Ormandaki ceset

309 11 3
                                    

Kısa bir hatırlatma olsun diye dün kü bölümün sonlarına doğru bir kısım:

Su son üç günden beri duydugum Laf STAY STRONG ama olmuyor güçlü kalamıyordum Açmaya başladılar ve ve ve ve açtılar. Gözleri biraz Jane'ye benziyordu  yavaştan yavaştan açtılar.

Ormandaki cesetin göz kısmı Janeyi anımsattığı için çok endişeliydim. Kalbiime iniyordu birşeyler sanki kalbim hızlı hızlı çarpmaya başladı. Ve birden açtılar ceset ihbarıyla birlikte ölüme daha çok yaklaştığımı zannediyordum ama ALLAH'tan Jane değildi ya o ceset onun olsaydı ben ne yapardım? Annesine ne derdim oradan biraz olsada uzaklaştım. Ağladım ama bu sefer ne garipki sevinçten ağladım alex yanıma geldi. Ellerimi tuttu bak ben sana ne dedim boşa üzüldün daha hiçbirşey yokken dedi ve haklıydı. Ama o Ormanda ki ceset Jane'ninde olabilirdi.. Böyle bir ihtimalde vardı dedim Alex'e Alexte bana ama ormandaki ceset Janenin değil öyle bir ihtimal vardı ama biz onu canlı bulucaz sana yemin ederim ki demişti bana ve beni kendine çekip sarılmıştı.

Artık Katy teyzeye haber vermenin sırasıydı ama ben nasıl  söyleyebilirdim ki Alex aldı telefonu ve aynen şu şekilde

-Mrs. Katy size kızınızla ilgili çok önemli bi haber vermem gerekiyor. Mrs. Jane şu son 4 günden beri kayıp ve bulamıyoruz dedi.

Telefonu kapatıp yanıma geldi ve Katy teyzenin söylediklerini bana söyledi.Katy teyze böyle birşey o-o-o olamaz çünkü benim kızım arkdaşı Britney'lerde kalıyor demiş. Gözlerimden bir damla yaş aktı. O zaman keşke Jane yerine ben kaybolsaydım dedim kendi kendime iç savaş veriyordum içimde arkdaşım benim yüzümden kaybolmuştu ve ben ise hiçbirşey yapamıyorum anca polislerden haber gelicekte biz öyle birşeyler yapıcaktık ki polisler anca 1-2 güne haber veriyordu artık beklemekten sıkılmıştım. Chris'e beni eve bırakması için rica etmiştim Chris'te beni kırmayıp eve bırakmıştı.

Eve geldiğimde gözlerim mosmor olmuştu sıcak duş almak için banyoya yöneldim saatlerce sıcak suyun altında hıçkıra hıçkıra ağlamıştım ya ona birşey olursa? düşüncesi 4 günden beri vücudumun her yerini sarmıştı. Ben artık bu yükü kaldıramıyordum. Katy teyze bize gelmişti. Ve bana herşeyi sormuştu neler olup bittiğini ve yılbaşı gecesi neler yaşandığını mecburen bütün planlarımızı anlatmak zorundaydım. Jane'ye hem ihanet ediyordum hemde benim yüzümden kayboluşunu anlatıyordum bunları anlatırken içimden birşeyler akıyor gibiydi ben daha fazla dayanamayıp odama çıktım.

burdan sonrasını bu şarkıyla okursanız daha çok iyi olur diye düşünüyorum sizin seçiminiz

http://www.youtube.com/watch?v=ELShcNp3RIE

Odama çıktığımda yatağıma kendimi zor atmıştım. Ve elime bir kutu çarpmıştı kutunun üstünde JANE'DEN EN SEVGİLİ DOSTUMA YILBAŞI HEDİYESİ yazıyordu. Kutunun içini açtığımda bir sürü sevdiğim çikilotalar ve içinde bizim ikimizin Jane'yle olan bütün fotoğraflarımız vardı bütün şebekliklerimiz vardı o kutunun içinde o kadar anlamlı bir hediyeydi ki içinde birde mektup vardı o mektubun içinde şu sözler yazılıydı.

Sevgili dostum. Seninle tam 17 seneden beri arkdaşız arkdaştan öteyiz bir yılbaşını daha seninle geçiriyorum geçiricem ve bu böyle geçiceği için çok mutluyum ve sana minettarım seninle geçirdiğim günler herkesten ver herşeyden özel günler saatler ve dakikalar arasına giriyordu. Bi kere hatırlıyor musun senile bir teyzenin erik ağıcına çıkıp senin düştüğünü ve benim ağaçta asılı kaldıgımı nasıl ağlamıştın ve ben senin ağlaman hiç dayanamamıştım.Bende asılı kaldıgım yerden inmiştim ve sana yardım etmiştim dizlerinden akan kanlar hala aklımda o günden sonra ikimiz birbirimize ne olursa olsun bırakmıcağımıza söz vermiştik inşallah hatırlıyorsundur. O kadar çok güzel günlerimiz geçti ki ben sadece bir tanesini ve en çok anlamlı olanı yazdım buraya.Fotoğraflarımızı birde senin en çok sevdiğim çikolotalarla doldurdum kutunun içini umarım begeninrsin canım dostum Mutlu Noeller.

Yazıyordu mektubun ilk sayfasında ağlıyordum ve kutunun içini tekrar dökmeye başladığım zaman ise  bi sayfa daha mektup görmüştüm. Ah deli kız benide ne çok düşünürmüş aslında biz öküz gibi anlaşırdık birbrimizle.Bu mektuptan sonra onu daha çok özlüyordum . ve biliyordum ki kim gelirse gelsin ne olursa olsun hiç kimse onun yerini dolduramazdı.

İkinci sayfasında bir bölüm var o bölüm çok dikkatimi çekti. Zannedersem bu seninle son yılbaşımız olucak demesi biraz garipti. Hissetmişmiydi bilerek mi yapılmıştı bu olay bilmiyordum.

Alex'i arayıp hemen beni alıp karakola götürmesini istedim ve o mektuplarıda yanıma almıştım O Pragrafı okutmuştum. Polis memuru bunuda baya bir garip gören bu mektubu benden almıştı ve incelemeye başlamıştı. Bana bir kaç soru sordu bildiğiniz sorguya çektiler sorular şunlardı

Polis memuru: Hiç şu kaybolacağı zamanlar dalgınlık vs moreli bozukluk hayata küsme durumu var mıydı?

Ben: Hayır öyle birşey yoktu olsaydı bana anlatırdı yani ben bilmiyorum

Polis memuru: Peki hiç gideceğine dair bir mesaj veriyor gibi miydi?

Ben: Hayır aksine beni hiç bırakmayacığını söylüyordu.

Polis memuru : O geceden hariç ne zaman konuştunuz

Ben: O geceden önce biz birlikteydik.

ben tekrar polis memuruna bir soru yöneltim.

bana neden bu tür sorular soruyorsunuz dedim.Cevap veremediler

Acaba benden mi şüpeleniyorlardı yani ben süphelenecek en son kişiydim.Benden süphelenmeleri en son kişi olmalıydım. O benim arkdaşım ben böyle birşeyi nasıl yapabilirdim ki?

Onun gibi bir dostu nerede bulabilrdim ki yani bulunamazdım. O benim herşeyimdi

Yılbaşı GecesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin