Bölüm-2

8 1 1
                                    

Evet arkadaşlar uzun bir süre sonra yine ve yeni bir bölümle karşınızdayım. Multimedya Deniz ben kafamda bu karakteri düşündüm aynı şey Duygu içinde geçerli eğer siz istemezseniz değiştirebilirim yada farklı karakterler düşünebilirsiniz. 😄😄 Okur sayısı 60 yani 60 farklı insan yazdığım ilk bölümü görmüş. Heyecanımı ve mutluluğumu tarif bile edemem. Hepinize teşekkürler. İyi Okumalar.

~Duygu~

"Uyan artık uykucu panda" diyerek dürtüklemeye başlayan Doğa'yı

"Ya çekil git başımdan" diyerek ittirdim. O ise inat etmiş gitmek bilmiyordu.

"Hadi kalk artık yeter bu kadar uyuduğun."

"Ya ben geç yattım istemiyorum kalkmak felan gözlerim bile açılmıyor daha."

"Ne halin varsa gör özürlü ben gidiyorum." Sonunda vazgeçti oh be.

"Ayhhh" diye cırladım tam ensemden atılan buzla ulan Doğa bittin sen.

"Ben Doğa kadar sabırlı değilim prenses kusura bakma." Dedi ve yarılmaya başladı Deniz.

"Hahahahhahaha"

"Komik mi pis heyvan."

"Hahahhahahahah"

"Deniiiiizzzzzz" diye bağırdım uykum yeterince kaçmıştı sanırım. Kalktım ve kovalamaya başladım tabiki oda koşmaya. Koşuşmamız mutfakta son bulmuştu tamam her ne kadar uykuma birazcık çok azıcık düşkün olsamda bu ensemden buz atılarak uyandırılabileceğim demek değil ki yahu. Sanırım bunun hesabını sonra sorabilirim. Çünkü ondan önce birbirleriyle bakışan gurultulu karnımla masadaki kahvaltılıkları buluşturmam gerekiyor.

"Off be ne acıkmışım." Diyerek bir yandan konuşuyor bir yandan da kahvaltılıklara saldırmaya devam ediyordum. Doğa ile Deniz ise sanki umutsuz bir vakaymışım gibi sırıtarak yüzüme bakıyorlardı.

"Yavaş ye boğulacaksın." dedi Doğa. Tabikide canım arkadaşımı dinledim ama umursadım yada uyguladım mı? 🙃 Imm hayır.

"Öhhöhööhöhöhöhöh" ups ufak bir salam parçası boğazıma takılmış ve yerine gitmemekte ısrar ediyordu ki Deniz'in sırtıma vurmasıyla kendime geldim.

"Eyvallah bro ölüyordum az kalsın yeminle."

"Geber zekasız seni." dedi Doğa. Zekasız demesinden nefret ediyordum çünkü bunu söylerken a harfini şapkasız ve kalın söylüyordu.

"Göbör zökösöz sönö avavav hık" ups hıçkırık tutmuştu. Aslında hıçkırmayı seviyorum nedensizce eğlenceli geliyor. Fakat hıçkırık geçirmeye çalışırken yapılan şeylerden özellikle şu korkutma şeysilerinden pek hoşlanmıyorum. Yani ben ve hıçkırığım mutluyuz niye bizi ayırıyorsunuz ki yani?

"Oo portakal suyu mu o alırım bir dal." Diyerek Doğa'nın elindeki portakal suyuna uzandım. Diğer eliyle elime vurup elimi uzaklaştırdı.

"Kendi ellerimle KENDİME sıktım. Yani sana yok." Dedi. Her zaman Deniz'de işe yarayan köpek yavrusu bakışlarımı attım.

"Duygu'cum evet sen zihin okuyabiliyorsun ancak bende seni senden iyi tanıyorum o bakışların sadece Deniz' de işe yarar. " dedi ve göz kırptı Doğa içinden.

"Öyle olsun seni gidi lanet şey. Hıh Hık." dedim. Evet güzel hıçkırığım hala devam ediyor.

"Hadi çabuk yiyin de çıkmamız gerek artık. Yoksa toplantıya geç kalacağız." Dedi Deniz.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 24, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

OLAĞANÜSTÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin