Sinan: hayırlı olsun kardeşim.
Ömer: hayırlı olsun kardeşim. Sarilirlar
Sinan: e bunu kutlamayacağız mı
Ömer: Sinan bi dur daha yeni parti yaptık.
Sinan: peki.
Ömer: bu arada defne benim asistanım oldu.
Sinan: ne?
Ömer: tasarımdan çık benim asistanım ol dedim.
Sinan: tabi ne yapsın kız kabul etti.
Ömer: aynen öyle.
Defne;
Defne: offff sıkıldım ! Kahve mi içsem acaba? Evet evet bi kahve içeyim ben. Defne kahve içme yerine gider.
Ömer;
Ömer: neyse ben bi kahve içeyim görüşürüz.
Sinan: görüşürüz kardş.
Ömer kahveye iner. Defne de ordadır.
Ömer: defne sende mi burdaydın?
Defne: evet canım sıkıldı da bende bi kahve falan içeyim dedim .
Ömer: İyi etmişsin.
Defne: siz neden geldiniz diye soracağım ama soramıyorum . Çünkü sizin hep kahve kriziniz tutar.
Ömer: ne kadarda tanıyorsun beni.
Defne: e o kadar da olsun canım. Ömer defne ye yaklaşır.
Ömer: canım?
Defne: ş- şey, ben ş- şey manasında söyledim o- onu , siz benim patronumsunuz ya, canım patronum o yüzden şaptım.
Ömer: hmmm. Ömer çekilir.
Ömer: aslında benim de canım sıkıldı.
Deföm: sanki kötü bişey olacak gibi. Defne nin gözü kararır. Ve bayılır.
Ömer: defne! Ömer defneyi kucağına alıp onu koltuğa yatırır.
Ömer: aç gözlerini defne! Aç! Hadi defne! Ömer defneye su verir.
Defne uyanır.
Defne: n- noldu bana?
Ömer: bayıldın. Neden bayıldın ! Neden! Ömer defneye bagirmistir.
Defne: Ömer sakin ol, vitaminimi almamisim.
Ömer: neden almıyorsun! Neden! Sana birşey olsaydı ben....
Defne: sen?
Ömer: yani biz üzülürdük. Ömer ayağa kalkar.
Ömer: hadi kalk.
Defne: nereye?
Ömer: kahvaltıya gidiyoruz. Malum sen birşey yememişsindir.
Defne başını sallar. Kahvaltıya gelirler. Yerler.
Ömer: sakın birdaha kendini aç bırakmıyorsun tamam mı?
Defne: tamam. Sende yesene.
Ömer: yok ben atistirdim. Sen ye.
Defne: ama olmaz.
Ömer: neden olamaz?
Defne: ben yemek yerken biri de karşımda varsa oda yemeli ben öyle yiyemem. Hadi ye.
Ömer: yemeyeceğim dedim.
Defne: yaaa iki lokma .
Ömer: senin hatırına yiyorum. Ömer yer. Defne ona bakar gülümser.
Defne yerken bal dudağında kalmıştır.
Ömer dudağını işaret eder.
Defne: burası mı?
Ömer: hayır yanı. Defne yapamaz. Ömer ona yaklaşır, dudağından balı almaya çalışır. Yakındırlar. Sonra Ömer çekilir.
Ömer: artık kalkalım mı?
Defne: tâbi. Ömer hesabı isteyip kalkarlar.
Yolda;
Defne: çoook teşekkür ederim beni doyurdun resmen. Hahahahaahahahahhaahaha!
Ömer: hahahahahahahahahahahahahahahahahahahahahahahahah.
İkiside gülme krizine girerler.
Defne: ay midem ağırdı. Çok güldük. Defne kafasını kaldırırken ömer'le yakın olur . Bir süre birbirlerine bakarlar.
Defne: şey gidelim mi artık?
Ömer: t-tabi. Ömer defnenin etkisinde kalmıştır. Şirkete gelirler. Bütün gün çalışırlar .
Akşam defne;
Defne: oh sonunda bitti Ömer Bey'in emrettiği işler. Ama değdi adam seni en kral kahvaltıya götürdü be! Helal! Defne eve gider . Ömerde gider.
Ömer evde;
Ömer: bugün bişey oldu bana. Defnenin etkisine kapıldım, o güzel kızıl saçlarına.
Defne evde;
Defne: bugün birşey oldu anlamadım ömerleyken içim kıpır kıpır oldu. Şimdi ise onsuz uyuyamıyorum. Ömer'in etkisine kapıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK BENİM SOYADIMDIR! ( DEFÖM)
Romanceiki kalbin yolundaki taşlar onları durduruyor. Ama sonra...... Ya da şimdi? Siz onu bana bırakın 😉