Alt üst.

5.1K 53 5
                                        

Uyandığımda saat baya geç olmuştu. Altıma minik bir şort, üzerime de bir tişört geçirip koşarak aşağıya indim. Bizimkiler çoktan kahvaltılarını bitirmiş, kahvelerini içmeye başlamışlardı bile. Dün kanla kaplı olan halıya baktım. Kandan eser kalmamıştı. Demek ki Berk temizlemişti. Ben uzaktan babamları seyrederken arkadan Berk'in yaklaştığını hissedebiliyordum. O müthiş parfüm kokusu yüzünden. Ama yumuşayamazdım. O bana dediği şey kesinlikle affedilemezdi. Ben bunları düşünürken o kulağıma fısıldadı;

+İyi uyudun mu güzelim?

-Git kendini becer, Berk.

+Bugün sevgili ailemizle birlikte kampa gideceğimizi biliyor muydun? Okullar açılmadan önce vaktimizi güzel geçirmemiz gerektiğini düşünüyorlarmış.

-Bunun güzel bir vakit geçirme yolu olacağını hiç sanmıyorum.

Deyip odama çıktım. Küçük bir sırt çantası alıp içine bikinimi, geceliklerimi ve birkaç da yedek kıyafetimi koydum.  Saçlarımı arkadan topuz yapıp, dudağıma bordo bir ruj sürüp aşağı indim. Aşağıda herkes beni bekliyordu. Ailem dışında bir çocuk daha vardı. Bu çocuk büyük ihtimalle Berk'in arkadaşıydı. Bir Mert faciası daha kaldıramayacağım için yüzüne bile bakmadan arabaya doğru ilerlemeye başladım.

Araba o kadar doluydu ki neden bu kadar çok eşya götürdüklerini anlayamamıştım. Arkada yer kalmamıştı. Berkle birlikte öne oturduk. Berk'in kucağında olmak her ne kadar hoşuma gitsede bir o kadar da rahatsız ediciydi. Sevil hanımın bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Babamınsa pek umrunda görünmüyorduk. Araba her sarsıldığında Berk'in aletini hissedebiliyordum. Sonunda kamp alanına gelmiştik. Herkes eşyaları taşımak için arabadan indiğinde Berk yine kulağıma fısıldadı;

+Seni Mert konusunda affettim, zaten senin hiçbir suçun olmadığına eminim. O piç..

Devam etmesine izin vermeden lafını kestim;

-Bu konuşmayı senin kucağındayken yapmak istemiyorum.

+Nasıl istersen güzelim. Zaten aynı çadırda kalıcaz, konuşmak için bol bol vaktimiz olur.

-Anlaştık.

Deyip arabadan dışarı çıktım. Onunla aynı çadırda kalma fikrini çok beğenmiştim. Babam çadırları kurmuştu bile. Hemen Berkle ortak kullandığımız çadıra girdim ve bikinilerimi giydim. Çadırdan dışarı çıktığımda yerdeki çimlere oturmuş Berk'in bakışlarıyla karşılaştım. Üzerime atlamamak için kendimi zor tuttuğu her halinden belliydi. Önünde eğilip güneş kremini aldım.

+Sırtıma sürmek ister misin? Kızarmak istemiyorum.

-Tabi, uzan şöyle.

Elleri titriyordu. Heyecanlanmıştı. Vücuduma her dokunduğunda sanki bir elektrik dalgası heryerimi kaplıyordu. Buna daha fazla dayanamazdım.

+Teşekkür ederim. Gidip biraz yüzeyim.

-Ne demek. Biz de çadırda Efeyle bir şeyler izliycez.

+Keyfinize bakın.

Deyip yüzmeye gittim. Su gerçekten çok güzeldi.  Sıkılmıştım. Sudan çıktım ve kurulanmak için çadıra gittim. Efeyle Berk de oradaydılar. Efe 'nin gözlerini büyük göğüslerimden ayrımadığını gören Berk ona bir uyarıda bulundu. Bu hoşuma gitmişti. Beni kıskanıyordu. Ben de üzerime bir pareyo alıp ortalarına oturdum. 

+Porno izliyorduk. Sen de izlemek iser misin? dedi Berk.

-Ha öyle mi? Yok ben çıkayım siz keyfinize bakın.

+Kal işte ya, sanki hiç görmediğin şey.

Sesimi alçaltarak;

-Saçmalama Berk. İstersen Efe de bana bakarak otuz bir çeksin.

-Haklısın, düşünemedim. Kusura bakma.

Bu sırada Sevil Hanım'ın o sinir bozucu sesi duyuldu. Yemek hazırdı. Hep beraber yemek yemeye gittik. Babam mangal yapmıştı. Imm, nefis. Yemeğimiz bittikten sonra ailecek yürüyüşe çıktık. Ben arakadan müzik dinleyerek yürümeyi tercih ediyordum. Bi ara Berk de bana katıldı.

+Yalnız ve seksi kız. 

-Güzel film ismi olur.

+Ama nasıl film onu bilemiyorum.

Deyip güldü.

-İğrençsin, kes sesini.

+Ama öyle bir şey olsa, ilk ben izlerdim.

-Sence Sinem bunları duysa ne düşünürdü?

+Sinem mi kaldı ya? Bitti o iş.

-İyice oyuncak olmuş sizin ilişkinizde. 

+Bu sefer kesin bitti. Merak etme.

-Neden edeyim ki?

Deyip babamın yanına doğru ilerledim. Hep beraber kamp alanına döndük. Saat baya geç olmuştu. Herkes çadırlarına çekildi. Üzerimi değiştirmem gerekiyordu fakat Berk buradayken değiştiremezdim. Ama çıkmayacağından da nerdeyse emindim.

+Arkanı dönersen soyunucam.

-Neden soyunuyorsun ki? 

Şaşırmıştı.

+Geceliklerimi giyicem seni aptal.

-Haa evet.

Deyip arkasını döndü. Üzerime minik bir şort giydim, üzerimde ise sütyenim dışında başa bir şey giymek gereği duymadım. Çok sıcaktı ve beni böyle ilk görüşü değildi.

+Dönebilirsin.

-Hemen uyuycak mısın?

+Çok yoruldum.

-Hadi o zaman birlikte uyuyalım.

İkimizde uzandık. Arkamı döndüm. Berk'in yanımda yattığını bilmek inanılmaz huzur vericiydi. Berk bana yaklaştı. Arkamdan sarıldı. Bedenimiz birbirini bütünlemişti. Onu her şeyiyle birlikte hissedebiliyordum. Ve o an her şeyi önemsiz kılan bir şey söyledi.

+Benim için her şeyden değerlisin, kokunu ömür boyu duymak istiyorum Simay.

Ve omzuma küçük bir öpücük kondurdu.

O sırada içeri birden Sevil Hanım girdi.

Bölüm biraz gecikti ama kusura bakmayın. Umarım beğenirsiniz. +35 vote'dan sonra yeni bölüm gelir. Yorumlarınızı bekliyorum. Sizi seviyorum. Öpücükleer.

OROSPU KIRMIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin