Allison

41 3 1
                                    

Allison pencere kenarına oturmuş düşünüyordu. Saçları ıslak , parmak uçları buruş buruştu. Uykusuzluktan gözleri torbalaşmıştı. Kalkmaya yeltendi ama başaramadı. Başı dönüyordu.
Yatağının yanında duran komidinin üzerindeki kitabını alıp okumaya çalıştığı sırada kapı çaldı. Saat sabahın sekiziydi ve Allison ' un hiç misafiri olmazdı.
Merak ve heyecanla bir kez daha kalkmaya çalıştı ve başardı. Hızlıca üzerini giyip kapıya yönelirken odasının çok dağınık olduğunu farketti ama toplamayacaktı. Ne de olsa akşam tekrar dağılacağını düşünerek öylece bıraktı.
Evi sahil kenarında tren yolunun yakınlarında bulunuyordu. Eski tip bir villaydı. Her gün trenin geçişinin sesini ve deniz kenarından gelen kahkaha seslerini duyardı. Burayı çok severdi çünkü buranın onu rahatlattığını düşünürdü.
Merdivenleri indiği gibi kapıya yöneldi. Hala deli gibi çalınıyordu zili. Acaba o Allison ' dan başka hiç kimsenin girmediği kapının ardında olan şey neydi?
En sonunda kapıyı açtı. Gelen kahverenkli saçlı ,kahverengi gözleri olan yakışıklı bir polisti. Geçen gece öldürülen bir kadının katilini arıyorlardı. Kadının fotoğrafını Allison ' a gösterdi. Siyah kıvırcık saçlı , gözlüklü bir kadındı. Kadını bir yerden gözü ısırıyordu. Onu daha önce görmüştü ama nerede ve ne zaman gördüğünü pek hatırlayamıyordu. Tek hatırladığı o gece sarhoş olduğuydu. Allison kadını tanımadığını söyleyerek polisi uğurladı.
Salona geçti ve televizyonu açtı. İzlemeyi pek sevmezdi ama bu sabah bir şey vardı onu böylesine etkileyen. Bir haber kanalını açtı. Tam da tahmin ettiği gibi manşetlerde o kadının fotoğrafı vardı ve polisler katilinin en kısa zamanda yakalanacağını duyurdular. Sonra başka bir haber başlığı geldi.
Allison donakaldı.
Yoksa düşündüğü şey miydi?

Karanlık ZincirlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin