Teacher // MAHMUT TUNCER (daddykink!)

fanta değil sarı kola

''Siktir lo!''
''Şu klimeyı aç fatıma.''
''Nerdiysen ?''

 Su içinde kalmış Mahmut'un isyanları evin içinde yankılanırken her an göbeğini patlatacak sıkı kemerini gevşetmeye çalıştı. Parmaklarındaki biber salçalı bulgur kırıntıları pantolonuna yapışırken dudakların bir küfür savruldu. 

''30 lira verdigim pantolnumun geldiği hala bak.'' Haziran sıcağında çiğköfte yapmak iyi bir fikir değildi. Bu fanteziler neden hep aklını çelerdi ki ? Televizyonda İbrahim Tatlısesi görür meydan okumak adına evindeki tüm paket bulguları çıkartıp saatlerce yoğururdu. Bu sefer hayırlı bir iş için yapıyordu, okuldaki öğrencilerine dağıtacak halay performansını beğendiklerini ödüllendirecekti. 

''Efendim Mahmut bey?'' Fatma önündeki önlüğe elini silerken salona koşar adımlarla daldı. Mahmut irkmişti, ani hareketler onu korkuturdu -halay haricinde- yinede karizmasından ödün vermemek için duruşunu bozmadan eliyle başındaki teri köftenin içine akıtmak istercesine sildi. Bu onun lezzet sırrıydı.

''Bağırıyrım duymiyır mısın yov sen ? Yine ne haltlar peşindesindir ?'' Mahmut içinden bugünde kimse bizi ziklemiyor diye düşündü. Fatma'nın sessizliğini fark ettiğinde zavallı kadına bir espri yapmak istedi.

'' Sana baglanmak kolay idi, ayrılmak ise fanta.'' Mahmut anırarak gülmeye başladığında kendine inanamaz bir şekilde başını iki tarafa salladı. Bugün fazla şeker davranmaya başlamıştı. Değişiyordu ! O çocukta bir şeyler vardı ve bu ilgisini çekmişti. Halay pozisyonları görmek için can atıyordu. Onu daha önce nasıl fark edememişti. Belkide şuana kadarki tek aşkı halay onun mendilini kör etmişti. Geceleri gözlerinin önüne gelecek kaşları vardı ve bacak kılları bile onu etkileyeme başlamıştı. Mahmut aşık olmazdı, sadece halayca becerirdi.

''Hazır esprisini yapmışken sarı kolada köftenin yağninda iyi giderdi lo.'' Mahmut hizmetçisi Fatma'nın arkasından bağırırken her zamanki karizmatik gülüşünden yolladı. 

ESPRİLİ YAZAMADIM GÜLECEK HALİMİZ KALMADI DOSTLAR.