-Austin'in Evi-
Zili çalmıştık. Daha doğrusu Alex çalmıştı, ben Emily'nin elini sıkıyordum, Emily'de beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Tabi ben kapıya bakamıyordum. Kapı açıldı tiz bir sesli kadın kapıyı açtı;
-Buyrun bizde sizi bekliyorduk. Austin bey odasında. Kadın Alex'e bunları derken eve girdik. Pardon saray yavrusuna! İçeri geçtiğimizde 4-5 hizmetli ve biz vardık. Stephen'ın anlattığına göre ev 4 katlıymış! Eve girince koskocaman bir yemek masası duruyordu! Cidden kusursuz hazırlanmıştı. Alex, Shak adını öğrendiğim kadına ;
-Austin nerede ?
-Bilmiyorum. Ahh geliyor işte.
Cidden geliyordu! Şimde bana "ne çabuk heyecanını yendide yukarı bakabiliyor?" demeyin. Ayak seslerini takip ediyorum. Dünyanın en güzel sesi konuştu;
-Ah! Çok pardon çocuklar! Yukarı telefonla görüşüyordum.
Emily beni dürtmüştü. Çünkü şu anda Emily'nin arkasına saklanmıştım. Tam anlamıyla olmasada vücudumun 4'de 1'i oradaydı. Tamam gülmeyin! Nihayet yüzümü kaldırıp bakmıştım. Hep o küçük apple'ın oradan gördüğüm yüz canlı canlı karşımdaydı! Emily'e sarılıp bana geldi tereddüt etmeden sarıldım. O muhteşem vücut benden ayrılıp konuştu;
-Sen Emily olmalısın.
-Hay-hayır. Ben Briana. Briana Clory.
-Pardon. Alex bana Emily Briana'dan daha güzel demişti. Yanılmış.
-Sevgilisi olmayanlar olarak hiçte tatlı değiliz diyemedim tabiki teşekkür edip yerime oturdum. Heyecanım azalmıştı. Mükemmellik yine konuştu;
-Yemek yiyelim gelin diyip gülümsedi.GÜLMESİN.
-Dünyadaki gülümseme tanrısının merkezisin Austin. Türkçe konuştuğum Emily gülüyordu. Diğerleri ise "?"anlamında bakış atıp sofraya oturdular. Üstemediler. Üstememeleri benim için iyi olmuştu.
SELAM AŞKİTOŞKOŞLARIM <3 SINIR AYNI 5 READS + 3 VOTE + 2 YORUM. ŞAŞIRTTINIZ BENİ :)