{Bu bölüm normal anlatım olacak. Normal anlatımı sevmeyenler varsa sorry}
Sonunda beklenilen gün gelmişti. SBS Gayo Daejun performansı sergilenecekti.
İki grup da yurtlarından ayrılmış festivalin gerçekleşeceği yere gidiyorlardı.
Lisa ve Ten artık sevgililerdi ve ikisinin bulunduğu sokak dansını sergilecekleri bir sahneleri daha vardı.
Rose ise akustik sahnesi için arabada pratik yapıyordu. Gelen mesajla hepsi telefonlarına gömüldü. Mesaj gruptan gelmişti.
Ten: Geliyor musun aşkım?
Lisa: Geliyorum aşkım ~
Jennie: Geliyoruz...
Jennie, Lisa'ya dönüp "Sevgilin şu mesajları özelden atamaz mı?" dedi.
"Ona bilerek gruptan at dedim. Kıskanın diye!"
"Ah bu kız!" dedi Rose.
"Rose?"
"Efendim unnie?"
"Doyoung ile konuşuyordum ve ağzından yanlışlıkla bir şey kaçırdı"
"Ne?!"
Rose'nin gözleri fal taşı gibi açılmış Jisoo'nun ağzından çıkacakları bekliyordu.
"Jaehyun senden hoşlanıyormuş"
Hepsi çığlık atmıştı.
"Unnie sen ciddi misin? İnanamıyorum. Ben... ben de ondan hoşlanıyorum"
"Bence bugün ona söyle"
"Bence de"
Kızlar çığlık atarak arabanın içinde tepinirken, oğlanlar ise Heechan'nın aegyo konuşmasını dinliyorlardı.
"Taeyong hyung şuyu uzatırmışın lütfen?"
"Heechan kes artık!"
"Hayıy hyung bugün böyle konuşucam kuduyun işte!"
"Biri üstüme toprak atsın!" diye bağırdı Yuta.
"Sakin ol Yuta'm" dedi Johnny.
"Ya iki iltifat ettik diye iyice bana yürümeye başladın bence kes"
"Olur Yuta'm"
"Ay hala Yuta'm diyor"
"Tamam Japonum"
"Menajer hyung beni köşe başında indir valla dayanamayacağım"
"Tamam be sende şakadan anlamıyorsun"
"İnmeyecektim zaten geri zekalı"
"Geldik zaten ineceğiz" dedi Taeyong ciddiyetle.
Çocukların hepsi arabadan inerken hayranlar çığlıklarla onları karşılamıştı.
Hepsi hayranlara el sallarken hayranların 'OPPA!' çığlıkları arasından 'Ten ve Lisa' çığlığı yükselince Ten gülümsemeden edemedi.
Onlar çoktan sevgililerdi...
Soyunma odalarına giderken Blackpink'in odasına uğrayıp selam vermeye karar verdiler.
Kapıyı tıklatıp beklemeye başladılar.
"Ben geldim~" diye bağırdı Ten.
Kapının arkasından gelen çığlık ve koşuşturma sesleriyle Lisa kapıyı açtı.
"Ten!"
Lisa, Ten'e sarılırken diğerleri onları iterek içeri girdiler.
Lisa ve Ten'nin sarılma faslı bitince onlar da içeri geçtiler.
NCT ve Blackpink artık birbirlerine alıştıkları için kolayca muhabbete geçebilmişlerdi.
Ancak aralarında birbirine garip iki kişi vardı.
Rose ve Jaehyun.
Yan yana oturuyorlardı ama birbirlerine bakamıyorlardı.
İkisinin birbirinden hoşlandığını herkes biliyordu. Yani herkesten kasıt NCTPİNK ile kısıtlıydı.
"Şey... nasılsın?" diye sordu bakışları hala aşağıdayken.
"İyiyim... teşekkür ederim"
"Akustik performansın varmış. Heyecanlı olmalısın" diye araya girdi sunucu kişiliğiyle Doyoung.
"Evet Pasta'nın özel akustik performansı var. Yapar bizim Pasta'mız" dedi Jisoo.
"Haklısın Chichu. Fighting!"
"Te... teşekkür ederim"
Rose gergindi. Hem yanında Jaehyun oturuyordu hem de akustik performansı için endişeliydi.
"Sen yaparsın" dedi Jaehyun.
Rose bu söz ile tüm endişesini unutmuştu. Gözlerini Jaehyun'a dikti. Gülümsedi.
"Hadi bakalım!" diyerek Jennie ve Taeyong aynı anda kalktı.
İkisi birbirine baktı. Sonra gülmeye başladılar.
NCT, Blackpink'e veda ederek soyunma odasına gittiler.
Jaehyun, Rose'un gülüşünü aklından çıkaramıyordu.
{Burada kestim ama diğer bölümde devam edecek. Sizi beklettiğim için özür dilerim}
