Çocukları eve yolladıktan sonra Aleynaya yapacağım şeyler için hazırlığımı yapıp evlerine doğru yola koyuldum. Sağ olsun anahtarı saksının altına koymuş zorlanmadım girerken allah razı olsun.Odasına gidip saç maskesinin içine yeşil boya ve tüy dökücü krem koydum aynısını yüz maskesine de yaptıktan sonra gelen tıkırtıyla camdan atlamam bir oldu süperim harikayım! allahtan mesafe yüksek değildi doğruca ev doğru koşmaya başladım ulan belki kedi falandı ne bu atraksyon. Eve giderken de bir yandan zafer çığlıkları atıyordum. Yarın suratındaki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum! Eve gidip doğruca yatağa gömülüp bu noktaya nasıl geldiğime baktım. Mert Deniz için o yelloza katlanırken Alp kendi çıkarlarını düşünüp benden vazgeçmişti.Vazgeçmek. Tuhaf kelime aslında.
***
Sabah büyük bir hevesle kalkıp üzerimi değiştirdim. Manzarayı gerçekten merak ediyordum. Aleynanın suratını,Alpin vereceği tepkiyi,kızların diyeceklerini... Vakit kaybetmeden simidimi ve portakal suyumu alıp yola çıktım. Öğrenci adamım ben. starbaksa vereceğim paralarla intikam alıyorum. Okula vardığımda bizimkilerin nerde olduğunu tahmin etmem zor olmadı. Kantin. Doğruca kantine uçtum. Cidden. Şaka değil yerler ıslakmış. Arkadaşlar bu dramdır. Kalçamın tekrar tek parça olduğuna emin olduktan sonra bizimkilerin yanına gittim.
"E nassınız gençler görüşmeyeli?'' Bunlar bana dünden tavırlı herhaldem
"burça-öhm seni-öhm yüzünd-öhm hast-öhm" konuşmaya çalışan mert yapmışlar olmamış
"anladım yavrum sen şifayı kapmışsın da sen bu halde kızları unut tipin kaymış senin" bunu duyan denizin gözleri goccuman açıldı şaka da yapılmıyor!
"Ne kızı! Mert ne kızı bu! Cevap ver bana! Sus konuşma ya ben anlayacağımı anladım!" uha noldu üyle be
"Deniz sakin ol la şaka da yapılmıyor!"
"Ya ya eminim şakadır. Bravo Mert!" Yandık! Deniz hepimizi ipe dizecek!
"Ya hayatım Burçak şaka yapıyor neden böyle yapıyorsun?" Mert bana çuk kütü bakışlar atıyor hafif tırsmadım değil hani
"Deniz bir daha sana şaka yaparsam iki olsun bu ne ya! Hiç mi güvenmiyorsun şu çocuğa? Seviyor işte seni! Biraz birbirinize güveni-" cümle mi Denizin bağırması böldü
"Bırak ya! Sen güvendin de ne oldu? Gördük boynuzlanışını! " Harika. Olay yine döndü dolaştı bana geldi. Ulan en yakınım dediklerim bile bana böyle yapıyorsa...
"Burçak ben öyle demek iste-" bu sefer Denizin sözünü kesen bendim
"Her neyse ben... Ben derse gidiyorum" arkamdan Defnenin Denizi fırçalayışını duyabiliyordum. Umursamadan ders programıma baktı. Kimya. Allah aşkına biz başka ders görmüyor muyuz? Ben bu adama katlanmak zorunda mıyım. Kendi içimdeki isyanları susturduktan sonra koridorun başında Alp belirdi. Bu kadar şeyden sonra kesinlikle onu affetmeyi düşünmüyordum.
