₪ 8 ₪

168 24 0
                                    

1 Hafta Sonra

PARS'TAN

Okul bahçesinde bizim çocuklarla bir ileri bir geri dolaşıyorduk. Bakışlarımı etrafta dolaştırdığımda, gözlerim aradığını bulamamış olmasının verdiği hezeyanla yere inmişti.

Bir haftadır, okula gelmiyordu. O akşamdan sonra onu bir daha hiç görmemiştim. Tamam, yaptığım adiceydi, ama onların bana yaptığı da yenilir yutulur bir şey değildi ki. Resmen erkeklik gururumu yerle bir etmişlerdi. Aslında pişman değildim yaptığımdan ama, o gitmeden hemen önceki bakışı ağır gelmişti.

Bakışlarımı tekrar yerden kaldırdığımda biraz ileride sinirle bana doğru gelen Melis'i gördüm. Yanıma geldiğinde, elini kaldırarak yüzüme okkalı bir tokat geçirmişti. Sert vurmasına rağmen başımı hareket ettirmeye yetmemişti. Kaşlarımı çatarak, ondan daha sinirli bir halde ona bakmaya başladım.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?!" üzerine doğru gittiğimde, korkmak yerine olduğu yerde durmuş, bakışlarıyla beni öldürmeye çalışıyordu.

"Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun?" sözcükleri tükürürcesine söylemişti.

"Ne yapmışım?" alaycı gülüşüm dudaklarımı esir alırken gözlerimi ona dikmiş sinirden kızaran yüzüne bakıyordum.

"Yoksa sen Gamze'yle çıkan dedikoduları mı diyorsun? Kıskanmana gerek yok güzelim, seninle de yaparız." elini tekrar bana vurmak için kaldırdığında, bu kez izin vermeyerek bileğinden yakaladım.

"Fazla ileriye gitme istersen." tek kaşımı kaldırıp uyardığımda gözlerindeki nefretin yerini tiksinme almıştı. Hızla bileğini elimden çekip kurtardı.

"Sen adi pisliğin tekisin. Hiç vicdanın sızlamadı değil mi? Hasta bir kızı yerden yere vururken, onu o denli üzerken hiç için acımadı değil mi?" kaşlarımı çattım.

"Ne hastası, ne saçmalıyorsun sen?" bu kez onun dudakları alayla kıvrılmıştı, ama kısılan gözlerinin dolduğunu görebiliyordum.

"Ne o, her şeyi bilen paşamız bir hafta önce yerden yere vurduğu kızın kan kanseri olduğunu bilmiyor muydular yoksa?" sesi titrerken, benim kaşlarım iyice çatılmıştı.

"İnanma oğlum, akıllarınca sana vicdan azabı çektirip misilleme yapacaklar." Onur'un sözüyle onların varlığını yeni hatırladım. Aslında haklı olabilirdi, yani kendilerince benden intikam almaya çalışıyor olabilirlerdi.

"Neye inanmak istiyorsanız ona inanın." Onur'u susturduktan sonra bana dönerek devam etti. "Seni vicdanınla başbaşa bırakıyorum. Tabi varsa."  hızla arkasını dönerek geldiği yolu yürümeye başladı. Bir anda arkasını döndüğünde gözlerindeki yaşları farkettim.

"Yerinde olsam bir an önce ona kendimi affettirmeye çalışırdım. Her şey için geç olabilir." sondaki cümleyi söylerken sesi titremişti. Arkasını dönerek yürümeye devam etti.

Doğru olamazdı değil mi? Sadece ergen akıllarının yettiğince benden intikam almak istiyorlardı. Aklıma gelenle, hızlıca cebimden telefonumu çıkarıp arama motoruna 'Lösemi belirtileri nelerdir?' diye yazıp arattım. Çıkan sonuçlara baktığımda bir çoğunun sadece yakınlarının bilebileceği belirtiler olduğunu farkettim. Sadece biri hariç; burun kanaması. Bu da herkesin başına gelebilecek bir şeydi. Yani bir insan sadece burnu kanıyor diye lösemi olmazdı değil mi?

Bütün gün kafamda bu sorularla dolaşıp durdum. Aldığım ani kararla okul çıkışını beklemeye başladım. Nihayet son dersin de çıkış zili çaldığında, sırt çantamı tek omzuma atarak kendi sınıfımdan çıkıp, Gamze'nin sınıfına doğru yürümeye başladım. Arkadaşlarının çıktığını görünce saklanarak onların yanımdan geçmesini bekledim.

"Kızlar, ben bugün sizinle gelemeyeceğim. Gamze'ye selamımı söyleyin. Babamı uğurladıktan sonra direkt hastaneye geçerim. Ben gelene kadar sakın gitmeyin, Gazo yalnız kalıp sıkılmasın." Elif'in söylediklerine, diğerleri başını sallamakla yetinmişti.

Elif hızla saklandığım duvarın yanından geçerken diğerleri de hemen arkasından ilerlediler. Aradan biraz zaman geçtikten sonra ben de onların peşine takılıp gizlice takip etmeye başladım.

Uzun bir yol katettikten sonra başımı kaldırıp önünde durduğumuz binaya baktım.

Özel ...... Hastanesi

Bu kızlar ciddi miydi? Gerçekten Gamze kanser miydi?!!

Rapunzel'in Saçları | Kısa HikayeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin