Pişmanlığın Sancısı (Destiel)

Özür Dilerim

"Dean olay hakkında bir şeyler bulabildin mi ?"
Dean bir andan da birasını yudumlarken "Evet, arşivlerin bulunduğu odaya girip bir kaç bilgi aldım."
"Ne!? Arşivlerin bulunduğu odaya mı girdin ?"
"Evet, ne oldu ?"
"Dostum internetten de bulabilirdik" diyip gülmeye başladı Sam. Dean birasını kafaya dikip odadan hızlı adımlarla dışarı çıkar. Geri dönüp yavaşça kapıyı açar ve "Seni aşağılık herif bunu daha öncede söyleyebilirdin."
"Sormadın ki."
"Seni kaltak. O lanet polisleri atlatmak için neler yaptığımdan haberin var mı?"

3 saat önce...

Bir haftadır Dean'in çağrılarına cevap vermeyen Cass, Dean'in aklını bir hayli karıştırmıştı. Dean gireceği karakolun arşivini araştırıp yola koyuldu. Bu sırada Dean Castiel'i aklından çıkaramıyordu. Nihayet karakola varmıştı. Arşiv odasına doğru yöneldi. Kapıdaki güvenliğe kimliğini gösterir. "Ben Ajan Wattson." güvenlik istemesizce gülmeye başlar. "Ajan Wattson kimliğinizi ters tutuyorsunuz."
"Ah afedersiniz bu aralar biraz dalgınım."
"Sorun değil." ve güvenlik Dean'i içeri alır. Bu sırada odada bulunan bir polisi fark eden Dean, arşivlerin arkasına saklanır. Kapıdan çıkmakta olan polis'e Dean tam silahı kafasına vuracakken polis arkasını döner ve Dean polis'e yanlışlıkla şaplak atar. Deanle yüzyüze gelen polis'e "İyi geceler" der ve bayıltır. Polisi kenara çeken Dean o arşivi aramaya başlar. Aradığı arşivi bulan Dean bi ses duyar ve pencereye doğru yönelir. "Lanet olsun" diyip aşağıya atlar. Gözlerini açtığında Castiel'in kucağındadır. Deam şaşkınlıkla "Cass ?" der ve gözleri dolar, Cass'e sıkıca sarılır. Sonra bu hareketinden utanan Dean hiç konuşmadan arabaya biner ve Sam ile konuşmak üzere eve gider.

Akşam olur...

Sam, Cass ve Dean Ellen'ın barına giderler ve barda gece 1-2'ye kadar takılırlar. Tam bardan çıkacakken bir adam Dean'e "Ahbap beni de otoyola kadar atarmısın ?" Dean elini kaldırarak "Atla" diyip önde Dean ve Sam arkada Cass ve bardaki adam yola koyulur. Tam otoyolun girişinde Dean aniden durur "Ne oldu ?" diye sorar Sam. "İlerde bir şey var sanırım." der tam bu sırada bardaki adam "Bir sorun mu var ?"
"Mm bilmiyorum. Cass arabada bekle bakıp geleceğiz." Samle beraber arabadan inen Dean, yola bir ağacın devrildiğini fark eder Sam'e "Dostum bi el at." der ancak ağacı kıpırdatamaz. Dean arabadan halatı almak üzere arkasını döndüğünde bardaki adamın Cass'in boynuna melek bıçağını dayadığını görür "Onu nerden buldun ?! " der Dean. Bardaki adam "Çok zor olmadı." ve bir anda bedeni Amara'ya dönüşür. Dean pişman bir şekilde Cass'e bakar ve "Özür dilerim." der. Amarayla Cass ortadan kaybolur.