Don Diego De La Vega, isminin insanda uyandıracağı hissin tam tersi olarak çok da büyük biri değildi. Kendisi sadece 14 yaşında bir ispanyol çocuğuydu. Babası şarap ticareti yapan bir denizciydi bu yüzden babasını uzun zaman göremezdi. Ama babası her gelişinde ona yaşadıklarını anlatır ve bazen de ona gittiği yerlerden hediyeler getirirdi. Babası bugünde uzun yollardan dönmüş ve ona her zaman hikayelerini anlattığı şöminenin başına geçmişti. Babası bu seferse yaşadıklarını değil yaşayacaklarını anlatıyordu. Daha öncki birkaç hikayeden ismini duyduğu Kaptan Francisco Pizarro babasına kralın ona verdiği görevi yerine getirirken yanında olmasını teklif etmişti. Yüce İspanya topraklarına yenilerini ekleyecek ve yükselmekte olan kral Carlos'a ettiği yardımdan dolayı şövalye unvanı kazanıp zenginliğe ulaşacaktılar. Diego için babasının Akdenize yaptığı seferlerden dönmesini beklemek bile zor gelirken bu sefer babası daha uzak yerlere, daha ismi olmayan yerlere yelken açmaktan bahsediyordu. Bir sonraki günün öğlesi, Diago babasının Francisco Pizarro ve Diego de Almagro'nun filosunun en önde gidecek gemisine konulan son eşyalarıda taşımasına yardım etti. Babası, oğlu aşağı inerken ona dümenden el salladı. Sonrasında çalınan borazanların eşliğinde adamlarına yelkenleri açtırtıp limandan ayrıldı.