1
Yıl 4018
Kral Persius, Stickload Günü’nde halkı selamlamaya çalışıyordu. Ancak pek başarılı olduğu söylenemezdi. Çünkü kral, anti sosyal bir adamdı ve babasının aksine çok da başarısızdı. Gezegende iç isyanların yanı sıra dış savaşlarda hüküm sürüyordu. Zaten kralın pek sözü geçmiyordu. Devlet işlerine senato bakıyordu. 6 gezegenden oluşan Advent Krallığı batmak üzereydi. Krallığı kurtarmanın tek yolu Cenosis Savaşı’nı kazanmaktı. Yönetimin aksine çok güçlü bir ordusu vardı krallığın. Ancak imzaladığı anlaşmalar yüzünden izinsiz tek bir kurşun bile atamıyordu. Krallığa 850 yıldır aynı soy hükmediyordu. Suud soyu! Kralın bir oğlu vardı. Genç ama savaşmayı bilmeyen. Bilakis çok güzel bir biçimde de devleti yönetme kapasitesine sahip bir prens. Tahtta gözü yoktu. Hoş, olsa bile senato ona hiçbir şey yaptırmazdı.
Kral, selamlamayı bitirmiş ve sarayına dönmüştü. Kenarları saf altın, sadece oturma ve sırt bölümü beyaz deriden oluşan tahtına oturmuş, yardımcısının ona uzun bir kâğıt okumasını dinliyordu. Krallığın başkomutanı: Komutan Agememnon, yeni bir çatışmadan gelmiş, krala rapor vermek için kapının önünde bekliyordu. Senato takımı koridorda göründüğünde Agememnon geçmeleri için yol verdi. Senato Başkanı, içeri girerken Agememnon’a dik dik bakıyordu. Agememnon’un masmavi gözlerinde öfke görülebiliyordu. Senatörler haşmetli bir biçimde taht odasına girdi. Kralın yardımcısı komutanı içeri çağırdı. Agememnon çevik, zeki, güçlü ve güzel görünüme sahip bir askerdi. Taht odasının tahta giderkenki geniş koridorun yan duvarlarını dev camlar oluşturuyordu. Başkomutan içeri girdi, kaskını çıkardı ve kralın önünde diz çöktü.
Senato takımında kımıldanmalar başladı. Kralın önünde diz çökme hareketinden rahatsız olmuş olmalıydılar. Senato başkanı tahtın yanına geçti. Yere kadar uzanan altın rengi ve üzerinde fosforlu ejderha figürü bulunan elbisesiyle Agememnon’a ayağa kalk der gibi bir işaret yaptı. Kral “Evet Agememnon, seni dinliyoruz” dedi. Agememnon boğazını temizleyip “Efendim, Cenosis Savaşı başarıyla sonuçlandı. Mekto Nova Sarayı’nda bayraklarımız dalgalanıyor” dedi.
“Ya oradan ne tür ekonomik gelirler sağlayabiliriz?” diyerek atıldı senato başkanı. Agememnon “Gezegen çöllük olduğundan tek gelir petrol olacaktır” diyerek cevapladı Agememnon. Başkanla Kral birbirine baktı.
Kral ayağa kalktı ve tacını çıkardı. Akabinde bembeyaz uzun saçları açıldı. İçindeki bordo kadife elbisesinin üstündeki siyah, ağır pelerinini çıkararak rahatlamaya çalıştı. Başkan “Yeni halkımızı selamlayıp, bize güvenmelerini sağlamalıyız” dedi. Kral ellerini ovuşturarak “Haklısın” dedi. “ Hemen bir gemi hazırlatın! Cenosis’e gidiyoruz…” dedi. Başkan tek başına bu kararı verirken, Agememnon krala baktı. Kral çaresizdi. Tahtın yanındaki özel saray muhafızına işaret etti ve ayağa kalktı. Muhafız, dev odayı terk ederken kral, Agememnon’a “Sen burada, Rukion’da kalacaksın “ dedi. Agememnon onaylarcasına başını salladı ve gitmek için izin istedi. Kaskını başına taktı ve sert adımlarla dışarı çıktı.
2
Ertesi gün Cenosis’te büyük bir çalışma vardı. Gezegen’in her yerine hologram yansıtıcılar konuluyordu. En sonunda bir görevli taht odasının uzun koridorunu geçip kralın önünde diz çöktü. Üzerinde yeşil, hangar üniforması olan bu adam “Kralım, gemi hazır” dedi. Kral çoktan hazırlanmıştı. Başkan “Öyleyse neyi bekliyoruz?” deyip kapıya yöneldi. Senato başkanın arkasından kapıya yürüyordu.
Gemiye bindiklerinde başkan krala mor lensleriyle dik dik bakıyordu. Kemer takma anonsu başladı. Tüm protokol yerine oturdu ve kemerlerini bağladı. Kırmızı koltuklara oturan tüm senatörler uykuluydu. Çünkü Rukion’da gece iken Mekto Nova sarayının bulunduğu bölgede sabah yeni oluyordu. Gemi birden hızlandı ve burnunu havaya dikti. Atmosferden çıkınca yapay yerçekimi devreye girdi. Titanyum gemi biraz sallandı. Geminin son mavi anonsu ( iniş ) gelince herkes daha sıkı tutundu oturduğu koltuğa. Tekrar uzun bir koridordan geçip açılan kapıdan dumanlar içinde çıktılar. Askerler onları karşılamıştı. Bir asker öne çıkarak “Mekto Nova’da yeriniz hazır efendim. Advent’ in bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz” diye krala hoş davranmaya çalıştı bir asker. Rütbeli olmalıydı. Omzunda diğer askerlerinkinden farklı bir işaret vardı. Başkan her zamanki gibi olaya karışarak “Dünkü liderini unutan bize neden yapmasın” diye askeri tersledi. Kral “Sonuçta şuan bize olan sadakatini gösterdi. Şimdilik yeterli” diyerek askeri korumaya çalıştı. Asker adamlarına “Taşıyıcıyı açın” dedi. Önce kral ardından senato ve başkan taşıyıcıya yöneldi. Son çıkmış bir taşıyıcıydı. Federasyon bu taşıyıcıları kullanıyordu. Tüm protokol alışık olmadığı teknolojiyle karşı karşıyaydı. Taşıyıcının her yerinde kırmızı ışıklar yanıp sönüyordu. Advent teknolojisinde kırmızı ışıklar kötü zamanlarda yanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Advent'in Sonu
Science FictionÇok ileri bir çağdaki imparatorluğun batışa doğru gitmesi... Persius'un bıraktığı yıkık yönetimi devralan Agememnon'un içerdeki ve ya dışardaki düşmanlarla yaptığı fiziksel ve zekasal savaş...Saltanatın kötü yanlarından birini gösteren Advent'in Son...