Bölüm 4

3 1 0
                                    

  Makoa garip karaltının içinden adamların çıktığını gördü ama bunlar değişik adamlardı. Üzerleri parlayan kıyafetler girmişlerdi, kafalarında yine aynı şekilde parlayan başlıklar vardı ve bazılarının ellerindeyse daha önce hiç görmedikleri demirden yapılma değişik bir bir sopa vardı. Sonra bir ses duyuldu: 

"Diğer gemilere işaret verin, Hernan Cortes demir atmak için uygun bir kıyı buldu."  

Hernan Cortes kamp kurulması için gerekli emirleri verdi. Makoa ve diğerleri çalılardan olan biteni gizlice izliyorlardı. Hatta bir tanesi gitmiş ne olduğunu anlatması için kabilece kendisine benzerliğinden Pariacaca isimli kahramanın torunlarından olduğu zannedilen yaşlı bilge Tzekel Khan'ı çağırmıştı. Tzekel Khan "Kıyıya vurur dalgalar,gelir parlak tenli yabancılar,denizin üzerinden gelen koca bir canavardan inerler,bunlar olmalıdır kehanetlerin söylediği tanrılar, onlara güzel bir karşılanma sunulmalı'' dedi. İnka yöneticisi Şef Tannadok onu onayladı ve yanına diğerlerini de alarak çalının arkasından çıkıp Fernando Cortes ve adamlarının yanına doğru yürüdüler. Alexander De La Vega, Fernando Cortes ile konuşurken onlara yaklaşan yerlileri gördü. En öndeki birve eğildi ve diğer eliyle de göğsüne vurarak "Tannadok"dedi. Alexander 'da Fernondo'yla aynı şekilde karşılık verdiler.Daha sonrasında adının Tannadok olduğunu öğrendikleri, eliyle onu takip etmelerini işaret etti. Kısa bir yürüyüşten sonra bu yerlilerin şehrine varmışlardı. Burası aynen bir gökkuşağı kadar rengarenk ve de evini rahatça çatısına kadar dolduracak miktarda altına sahip bir şehirdi. Tannadok denen anlaşılan şefti, ve bu gelenleri bir ilah sanmış olmalıydılar çünkü öbür türlü Alexander De La Vega daha önce hiç bu kadar misafirperver bir toplumla karşılaşmamıştı. Bütün bunlar 4 yıl önce olmuştu. Fernando herşeyi mahvedene kadar,yerlilerle sorunları yoktu. Alexander onların kendilerine saldırmamasından dolayı diplomatik bir şekilde olayları halletmeyi düşünmüştü. Fakat acımasız Fernando yerlilerle ispanyolların arasını bozmayı başarmış ve almaya geldiği herşeyi son damlasına kadar sömürmüştü. Bu acımasız adam, onları şenlikle karşılayan insanları kırbaç zoruyla çalıştırmış onlara yapmadığı işkence bırakmamıştı. Geçen sene yolculuğa tekrar çıkılmıştı ama bu sefer İspanya'ya. Fernando onları yavaşlattığı gerekçesiyle Diego d'Almagro ve Francisco Pizarro'yu ikna etmiş Alexander ve birkaç adamı daha İspanya'ya geri gönderiyordu. İşte Alexander bu sayede evine geri dönmüş ve bir zamanların cenneti olan o cehennemden kurtulmayı başarmıştı. Ona para hırsından ihanet eden adamlarının hepsine ve onların kanlı paralarına lanet okuyordu. Neyseki son anda birkaç kişiyi katliamdan kurtadım diye sevinirken uzun yola daha sonradan adının "Makoa"olduğunu öğrendiği küçük çocuk dışında hiçbiri dayanamamıştı. Babası gözlerinin önünde can verirken ona yaşadığı sürece oğlunun iyi ellerde olacağını söylemiş ve adam son nefesini, iyi biri olduğu dışında kim olduğunu bilmediği bu yabancıya gülümseyerek vermişti. Ve Alexander sözünü tutup ona iyi bakacaktı... 

DalgalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin