BTS ile hayal et

Jungkook ile hayal(istek)

spectra_kookie72Umarım beğenirsin. Bu arada doğum günün kutlu olsun. Yeni yaşında mutluluk seninle olsun☺☺❤❤

Son zamanarda olanlar senin canını sıkıyordu. Nasıl eğlene bilirim  diye düşünüyordun.

Sonra aklına iki gün kalmış olan doğum günün geldi.

Genelde sessizliği seven, ailenle kutlayan biriydin. Ama bu doğum gününde ailen yanında olamayacaktı.

Bazı nedenlerden dolayı yurtdışına çıkmışlardı.

Sende hayatında ilk kez bir şey yapacaktın. Doğum günü partisi düzenleyecektin.

Jungkook diye sevdiğin bir çocuk vardı. Aranız çok iyiydi ve her an sevgili olabilirdiniz gibi birşey.

Akşam olmuştu ve evde tektin. Pek korkmazdın. Cesurdun.

Odana çıkıp ayıcığını kucağına sıkıştırırsın ve telefonunu açıp Jungkook'la olan resimlerinize bakarsın.

Ona baktığında gülümsemeni tutamazsın. Daha fazla bakmana izin vermeyen gözlerine yenilirsin ve telefonu kapayıp komidinin üzerine koyarsın...

Sabah alarmın sesine uyanırsın ve kalkarsın cuma günüydü ve okulun son gün olduğu için sevinirsin.

Üşenerek okul kıyafetlerini giyinip çantanı hazırlarsın. Her zaman yaptığın gibi biraz makyaj yapıp evden çıkarsın.

Okula vardığında gözlerini kısıp etrafına bakınırsın ve Jungkook'u ararsın.

Görünüre girdiğinde gülümsersin. Ardından okula girip koşar adım sınıfa çıkarsın.

En yakın arkadaşın Sujin'in yanına gidip oturursun. Gülümseyerek "Günaydın" der. Ona karşılık sende gülümsersin ve "Sanada" dersin.

Ardından Sujin'in kolundan tutarsın ve "Sujin yardımına ihtiyacım var" dersin.

Meraklı gözlerle sana bakar ve "Ne oldu? Bir sorun mu var?" diye sorar.

Başını olumsuz anlamda sallarken "Hayır yok" dersin.

Devamını getirmen için bekler. "Pazar günü doğum günüm ya parti vermek istiyorum." dersin.

Kaşlarını hee dermiş şekilde kaldırır ve "Tamam ne gibi bir yardım edicem?" diye sorar.

"Sen okuldakileri davet et gerisi bende" dersin.

Başını olumlu anlamda sallar ve "Tamamdır" der.......

Ertesi gün......

Görevliler evi hazırlarken sen kendine kıyafet almak için bir mağazaya gidersin.

Jungkook'un zevkine göre gidip siyah mini parlak bir elbise aldın ve ayakkabı olara topuklu kırmızı ayakkabı aldın.

Ardından taxi'ye atlayıp eve döndün. Evde herşey hazırdı. Bugün ayak üstünde çok durduğun için yorulmuştun.

Yavaş adımlarla odana çıkıp yatırsın...

Sabah erkenden kalkarsın ve bir sorun olup olmadığına bakarsın. Saat 20:00 başlayaçak olan partinin son düzenlemelerini yaptıktan sonra odana çıkıp hazırlanmaya başlarsın...

En son sen giyinirken Sujin gelmişti. Sen kendinle ilgilendiğin için Sujin davetlilerle uğraşacaktı.

Jungkook gelmişmiydi bilmiyordun. Makyajınıda tamamlayıp boy aynasının karşısına geçersin ve nasıl olduğuna bakarsın.

Pek beğenmesen de takmazsın ve odandan çıkarsın.

Merdivenlerden inip bahçeye çıktığında siyahlara bürünmüş Jungkook'u görürsün.

Yine muhteşemdi. Arkadaşın Sujin senin yanın gelir ve "Çok güzel olmuşşssuunn" diye uzatır.

Gülerek "Teşekkür ederim" dersin.

Ardından boş bir masaya gidersin. Yavaştan herkes hediyeni verirken Jungkook'un sana doğru gelişini fark edersin.

Kalbin teklerken sakin görünmeye çalışırsın. Jungkook gelince gülümser ve "Benim sana hediyem bir şarkı aslında" der.

Ellerini önünde şaklatıp "Gerçekten mi? Söylesene" dersin.

Gülümsemesini sürdürüp başıyla onaylar ve az ilerdeki mikrofonu eline alır.

Sen onun muhteşem sesinin eşliğinde ona bakıp izlerken içki alıp yudumlarsın.

Şarkı bittiğinde herkes onu alkışlarken yanına gelir ve "Nasıldı? Beğendin mi?" diye sorar.

"Beğenmek ne kelime ba-yıl-dım. Teşekkür ederim" dersin.

"Beğenmene sevindim" deyip gülümser.

Ardından yan yana içki yudumlarsınız. Çalan müzikle Jungkook sana döner ve "Dans edelim mi?" der.

Senin kafa yavaştan uçuyordu ama hâlâ kendindeydin. Gülümseyerek başınla onaylarsın.

Jungkook ellerini beline yerleştirirken sende omuzlarından tutarsın.

Gözlerini gözlerine kenetlemiş sana bakıyordu. Sonunda konuştu "Neden bu kadar güzelsin?" dedi.

Afal afal baktıktan sonra "Ya sen? Sen neden bu kadar yakışıklısın?" dersin.

Gülümser ve omuzlarını bilmiyorum dermiş gibi silker.

Ardından "Prenses. Bugün benim prensesim olur musun?" der.

Gözlerine bakmayı sürdürüp "Olurum prensim" dersin ve tebessüm edersin.

Giderek sana yaklaşıyordu. Belini daha çok kavrayıp kendine yakınlaştırdı.

Sende kollarını boynuna doladın. Aranızdaki mesafe yok denecek kadar azdı.

Nefesini hissedebiliyordun. Dudaklarına baktıktan sonra gözlerine baktı.

Ardından tekrar dudaklarına bakıp öpmeye başlar. Gözlerini yumup seni öpmesine izin verirsin.

Sonra sende karşılık verirsin. Dudakları dudaklarından ayrılmıştı ama başlarınız bitişikti.

Nefesini dudaklarında hissediyordun ve bu an biç bozulmasın istiyordun.

Yavaşça "İyiki doğdun prenses" der. Konuştuğunda dudağı dudağına değmişti.

Gülümseyip "Teşekkür ederim Prensim" dersin.

Ardından dudağına küçük bir buse bırakıp sarılırsın ve kokusunu içine çekersin......

Umarım olmuştur :))