Kapıya hafifçe tıklatarak içeriye girdim, 30-35 yaşları civarında takım elbiseli oldukça yakışıklı biri vardı sanırım yeni müdürümüzdü beni farkedince hemen 'hoş geldin alaz olmasın buyur' diyerek boş sandalyeyi gösterdi herhangi bir cevap vermeden direk oturdum ve sevgili yeni müdürüm lafa başladı 'öncelikle kendimi tanıtim ben okul müdürü Yavuz Çelik. Diğer geldiğin kolej gibi değildir burası öncelikle bunu bilmelisin' bi an hemen lafa atılarak 'nasıl yani' dedim Yavuz bey ise lafa devam etti 'şimdi sen burayı devlet okulu olarak küçümseye bilirsin ama emin ol ki diğer okulunla hemen hemen aynı erkek öğrencilerimiz biraz dengesizdir kız öğrencilerimiz de biraz çatlaktırlar ama sen onlara aldırma' ne kadar da açık sözlü bi müdür diyerek içimden kendi kendime güldüm daha sonra kapı çaldı ben o tarafla pek ilgilenmedim odanın duvarındaki resimleri inceliyordum içeri giren her kimse Yavuz bey hemen ayağa kalktı hemen 'hoş geldiniz başbelası' dedi ben bi an şaşırsamda kafamı hemen kapıya çevirdim ve karşımda devasal yakışıklıkta birini gördüm inanılmaz derece tatlı ve sempatik şekilde yavuz beyle bakışıyordular kafasını bana çevirince hemen önüme döndüm yavuz bey ise lafa atıldı 'sonunda okuluna dönebildin sanırım işlerin bitti' diğerek salak salak sırıttı kapıdaki çocuk içeri girerek elindeki kağıdı masaya koyarak çıktı aman Allahım bu nasıl bi kokudur ben parfüm kokusuyla şapşala dönmüşken yavuz bey tekrardan konuşmaya başladı 'ukala çocuk herneyse alaz sınıfın burası değil sende artık sınıfına hadi' diyerek nazikçe beni kovmuştu elindeki kağıdı uzatıp 'daha sonra konuşuruz şimdi derse geç kalma' dedi kafamı sallayıp kağıdı aldım ve oda dan çıktım kağıta 11/A yazıyordu bi kaç öğrenciye sorarak sınıfı bulmuştum kapıyı tıklatarak içeriye girdim tahataya yazı yazan hoca direk bana bakınca açıklama yapmak aklıma geldi 'meraba hocam ben yeni öğrenciyim' diğerek konuştum 40-45 yaşları civarındaki hoca gülümseyerek 'aa evet hatırladım seni, alaz olmalısın boş yere geçebilirsin' diğerek kafasını tekrar yazdığı şeye çevirdi tebessüm ederek sınıfa göz gezdirdim orta sırada boş bi yer görünce direk oturmaya gittim bütün sınıf fısıldaşıyorlar dı kesinlikle tek dedikodu bendim aman ne güzel. Saat bi türlü geçmiyordu önümdeki kağıdı karalamaktan sıkılmıştım arkamdaki kıza dönerek 'şey pardon kaç dakika var acaba' diyerek sordum kız tam saate bakarken çarpazımda oturan çocuk 'sabret sarışın 3 dakika kaldı' diyerek sırıttı bu neydi şimdi pis pis gülüyo yok sarışın felan, cevap vermeyerek önüme döndüm. Ve sonunda zil çalmıştı defterlerimi kaldırıp kapıya doğru yönelirken tekrardan o çocuğun kokusu burnuma geldi yoksa burdamıy dı hızlı adımlarla kapıya çıktım ama yoktu kendi kendime napıyorum ben ya diyerek kantini bulmak için aşşağa indim bulmam kolay oldu sıraya girip kendime kahve alıp boş bi masaya oturdum kavemi yudumlarken aynı koku tekrar burnuma geldi etrafıma göz gezdirdikten sonra kimsenin olmadığını farkettim iyi de yoksa bu koku nerden geliyodu ben çılgın sorularıma yanıt ararken bi anda herkezin susması bir oldu hiçbirşey anlamamıştım bu neydi şimdi cidden değişik bi okuldu kavemi alıp sınıfa çıkmak için ayağa kalktığımda bütün suratları üzerimde hissettim kimseye bakmadan hızlı adımlarla yukarı çıktım zilin çalmasına 2 dakika kalmıştı sınıf yavaş yavaş gelmeye başlamıştı yerime geçip saçlarımla oynamaya başladım sanırım sıkıldığımı farkeden arkamdaki kız 'merhaba ben dilara' diyerek elini uzattı tebessüm ederek 'merhaba bende alaz' diyerek elini sıktım gülen yüzlü bi kıza benziyo du 'yenisin galiba' diyerek konuşmayı devam ettirdi 'evet okuldaki ilk günüm' diyerek cevap verdim o sırada içeri hoca girdi selam verdikten sonra derse başladı. Tahminen birinci ders bitmişti blok ders olduğu için daha vardı çok sıkılmıştım tam kafamı koyup uyuyacaktım ki kapı çaldı içeri sabah ki gördüğüm o çocuk girdi elinde kağıt vardı tüm sınıf bi anda susarak hocaya yöneldi hoca ise kafasıyla gel işareti yaptı sanırım nöbetçi öğrenciydi hocaya kağıdı uzattıktan sonra herhangi bi cevap beklemeden en arka sıraya oturdu nasıl yani bu sınıftamıydı inanmıyorum başka bişey istesem olucaktı sanki hocanın derse başlamasıyla sınıf eski haline döndü o kokusu çok uzaktan bile belli oluyordu. Tenefüs zili sonunda çalmıştı öğle arasındaydık çantamı toparlarken çaktırmadan arkaya bakmaya çalışıyordum ama göremedim sanırım gitmişti sınıftan çıkıp okulu gezdim biraz kantine bişeyler yemek için indiğimde dilarayla karşılaştım beni gördüğünde yanıma gelip selam verdi bende kave ısmarlayıp biraz muhabbet etmeyi teklif ettim tek başıma çok sıkılmıştım dilara da onaylayınca kahvelerimizi alıp masaya oturduk sıradan okul muhabettleri ettikten sonra bi anda yeni gelen çocuğu sordum ona dilara başta çekinsede konuşmaya başladı 'belli ki sende ondan hoşlanmışsın ama benden tavsiye uzak dur' dedi ben kaşlarımı çatmış onu dinlerken 'h-ayır tabiki hoşlanmadım sadece o da yeni birisi diğe sordum' diğerek geçiştirmeye çalıştım dilara, 'iyi de o yeni değil ki 3 senedir bu okulda' nasıl yani yeni değilmiy di 'iyi de sabah yavuz bey hosgeldin başbelası dedi yeni değilse neden hoşgeldin desin ki' diğerek sorumu sordum dilara ise kahkaha atarak cevap verdi 'ilahi alaz ya güldürdün beni' ne saçmalıyodu bu kız ya neresi komikti ciddi bi şekilde 'komik olan ne ki baştan anlatsana şunu' diğerek merakla dilaraya baktım hemen lafa atlayıp başladı 'okulda yeni değil dediğim gibi 3 senedir bu okulda ama bu sene buraya fazla gelmedi hatta bu sene bir yada ikinci gelisi diyebilirim' aklım iyice karışmıştı ne tuhaf bi çocuktu 'anladım' diğerek dilarayı daha fazla germeden konuyu kapattım. Dersimiz boştu herkez birbiriyle muhabbet ediyodu kafamı arkaya doğru çevirdiğimde başbelasını kalemle oynarken gördüm suratı gerçekten pürüssüzdü saçları elamacık kemikleri cidden kusursuz bi çocuktu kıyafatleri ise onu tamamlayan son naktaymış sanırım kafasını bi anda bana çevirince göz göze gelmiştik utancımdan hemen kafamı önüme çevirdim saçlarımla dikkatimi dağıtmaya çalıştım ama hiç duymadığım bi ses 'kendini bu kadar belli etme' diyerek konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Gece
Teen FictionHayallerle yaşamayı bilen en acımasız şeylere bile göğüs gerebilen bir kız. Hayatının tamamını kardeşine adamış ve onun için bir çok işe karışan bir çocuk. Hayatlarının anlamsız anlarını birleştirip gizemli olaylarla birlikte gelişen bir AŞK...