Yabancı

10.2K 118 63
                                    


Öznur Yıldırımın yazmış olduğu yabancı hikayesi.

  Sen cennetin varlığından gurur duy, ben cehennemi istiyorum.

Yağan kar şiddetini gitgide artırıyor, koyu renk saçlarıma tutunan kar tanelerinin sayısı çoğalıyordu. Konuşmadı, konuşmadım. Sessizlik... Aramızda her daim geçerli olan bir alfabeydi sessizlik. Ben de bu alfabeye bir kez daha boyun eğdim ve uzun, titreyen parmaklarımı avuçlarımın içine bastırdım. Elimi yanıma indirdiğimde avuçlarımda eriyen kar yere damladı...

Rengi, kan rengiydi.
Rengi, kaybın rengiydi.
Rengi, bir cinayetin rengiydi.  

  

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



  Tanrı, şeytanın inini

Cennete sakladı.

Kahverengi gözleri bana kabuk bağlamış yaraları anımsatan küçük bir kız çocuğu tanıdım. Onu parçaladım, mahvettim, yok ettim. Onu korudum, kurtardım, var ettim. Zihnimi durduramadım. Bir rüzgâr esti ve tavandaki lamba uğursuz bir ses çıkararak yavaşça sallandı. Gökyüzümü kara bulutlar kapladı, yağmur yağdı. Terk edilmiş bir kasabada geceler kimsesizdi, güneş yok oldu, ay sabah olunca doğdu. Boş bir arazide bir yel değirmeni döndü, döndü, döndü... Sonra sana bir masal anlattım.

Ve seni ölüm uykusuna yatirdım.  

Kitap Olmuş HikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin