıyordu. Batuhan yanımıza geldi.

-''Kulak misafiri oldum da bana da aynı mesaj geldi.'' dedi.

              Herkes şaşkın şaşkın birbirine baktı. Ardından bir garson masaya geldi ve bize limonata getirdi.

-''Biz limonata istemedik'' dedim.

-''Bu limonataları içmeniz gerektiği söylendi.'' dedi.

-Kim dedi ?

-''Bunu size söyleyemem.'' Dedi ve gitti.

Limonataları içmeye başladık.

              Melis biranda bayıldı. Telaşlandık. Arkama baktım ve Batuhan'ın da bayıldığını gördüm. Etrafa baktım korkmuştum.Ve ayakta zor duruyordum. Gözlerim kararmaya başım dönmeye başladı. Kafeye birilerinin girdiğini gördüm son kez.

            Sonrası karanlıktı.

UZAYIN OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin