Jane Nerelerdesin?

372 15 1
                                    

Janeyi içeride görmeyince direk dışarı bahçeye çıktım orada aramak için Chris ben ve Alex üçümüzdük yanımızda hiç kimse yoktu bu gece onu bulmadan eve gidemezdim saat 12'yi geçyordu bu kız birden bire nereye kaybolmuştu ki? Aklıma hemen telefonla aramak geldi acaba nerelerdeydi telfonu yanındamıydı onu bile bilmiyordum çantasınıda alıp gitmişti zannedersem telefonu yanındaydı. Telefonumu almak için geri içeri girdim. Girdiğimde ise herkes gitmişti ve temizlik görevlileri kalmıştı.Telefonumu alıp bahçeye tekrar çıktım.

Chris içeride evde kalmalıydı belki tekrar eve gelir bizi arar diye ben ve Alex ise aramaya çıktık ormanda. Aslında Telefonu çalıyordu ama açmadığından dolayı sesli mesaj bırakın diyordu. Ormanın içinde aramaya devam ediyorduk. Dışarısı Çok karanlıktı saat 01.30'a geliyordu onu bulmamız lazımdı ben onun bu saatte nerelerde oldugunu nasıl bile bilirdim ki? Acaba başına bir iş gelmişmiydi? Biri onunla konuştu mu? Chris'i aradı Alex pek fazlada umut yok gibi bakıyordu gözlerime ben ne yapıcam Jane Nerelerdesin güzelim. Bak perişan olduk ağlayarak onu arıyorduk. Bir taraftan dışarısı çok soğuk bir taraftan lanet olası giydiğim topuklu ayakkabının topuğu kırıldı ben şimdi ne bok yicektim ki? Arkadaşım kayboldu hatta benim yüzümdende olabilirdi. Ormandan çıkış yolu bulmaya çalışıyorduk Son bir defa daha arayayım dedim pek fazla umudum yoktu zaten ki öyle olmuştu ama bi yerden telefon sesi geliyordu Telefon sesinin daha çok gelen yere yönlendik. Alex bana arkamda dur dedi arkasına geçtim ve çalılıkların içinde çalan bir telefon bulduk acaba gerçekten Jane'nin miydi? Bu kadar uzağa nasıl gelebilirdi ki zannedersem kaçırılmıştı kaçırıldıysa kim tarafından hangi pislik böyle birşey yapar anlamıyorum ondan ne istiyorlar bunu bile bilmiyorum. Telefonu buldugumuzda Jane'nin telefonuydu hatta çantası ve şalı ordaydı. Bu kıza ne oluyordu? Habersiz nereye gidebilirdi ki? Çaresizce Orman çıkışındaki benzinciye gittik Jane'nin fotoğrafını gösterdik fakat böyle bir kişi hiç gelmediğini söylüyordu İyice endişelenmeye ve ağlamaya başladım. Alex aldı beni onların evine tekrar götürdü nasıl ağlıyorum gözlerim şişti nescafe getiriyor geri çeviriyorum çay geçiriyor istemiyorum. Ama benim için nasıl çırpınıyor ben ise Jane için hiçbirşey yapamıyorum. Jane nerelerdeydi iyimiydi soğuktan donmuşmuydu açmıydı boğazından bir lokma sıcak birşey geçmişmiydi? Bunları bilmeden benim birşey yemem imkansız olurdu ben onsuz neredeyse tuvalete bile gitmezken şimdi apayrıyız o başkasının yanında belki elinde bu kadar acımasız olmamalıydı. Saate baktığım zaman saat 04:30'u gösteriyordu.

Ağlıya Ağlıya uyuya kalmışım kalktığımda Alex'in odasındaydım hemen sirkelendim ve tuvallete doğru yöneldim. Telefon tekrar açtım. Lanet olsun ki aptal sarjım bitmişti. Allah'tan Alexinkide aynı sarjdandı ki koymuştum  bu sefer Alex'in numarasından aradık. Gene ses soluk yok acaba o neredeydi? Beni Janenin annesi arıyordu. Artık gelmicek mi diye ben ise şöyle demiştim

-Jane Lavobada ve biz gece çok eğlendik izin verirseniz bir iki gün daha bizde kalsın demiştim.Annesi allahtan bir iş için Japonyaya gideceği için izin verdi ve çok memnun olmuştu.  İşte duydugum şu on iki saat içinde en güzel cümleydi.

Gene benim telefonum çalmıştı bu seferde benim annemdi onada aynı şekilde anne ben bir kaç gün daha burada kalabilir miyim diye sormuştum. O da her zaman ki gibi aksiliği tutarak hayır demişti bu kadın beni delirtiyor.

Ben eve gidicekken Jane'le tanıştığımız ilk parkın önüden geçiyordum. Nasıl ağladım iki saat o parkta oturdugumuz bankta oturdum kulaklıgımı taktım ve ikimizin en çok Favori Şarkısı olan parçayı açtım bi yandan saçmalıklarımız geliyor aklıma gülüyorum bi yandan gözlerimin akmasına hakim olamıyordum. Dostum nerelerdesin bak benim ağlamama neden olan kişilerin hepsini dövecekken sen yoksun hani nerdesin şimdi sen beni ağlatıyorsun herkesten önce sana ithiyacım var gel artık bu bir oyunsa hiç komik değil diyordum kendi kendime belkide avutmaya çalışıyordum.

Alex arıyordu.

-İyi misin?

-Sence

-Hayır değilsin

-Evet hemde hiç iyi değilim dostum yok ben hiçbirşey yapamıyorum. Polise haber versek olmaz iki günümüz var onu bulmak için sadece iki günümüz var. Bu iki gün içinde herşeyi yapmamız gerekiyordu.

-Ben bir çaresine bulurum diyerek telefonu yüzüme kapadı Alex

Gerçekten bulacakmıydı? ona inanmalı mıydım? Yoksa Jane hiç mi göremicektim. Gülüşlerimiz geliyor aklıma tebbesüm ediyorum sonradan deli gibi ağlıyorum onun olmayışı benim her saniye her dakika her saat her salise ölmem demekti ve o halen yoktu

...

Yılbaşı GecesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin