3. Bölüm

108 3 2
                                    

                Davis kapının deliğinden baktı aniden geri çekildi . Kapı daha hızlı yumruklanırken o tekrar ağzımı kapatmaya çalışıyordu . Birden bacaklarının arasına sertçe bir tekme geçirdim.  Ani bir hareketle kapıyı açtığımda karşımda Harry'i gördüm . Beni kullanmaya çalışmasına rağmen şuanlık onu affediyordum , ellerimi bedenine doladım ve başımı göğsüne yaslayıp ağlamaya başladım . Ama o benden ayrıldı ve içeri ilerledi , Davisden acı dolu inlemeler yükseliyordu. İçeri girip o iğrenç suratını görmekten korkmasaydım , içeri girer Harry'i durdururdum . Ama ne yazık ki ! korkuyordum . Bahçenin duvarına çömeldim ve ağlamaya başladım, nefes alamıyordum . Az sonra Harry dışarı çıktı , Stecy ve sürtük takımının bana saldırdığı günki gibi beni kucağına aldı ve siyah arabanın yanına doğru adımladı. Bense hala başımı onun göğsüne koymuş ağlıyordum ve hala nefes alamıyordum. Surat ifadesi çok sertti , saçlarımın arasına bir öpücük kondurdu ve " Sakin ol tatlım  , geçti." dedi . İnanamadığım bir gerçekti , bana 'tatlım' demişti. Ama bunu düşünememi engelleyecek kadar bir psikolojik baskı vardı üzerimde.Kapıyı nazikçe açtı ve binmemi bekledi , sonra kapıyı kapattı.  

            Tabiki beni okula götürmesini beklemiyordum , ama nereye gittiğimizi merak etmiyor değilim.  Nasıl o pisliğin öyle bir halt yemeye kalkıştığını anlayabilmişti ve gelip onu bir güzel benzetmişti? Aklım almıyordu. Başımı yaslamış olduğum camdan kaldırdım ve ona döndüm ağlamaktan kısılmış sesimle " nereye gidiyoruz ?" dedim fısıldıyormuşcasına. Donmuş gibiydi sadece arabayı sürüyordu , onun dışında içinde bir ruh yokmuş gibiydi . Bir an bana dönüp baktı gözlerimin içine. Bu bir saniye sürmüştü ama ben o an her şeyi görmüştüm . Zümrüt gözleri nefretle parıldıyrdu . Bu nefret bana mıydı? Ben o adi köpeğin bana tecavüz etmesini - doğrusu çalışmasını ama başaramamasını - istememiştim ki bu haksızlıktı. Onun yanında -arabasında-   olduğumu umursamayarak bacaklarımı kendime çektim ve hıçkırarak ağlamaya başladım. Sanırım yine bir kriz geçirmek üzereydim. Bu krizler babam öldükten sonra başlamıştı , ve her seferinde peşimdeydiler . Nefes alamama hissine alışkındım ama krizlerimde bu beni ayrı bir etkiliyordu , şimdiki gibi.

-HARRY-

             Aniden saçlarını çekiştirmeye ve sayıklamaya başladı ilk başlarda ne dediğini anlayamasam da sonradan "Özür dilerim" diye sayıkladığını anlayabilmiştim .  O piçin yaptıklarının - doğrusu yapmaya çalıştıklarının- Loreenle ilgili olmadığını biliyordum . Ama bir şeye sinirlenirsem bunu her şeyden çıkarırdım, tabi o bunu bilmiyordu ve büyük ihtimalle kendini suçluyordu . Hemen siyah audi r'imi kenara park ettim.  Ona ne oluyodu böyle , kriz falan mı geçiriyordu? Tedirgin bir şekilde ellerini saçlarından çektim ve elimle bileklerini sıkıca kavradım. "Sakin ol Loreen!" diye bağırdım , belki bir şok onu kendine getirebilir düşüncesiyle . Bir süre daha mırıldandıktan sonra sustu ve bana sarıldı. Ben de ona içten ve sıkı bir şekilde sarıldım.- Ona aşık değilim! Sadece şu an birilerine ihtiyacı var ve ben ona yardım ediyorum , kapayın çenenizi! 

^^Nisa&Şevval^^

DARK LOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin