ORMAN

27 5 1
                                    

Ben öyle deyince Mert bir an şaşırdı ama sonra ciddileşerek:

"Sen başkasına sinirliyken seni öpemem. Başkası için olmaz."

Bu konuşması beni çok şaşırtmıştı. Ondan böyle bi cevap beklemiyodum. Başkası için mi beni öpmesini söylemiştim.  Ben bile emin değildim ki. Ben daha cevap vermeden ;

"Iyi geceler " deyip benden uzaklaştı. Ben hala mal gibi arkasından bakıyodum. Sonunda bu şaşkınlıktan çıkıp odaya girdim. Bahar daha gelmemişti . Ben de zaten onu beklemeden yattım. Kafamı toplamam gerekiyodu.

Sabah uyandığımda Bahar kalkmışmı diye baktım. Yatakta olmadığına göre kalkmıştı. Banyoya gidip yüzümü yıkadıktan sonra eşohmanlarımı giyip saçımı bağladım. Kahvaltı yapmak istemiyodum. Bu yüzden ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım. Ilk önce Mert'e haber vermeyi düşündüm ama sonra vazgeçtim. Kafamı toplamam gerekiyodu.

Kendimce cevaplamam gereken çok cevap vardı :

1- Neden Mert'e 'BENİ ÖP' demiştim.
2-Rüzgar neden beni bu kadar derin düşüncelere itiyodu.
3- Mert mi Rüzgar mı???

Evet son soru saçma kabul ediyorum ama Mert'e ben sonuçta öp beni demiştim. Rüzgar'da her yaptığı beni bi duygunun içine itiyodu. Gözleri, o gözlerle bana bakışı,, anlatamadığım bi şeydi. O bakışlar sanki daha önce hiç dünyaya gelmemiş gibi hissettiriyordu. O boynuma değen sıcak nefesi sanki boynumu kesen bir bıçak gibi.... Daha bir çok şey. Anlatılmaz yaşanır denilen şey bu olmalıydı. 

Ben otelin yan tarafında olan ormanda yürürken bir anda onun o sesini duydum. Ölümün sesini. Var olunmamışlığın sesini.

Sesin geldiği yere baktım ama kimse yoktu. Sonra tekrar duydum..

" DURU " deyişini. Etrafıma bakındım ama o yoktu hiç bir yerde. Kafayı yediğimi düşünmeye başlamıştım çoktan. Tam arkamı dönüp koşmaya başlıcaktım ama onu görmemle durdum. Onun gibi ifadesiz bi şekilde gözlerini incelemeye başladım. Hem yeşil gibi hem kahverengi gibi. Kendisi gibi karışık. Ona sessizce bakmaya devam ediyordum. Ama o sessizliği bozdu.

" Sen koşmıcak mıydın? Niye öyle bakıyosun?!! "

Sesinde değişik duygular vardı. Hasret, üzüntü ve tiksinme. Hiç birinin sebebini anlayamıyordum.

" Bana ne yapmaya çalışıyosun? "

"Sana tatilini zehir edeceğimi söylemiştim. Daha yeni başlıyoruz"

Ben sadice güldüm. Sonra bakışlarımı gözlerinden çekerek yere indirdim. Hala gülüyodum. Onun dediği gibi koşmaya başladım. Nefessiz kalana kadar. O kadar çok koşmuştum ki kalbimin atışına ayak uyduramıyordum. Yere yığıldım. Gökyüzünü incelemeye başladım. Bulutlara şekil vermeyi çok seviyodum.

Hep onlar gibi özgür olmak, göklerde süzülmek istemiştim.  Ama artık bunun sadece bir hayal olduğunun farkındayım.

Nefesimi düzene soktuktan sonra ayağa kalktım ve tekrar koşmaya başladım. Odama kadar koşmuştum. En az 2 kilo vermiş olmalıyım.

Odaya öyle bir girmişim ki Bahar sürdüğü rimeli yere düşürdü. Onu öyle görünce içten bir şekilde kahkaha atmaya başladım.

Beni öyle görünce çok şaşırdı. Ben kahkahayla banyoya girip güzelce bi duş aldım. O kadar rahatlamıştım ki hemen uykum gelmişti ama yatamazdım. :((

Karnım çok açtı ve akşam yemeği 20 dk sonraydı. Hemen üstümü giyip Mert'i aradım. Sesi çok neşeliydi.

"Alo Mert akşam yemeğine gidiyoruz demi?? "

Sesimi tatlı çıkarmaya çalışmıştım. Galiba işe yaramış olacak ki Mert kabul etti. Ve beni odamdan alacağını söyledi. Hemen hazırlanmaya başladım. Bir anda da yüzüne nasıl bakacağımı merak ediyordum doğrusu. Ona bir açıklama yapmam gerekiyordu.

Kapının arkasından Duru deyişini duyunca hemen kapıya koştum. Açmadan önce derin bir nefes aldım ve yüzüme şirin bir ifade yerleştirdim.

Kapıyı yavaşça açtım ve Mert'e baktım. Bugün spor giyinmişti. O da bana gülümseyerek

"Selam" dedi.

Ben de "selam" dedim.

Yemekhaneye inince gözlerim doldu.
Keşke hiç gelmeseydim.

Baya oldu farkındayım ama kusura bakmayın. Geç olmasının sebebi bu sene teog öğrencisiyim bu nedenle.

Diğer bölümde görüşürüz 😚😚😘

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 11, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AŞK VE NEFRETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin