-4-

16 3 3
                                    

Gözlerimi araladığımda karşımda annemi görünce klasik olarak "5 dakika daha" sözleri açmaya üşendiğim dudaklarımdan dökülüvermişti. Annem bunun karşısında 'neden her sabah bu serüveni yaşamak zorundayım?' bakışıyla birlikte yorganımı benden ayırdı. Homurdanarak kalkıp hazırlandıktan sonra kahvaltı için aşağı indim. Annem düşünceli görünüyordu ve bu da doğal olarak benim ona bakmama neden olmuştu. Yinede hiçbir şey sormadan elime ekmek parçası alarak evden çıktım. Kapıyı açmamla ekmek parçasının boğazıma kaçması bir olmuştu. Çünkü karşıma birden Alan çıkmıştı . Öksürdüğümü görünce gözleri büyüdü ve çantamdan suyumu bulup bana verdi . Gülmemek için kendisini zor tutuyor gibi görünüyordu . Suyu içtikten sonra sinirle bakarak: "Teşekkür mü  etmeliyim yoksa dövmek için peşinden mi koşturmalıyım?" diye sorunca bir kahkaha attı ve "sonuçta hayatını kurtardım bence ilkini seçebilirsin"dediyince ben güldüm ve okula doğru yürümeye başladık. Bu sırada benim de ekmek kemirme işlemim sona ermişti.
                                * * * * *
Son derse yaklaşmış olmanın sevinciyle yerimde oturmuş resim çizmeye çalışıyordum. 7. dersteydik ve ders boştu. Kafamı uğraşmakta olduğum resimden kaldırıp etrafa baktığımda kimisinin çantalarını alıp eve gittiklerini kimisinin de kantine indiklerini görünce ben de çantamı toplayıp eve doğru yürümeye başlamıştım. Karşımda gördüğüm cafe karşısında ağızım bir karış açık kalmıştı çünkü gelirken burada bir ağaç topluluğu vardı. Bir bardak sıcak çikolata hiç fena olmazdı bence. Elimi çantamın ön cebine daldırıp bozukluklarımı bulduktan sonra en kuytu köşede bir masaya oturdum. Garsona siparişimi verip beklemeye başladım. Sonunda gelmişti. Parayı garsona uzatarak teşekkür ettim. Garip olansa garsonun bena yiyecekmiş gibi bakmasıydı. Üzerime nedenini bilmediğim bir ağırlık çökmüştü.
6. hislerim beynimin içinde cirit atıyordu.
                             * * * * *
Başım çatlıyordu. Gözlerim kapalıydı ama etraftaki sesleri duyabiliyordum . Bileğim çol acıyordu. Kendime gelmeye çalıştım. Ğözlerimi açtığımda kendimi karanlık bir odada sandalyeye bağlanmış şekilde bulmuştum. Yanımda maskeli biri vardı. Onu görebiliyordum ama maskesi sayesinde yüzünü seçemiyordum. "Yardım edin lütfen"
Sesim çok güçsüz çıkmıştı.
"İstediğin kadar yardım dile güzelim seni burada kimse bulamaz"deyince göz yaşlarım akmaya başlamıştı.
"Kimsin sen?"
"Aa çok ayıp beni nasıl tanımazsın?"sesi çok tanıdık geliyordu.
"Ne istiyorsun benden?"deyince bir an durdu ve gülerek "İntikam"
"Seni pislik ....."
Cıkıldadı ve "küçük kızımıza böyle sözler yakışmıyor ama"
Şuradan bir kurtulayım kim küçük kız gösterecektim. Dalga geçerek konuşması sinirimi bozmuştu. Cesaretimi toplayarak " benden korktuğun için mi karanlık bir yer seçtin?"
Tanrım bir anlık sinirle neler söylemiştim böyle? Maskesini çıkararak bana yaklaştı ellerini sandalyenin birer kollarına dayayarak "4 yıl önce yaptıklarının intikamını alacağım"
"Alex?!"sesim bağırmayla karışık şaşkınlık gibi bişey çıkmıştı. Yeşil gözlerindeki üzüntüyü ve siniri görebiliyordum. "A-ama b-ben sana ne yaptım?"
"Mutlu olmamı engelledin"
Gerçekten mi? Saol ya çok açıklayıcıydı(!)
Alex benden uzaklaşarak "Hepsi senin suçun" dedi ve telefonuyla birini aradı.Harika bunun bir de çetesi mi vardı? Şu an bir sıcak çikolata hayatıma mâl oluyordu. Buradan sağ çıksam bile iğneler buna izin vermeyecek gibi duruyordu. Arkası arkasına baş parmağım büyüklüğünde koluma iğne yapıyordu gözlerim yeniden kapandı. Buradan nasıl çıkacaktım?

GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin