BTS ile hayal et

Jungkook ile hayal 2

Hatırlatma

Sen pek birşey söylemedin ve başını Jimin'in omzuna yaslayıp öylece denizi izledin....

Jimin teselli edercesine saçlarını okşuyordu. "Hadi ama böyle ağlamayacaksın dimi? Bugün doğum günün hem" der

Başını kaldırıp Jimin'e bakarsın. "Ne yapmalıyım heh? Onu diledim ben doğum günümde yaa..." deyip tekrar ağlamaya başlarsın.

Jimin sana sarılır. "Tamam hadi sil gözyaşlarını. Hepsi bizi bekliyor..." deyince sözünü kestin.

"Oraya asla dönmem ben!" dersin.

"(Adın) güçsüz gözükmek mi istiyorsun? Bugün aslında arkadaşın Hye in Jungkook sana itiraf edecek diye biliyordu. Haberi yoktu onunda..."

"Bundan sonra olmasada olur zaten onu seviyormuş işte"

"Sevsin sende başkasını sev"

"Pek mümkün değil bu uzun zamandır onu seviyordum unutmak zor olacaktır" dersin ve ayağa kalkarsın.

Jimin ayağa kalkıp sana sıcak bir gülümseme yapar. "Hadi gidelim" der ve elini uzatır.

Sen başta saniyelerce eline bakarsın ardından yüzüne, gülümsüyordu ve elini işaret ediyordu.

Senin kafan karışıktı Jungkook'u görmeye dayanabilirmiydin bilmiyordun.

Zor da olsa Jimin'in elini tuttun. Restoranta geri dönüyordunuz.

Restorantta girerken sinirle gelen Jungkook'u gördün. Saniyelerce size bakıp yanınızdan geçip gitti.

Sen bir an arkasından gidecektin ama Jimin elini sıktı bırakmadı. Ona baktığında başını olumsuz anlamda sallıyordu.

Sen zorda olsa elini çektin. "Gitmem gerek" deyip. Arkanı dönüp Jungkook'un peşinden gittin.

Ona yetiştiğinde kolundan tutarsın. Dönüp sana bakar. Ama kolunu hızla çekerken "Peşimden gelmeyi bırak" der.

Koşarak karşıya geçer. Sende geçmek istersin ama arabalar buna izin vermiyordu. Sen "Jungkook" diye bağırıp koşmaya başlarsın ama seni durduran bir araba vardı......

Hayalin burda bitti. Gerisi Jungkook'un gözünden....

(Adın) bana seslendiğinde durma gereği duymamıştım. Ama gelen drift sesiyle olduğum yerde kalmam bir olmuştu.

Zorda olsa arkama döndüm. Birkaç kişi (Adın)'in başında toplanmıştı. Koşarak yanına gittim.

Beni gören gülüyor ve resmimi çekiyordu. Bu çok rahatsız ediyordu. En sonunda dayanamadım "Artık biri ambulansı arayabilir mi?!!" diye sesim çıktığı kadar bağırdım.

Ardından (Adın)'e baktım. Yüzünde çizikler vardı. Başından kan geliyordu.

"(Adın) aç gözlerini! Neden peşimden geliyorsun ki?!!" dedim.

Herkes şaşkın bir şekilde bize bakıyordu. Ambulans geldiğinde (Adın)'i hastaneye götürdük.

Hastaneye vardığımızda hemen ameliyathaneye almışlardı. Beyin kanaması geçirebilirdi.

Doktorlar içeri girince bende bir sandalyeye oturup elimi saçlarımdan geçirdim.

Benim yüzümdendi hepsi. Benim yüzümden oldu...

Elimi cebimdeki telefonuma götürüp rehberde Namjoon'u bulup aradım ikinci çalmaya açmıştı.

"Jungkook nerdesin sen (Adın) seninle mi?" diye sordu.

"Namjoon (Adın)'e araba çarptı hastanedeyiz" dedim.

"Ne!! Sen ne diyosun hangi hastane?" diye bağırıyordu.

"Bağırma kapat telefonu konumu atim" der demez telefon yüzüme kapandı.

