Hello Darkness

214 22 26
                                    

Daha önce cehenneme gitmiştim. Burayı az çok biliyorum.

Cehennem, cehennem gibidir işte iblisler için bile. Bir hapishanedir. Kemik, et, kan ve korkudan yapılmış.

Arkamda biriler vardı. Tam saldıracaklarken ben önce davranım. Onu yakalayıp bıçağımı ona dayadım.
İblis bir adımını arkaya atıp geri çekildi. Bu ya saygısından ya korktuğundan olmalıydı.

"Amara nerede !"

"Burada değil."

"Nasıl burada değil dünyada değildi."

"Bilmiyorum ama az önce gitmiş geri gelecektir."

"Pekala melek nerede?"

"Sizi ona götürebilirim"

Ve bizi kafeste mahsur kalan Cass'in yakınlara ışınladı. Hızlı adımlarla ona doğru yürümeye başladım.

"CASS !"

Castiel hızlı bir şekilde arkasını döndü.

"DEAN !"

Cass Dean'in şu anda burada olduğuna inanamamış. Aslında daha çok o kafasındaki boynuzların gerçek olup olmadığına inanamamıştı.
DEAN BİR İBLİS OLMUŞ !
Ölüm sessizliğinde bir şok yaşıyordu. Bu nasıl olabilirdi ?!

"DEAN O NE ? O KAFANDAKİ BOYNUZLAR ! SEN NASIL BİR İBLİS'E DÖNÜŞTÜN ! ANLAYAMIYORUM ! "

Cass'in kafası çok karışmıştı. Gerçek miydi gördükleri ?

"Hey hey hey. Yavaş gel. Uzun hikaye şuan seni buradan çıkartmalıyız evde anlatırım."

"ONU BURDAN NASIL ÇIKARTACAĞIM ! " diye bağırdım iblis'e.

"Çıkartamazsınız."

"NASIL ÇIKARTAMAM AMARA GELMDEN ÖNCE AÇ ŞU KAFESİ SENİ SİKİK KAFALI VAKİTİMİZ DARALIYOR." iblis'i her an öldürebilirdim sinirinden. Ama bana lazımdı.

"Hayır çıkartamazsınız çünkü nasıl açılacağını sadece Amara biliyor."

Dakikalarca bakışıyorduk. Hala karşımdaki manzaraya inanamadım. Ve artık ne olduysa kendimi çok iyi hissetmeye başlıyordum. İyileşiyormuşum gibi.
Doyuyormuşum gibi.
Aslında tam olarak doymak değildi bu ama bana yeterliydi.
Şimdilik..
Ne yani açlığım Cass miydi ?

"Ozaman bayan karanlığı bekleyeceğiz."

"Zaten özlemişim onu."

Cass bana öldürücü bakışlar attı. Ne kıskanıyormuydu bu şimdi.

Sırıtmaya başladım.

"Ne oldu Cassie bozuldun bir an."

Cass arkasını dönüp beklemeye başladı.

Saatler geçti..

"Yeter artık şimdi gelmezse yemin ederim biriler zarar görecek !"

"Neden onla iletişime geçmiyorsun nasıl olsa birbirinize bağlısınız." dedi Cass bıkkın ses tonuyla.

Tabi ya. Bu nasıl daha önce aklıma gelmemişti ?

Sanırsam Cass'i düşünüp süzmekle fazla yoğundum. Tanrım niye bu kadar çekiciydi ki o kafesin içinde.

"AMARA NERDEYSEN ÇIK ORTAYA ZİYARETİNE GELDİK BİZİ BÖYLE Mİ KARŞILIYORSUN !" diye bağırdım.

Bir kaç dakika ardından..

"Dean.."

"Seni burada görmek ne hoş."

Pişmanlığın Sancısı (Destiel)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin