KANKA MI?
"Günaydın kuzum. Doğum günün kutlu olsun..." mesajı ile uyanmıştım bu güzel güne. Bugün benim doğum günüm. Şuan bakılacak olursa doğum günümü hatırlayan bir tek Açelya vardı. Boşuna biricik arkadaşım değil... O kadar heyecanlıyım ki... Hemen beyaz bluzumu ve kotumu giydim, saçımı şekillendirdim, çantamı aldım ve Spor ayakkabımı giyip yola çıktım... Otobüste Açelya aradı:
-Günaydın doğum günü kızı.
-"Günaydın kuzum." Der demez başaldı saymaya; "doğum gününü bence dışarıda kutlayalım, hatırlıyorum musun? Ecrin çok güzel bir mekanda yapmıştı bizde mi oraya gitsek. Ya da özenti oluruz yaa buldum. Bence..." abartısız yarım saat dediklerini dinledim. Sonunda susup benim de kararımı sormuştu. Ona "boşver kuzum ben istemiyorum" deyince telefonu suratıma kapattı. 10 dakka sonra tekrar aradı. "Tamam sen bilirsin canım." deyince şok oldum.... Çoktan okula gelmiştim. Beni karşılayan tabiki de Açelya oldu. "Kuzucum seni kırmadım dimi" diye sorar sormaz bana "Hayır tabiki de ama 1 şartla.Doğum gününü ileriki zamanlarda yapacağımıza söz vereceksin." demesiyle hatırladığım tek şey karşılıklı kahkaha atmamızdı.Yapacak bişe yoktu. O benim en yakın arkadaşımdı."Tamam kuzum söz.Ama aramızda ve ufak bişe olcak."dedim." Beni tamam tamam diyerek geçiştirdi.Pek bir cevap veremedim çünkü zil çoktan çalmıştı. İlk derse biraz geç kalmıştık ama Tuğba hoca bizi çok sevdiği için kızmadı ve yerimize oturduk. Hocayı sevdiğim için ders bana çabuk geçiyordu. Zil çaldı ve Açelya ile okul bahçesinin yolunu tuttuk. Tam kapıdan çıkıyoduk ki Açelya'nın telefonuna Deniz'den "neredesiniz siz???!!!" mesajı geldi. "Geliyoruz ya 2 dakka bekleyin" mesajıyla karşılık verdi Açelya. Tam çıkıyodum ki Anıl sert bi şekilde koluma çarpıp geçti. " Ayı, öküz, hödük, odun..." diye saymak geçti içimden ama yemiyo işte. Açelya arkasından " Oğlum önüne baksana!" diye bağırdı ama nafile. Aldırış bile etmeden arkasına bakmadan defolup gitti. Deniz'i görmüştük, hemen yanlarına gittik. Tabiki de Barkın da oradaydı. İlginç bi durumdu ama yanlarına gittiğim gibi doğum günümü kutladılar. İçimden kuru kuru doğum günü mü kutlanırmış diye geçirecektir ama sonra kimsenin doğum günümü hatırlamadığını farkettim. Bana düşen sadece teşekkür etmek oldu. Bu arada Açelya ve Deniz çok iyi arkadaşlardır. Deniz ve Açelya aralarındaki o ilginç selamlaşmayı yaptılar. Ben sinirli bir şekilde dalmışım meğersem. Deniz'in burnumda olan eli yüzünden nefes alamayınca bir anda irkildim. " İyi misin napıosun sen!" dememle beni yanlış anladı ve arkasını dönüp okulun yolunu tuttu. Arkasından gidip kolunu tuttum ve " ya tamam sinirliydim, sorunum senle değil Deniz. Sadece sana patladım." dedim. Hafif bir tebessüm etti gibi oldu ve " Zaten şakaydı. Noldu söyle bakalım." dedi. Bende " Her zamanki Anıl ya boşver." dedim. Yüzü değişir gibi oldu ama sonra " Takma onu ya kanka. Kendi kafasında takılıyor." dedi. Kanka mı? Biz ne ara kanka olmuştuk ki? Benim bildiğim sadece arkadaştık. O da Açelya'nın sayesinde. Açelya onlarla takıldığı için bende onlarla konuşuyodum doğal olarak. Her neyse sorun şuan o değildi. Benim bildiğim Deniz kızlara çok nadir kanka derdi. Ama içimde değişik bir his oluştu. Onun öyle demesine sevinmiştim galiba. Yani şey. Yeni geldiğim bir okulda arkadaşlarımın olması beni sevindirmişti. Ya da arkadaşımın Deniz olması. Ya da kankamın! Neyse içim beni elbet anlamıştır....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Sevebilir Miyim
Teen FictionÇok aşık olan bir adam, Deniz.... Onu dost bilen kankası, Defne.... Bunların aralarını yapmaya çalışan dostları,Açelya.... Arada kalan, Barkın...... SİZCE BİR DOSTLUK İLİŞKİYE DÖNEBİLİR Mİ?? Sizlerle beraber bu soruya cevap arayacağız. Ne duruyoruz...