Konumu attıktan sonra beklemeye başladım. 25 dakikaya yakın bir süre sonra Hye in ağlayarak hastaneye girdi.

Ona bakma cesareti bile bulamıyordum. Koşarak yanıma gelip yakalarımdan tuttu. Ağlayarak omzuma vuruyordu ve "Ne oldu arkadaşıma anlat hepsi senin yüzünden!!" diye bağırıyordu.

Namjoon gelip Hye in'i aldı ve sandalyeye oturttu. Jimin beni öldürecekmiş gibi bakıyordu.

Ameliyat haneden doktorun çıkmasıyla herkes oraya döndü. Hye in ayağa kalkıp doktorun yanına gitti.

"O nasıl? Birşey olmayacak değil nmi arkadaşıma? Konuşsanıza!" diye bağırıyordu.

Namjoon omuzlarından tutup onu geri çekti herkes doktorun ağzından çıkacak cümleyi bekliyordu.

"Hayati tehlikesi yok yalnız kalıcı bir hafıza kaybı yaşayabilir" dedi.

Az da olsa herkes rahatlamıştı ama Hye in hâlâ aynıydı.

(Adın)'i ameliyathaneden çıkartıp yoğun bakıma aldılar. Herkes uyanmasını bekliyordu.

Hye in yanıma gelip "Git burdan! Uyandığında seni görmesini istemiyorum!" diye bağırmıştı.

Yavaştan kalkıp hastaneden çıktım. Kendimi suçlu hissediyordum ki öyleydi.

Yolda giderken bir taxi çevirdim ve big hit'e gitmesini söyledim....

Hye in'in gözünden...

Hepimiz (Adın)'in uyanmasını bekliyorduk. Yavaştan gözlerini açmıştı.

Yanına gidip elinden tuttum. "(Adın) beni duyuyor musun canım?" dedim.

Gözleriyle beni onayladı. Ardından Jimin'lere baktı ama tanımamış gibi bakıyordu. Tepkisizdi.

Hafızasını kaybetmesi iyi olmuştu en azından acı çekmezdi....

1 yıl sonra
Hayale devam....

Hastaneden çıkmıştın ama hafıza kaybı yaşıyordun. Hye in. Hariç diğerlerini tanımıyordun.

O günden beri seni bırakmayan Jimin diye bir çocuk vardı.

Sana çok iyi davranıyordu ve bu günde buluşacaktınız.

Jimin korenin tanınmış gruplarından olan BTS üyesiydi. Seninle olması seni biraz özel kılıyordu.

Giderek ona karşı birşeyler hissediyordun. Sesini duymadığında kötü hissediyordun ve yanında istiyordun.

2 gündür konuşamamıştınız. Bugün buluşacağın içinde çok mutluydun.

Hazırlanıp Jimin'in sana attığı konuma baktın ve evden çıktın.

Buluşacağınız yere vardığında Jimin çoktan gelmişti. Gülümseyerek "Jimin!!" diye bağırdın.

Ayağa kalkıp sana baktı ve gülümsedi. Koşarak yanına gittin ve sıkıca sarıldın onu özlemiştin.

"Seni özledim" dersin.

"Bende seni özledim" deyip saçını okşar.

Kesinlikle onu seviyordun. Banklara oturdunuz. Ona vaktın ve "Seni çok seviyorum" dedin.

Gülümseyerek "Bende seni seviyorum" deyip sıkıca sarıldı.

Sen kokusunu içine çektin. Onunla olmak seni rahatlatıyordu.

Sarılmayı bırakıp koluna girdin ve ayağa kalkıp sahil boyunca beraber yürüdünüz....

Bittii....
Bu hayal et'e herkes "Jimin'le hayal et olmuş" dedi. Yalnız öyle olduğunu ben de biliyorum. Bazıları "Adını değiştirbilirdin" dedi. Evet onu da biliyordum ama diğer Jungkook'lu olanın devamı olduğu için Jungkook ile hayal 2 yaptım diğer Jimin'li hayallerle  karıştırmayasınız diye. Sonra da "Hangi Jimin'li hayalin devamı bu?" gibi sorular gelecekti. Aynı şeyi herkese söylemekten cidden sıkıldım.