Dibe Yaklaşan

902 77 27
                                    


Suyun içerisine girdiğim ilk saniyelerin ardından bedenim soğukluğun acısına alıştı. Islanan ve mavi suyun içinde rengini tezatlıkla belli eden turuncu saçlarım geriye çektim ve sırtımı havuzun duvarına dayamak üzere ağırlık sayesinde zemine değen ayaklarımla kendimi geriye ittim. Suyun içindeki ani hareketim zeminin üzerine kapanmış olan demir tabakayı hareket ettirdi ve bağlı olduğu zincir sallanırken demirin havuz zeminine çarparken sesler suyun içindeki yankıyla birbirine karışıp uğuldayarak kulaklarıma ulaştı.

Zihnimin içine yerleşmiş korku, sessiz ve ıssız bir tarlada yankılanan tek bir karga çığlığına benziyordu. 

Tenim ve bedenim suyun soğukluğuna alışsa da suyun bedenimi kaldıramayışı ve dibe çakılışım zihnimin henüz ayak uyduramadığı bir şeydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tenim ve bedenim suyun soğukluğuna alışsa da suyun bedenimi kaldıramayışı ve dibe çakılışım zihnimin henüz ayak uyduramadığı bir şeydi.

Kendi içimde yaşadığım savaşa bakışlarımla ara verdim ve kameranın ekranına baktım. Suyun içindeydim fakat sudan çıkmış balığa benziyordum. Canlı yayına dikkat kesildim.

Yayın akışına düşen yorumlar düşüncelerimde ölüm döşeğinde yatan insanlığın cenazesini kaldırır nitelikteydi.

İnsanın doğuştan sahip olduğu yaşamak için mücadele güdüsü uyanmıştı ve ellerimle kilitlediğim, soluğumun geçtiği kapıyı yumruklamaya başlamıştı. Bu güdü beni paniğe sürükledi.

Saniyeler sürüklenip döküldükçe göğüs kafesimde hissettiğim baskı artıyordu. Baskının her artışı dibe biraz daha yaklaşmak demekti. Göğsümdeki ve boğazımdaki bu acıyı bu yüzden sevmiştim. Gözlerimi suyun içinde kısarak yorumları okumaya başladım.

"Kız gerçekten atladı."

"Hadi boğ kendini, sürtük."

"Mayon yakışmış. Göğüslerin çok güzel."

Suyun içinde içgüdüsel olarak çırpınırken bir elim belimdeki zincire tutunurken diğer elim istemsizce mayoma uzandı. Göğsümü kapatmaya çalıştım, çekici gözüken hiçbir yanı yoktu!

"Ölmek isteyecek kadar ne yaşamış olabilirsin ki? Dikkat çekmeye çalışıyorsun!"

"Sıkıcı."

Gözlerimi kapattım ve havuzun, önümde uzanan genişliğini, mavi fayanslarını, bu rengin suya yansımasını hayal ettim. Kendimi dakikalardır karada çırpınan bir balık gibi hayal ettim. Böyle yapmak zorundaydım çünkü bir balık için suda olmadığı birkaç saniye dakikalar, birkaç dakika ise yıllar demekti. Kendimi suyun içinde güvende hissetmek zorundaydım. Asıl oksijenimin su olduğunu hissetmek zorundaydım. Son nefesimi suyla almak istiyordum.

Gözlerimi açtım ve ayaklarıma baktım. Havuzun zeminine tutunan ayak parmaklarımın hemen önünde ağırlık duruyordu, dibe çökmüştü. Gözlerim suyun içindeki zinciri belime kadar takip ettikten sonra bakışlarım ekrana bir kez daha çarptı.

İzleyici sayısı yükselmişti. İzleyici sayısı üç haneli rakamlara dönüşecek kadar çok yükselmişti. Böyle bir şey beklemiyordum. Sızlayan gözlerim sürekli yukarıya kayan ve yenilenen yorum akışını takip etmeye başladı. Yüzlerce aşağılayıcı yorum arasında kendini belli eden tek bir yorum gözüme çarptı.

"Dibe düştüğünde, dibin de bir derinliği olduğunu göreceksin."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 13, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Derin DipHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin