Acı Gerçek

401 23 13
                                    

Sessiz geçen bir yolculuğun ardından nihayet otele varmışlardı. Otelin önüne gelen gençler kısa bir şokla şaşırıp kalsalar da Sude konuşmaya başladı. "Ne yani onca yolu bu  sarkık tabelalı, eski ve rutubetli motel için mi çektim? İnternette bin kat daha iyi tanıtılmıştı. Gidelim yaaa ben burada bir ayı geçtim bir saat bile kalamam.

Maalesef ki gerçek yüzlerine çok acı bir şekilde çarptırılmıştı. Tatile gidebilmek için aileleri ile tartışmışlar ve sonunda inatçı gençler - inatları sağ olsun- istediklerini alıp güzel bir tatile çıkmışlardı. Ama ne kadar güzel geçeceği şimdiden gözlerine gözlerine sokulmuştu.

Kısa bir şok yaşasalarda şoku üzerinden atan İlayda hemen söze atladı. " Katılıyorum, başka bir yere gidelim, korkmaya başladım. Baksanıza ne kadar güzel bir otel. Beş yıldızlı yani o kadar ! Artık yıldızlarını döküyor o derece tarihi...

Kısa bir sessizlik çöktü aralarına. Kısaca bir değerlendirme yaptıktan sonra Suna sözü aldı. " Kızlar bu saatte başka bir yer bulabileceğimizi sanmıyorum." Emir başıyla onayladıktan sonra ;
—Aynen Suna haklı. Hem acaba nasıl gitmeyi düşünüyosunuz. Araba yok bir şey yok. Olsa da kullanmayız ehliyet yok, orasıda ayrı bir mesele. Ayrıca telefonlarımız bile çekmiyor. Düşünün artık İphonem Ç E K M İ Y O R !!!
Emir' in bu sözü üzerine normalde her şeye güldüğü gibi gülmesi beklenen Utku konuşmaya başladı.
— Ne yani şimdi tek altın dişi olan ve bize gelinlik giydirip, 30 yerimizden bıcaklayıp, ağaca asıp sonra da hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam eden adamla karşılaşmamız an meselesi mi ??? Ben burada bir saniye bile kalamam.
O kadar hızlı konuşmuştu ki Alime fal taşı gibi  açılmış gözlerini iki üç defa kırpıverdi. " Oha lan o ne biçim konuşmaydı. İki dakika nefes al!! "

Sude artık patlamak üzere olmalı ki derin derin birkaç nefes alıp kendini sakinleştirdikten sonra " Tamam o zaman hadi içeriye girelim. En azından donmaktan iyidir."

Bu sözü üzerine sekiz genç ikişer ikişer içeriye girdi. Son olarak Hasan ve Araf da girdiklerinde kapı arkalarından çarpılarak kapatıldı. Hepsi aynı anda oraya dönünce Emir omuz silkerek  "Rüzgardandır" dedi. Gençler öyle olmasını ümid ederek içeri geçti. Herkes tir tir titriyordu. Ama hepsi bunu korkudan olmasına rağmen soğuğa bağlamayı tercih etmişti.

İlayda " Galiba resepsiyon orada dedi ve yaklaşmaya başladı. Doğru tahmin ettiğini ise silik silik resepsiyon yazısı ile anlamıştı. Korkudan titreyen ama içerisinin soğukluğuna bağlayan elleri ile zili iki defa çaldı. Utku  üçüncü defa çalmasına engel olmak için eline kendince hafif ama İlayda'nın elini kızartacak derecede vurdu ve " Sakın bir daha basma. Tek rakam ve tek sayılar uğursuzluk getirir."
   İlayda;
—Ne vuruyosun be hayvan. Ellerin çok sert. Baksana güzelim cildim maf oldu." diye çıkıştı.
Hasan ise olayları gülerek izliyordu. "Şaka gibisiniz yaaa. Sacmalamayın şeytanın sayısı 666 ve çift. Bak demek ki öyle bir şey yok sadece dedikodu." dedi ve zili üçüncü defa çaldı.

Bu olay üzerine Utku tam cevap vermek için açtığı ağzını resepsiyon görevlisinin gelmesi üzerine kapatmak zorunda kaldı. Ve Hasan' a kötü kötü bakıp seninle daha sonra görüşücez mesajını verdi. Hasan ise omuz silkip Utku'ya piç smile gülüşlerinden birini attı.

Bölüm sözü
Normaller tehlikelidir delillere güvenin ;)


Evet arkadaşlar;
İlk bölümün sonuna geldik.
Umarım beğenirsiniz.
Biraz amatörce yazmış olabilirim şimdiden kusura bakmayın. En yakın zamanda yeni bir bölüm gelicek. Şimdiden iyi okumalar...

MOTELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin