1.BÖLÜM:KARAR
Gideceğin yoldan eminsen,engeller 'dinlenme noktan' olmaktan öteye gidemez.!
(PAULO COELHO)
İçimde tuttuğum havayı dışarıya sıkıntıyla teslim ettim. Baştan bir daha
‘’Türkçe 11.yy dan itibaren lehçelerle konuşuldu.Mesela,Kuzeydoğu ve Batı lehçeleri geldi.Kuzeydoğu lehçeside kendi arasında ikiye ayrıldı.Kıpçak ve Çağatay lehçesi gibi.Bugünkü Özbek Türklerinin konuştuğu Türkçe ,Çağataycanın değişmesinden meydana gelen farklı bir lehçedir.Osmanlı sarayında Çağatay lehçesi de öğretilirdi.Çağatay lehçesi ile yazan Osmanlı padişahları da vardı.’’
Gözlerimi kapatarak dudaklarımı birbirine bastırdım.Konsantre olamıyordum bir türlü .Aklımı toplayamıyordum.Kafam sürekli Aslı’nın söylediklerine gidiyorduSöylediği adam hala beni bulmamıştı.Hoş bulsa bile ne konuşacağım , nasıl davranacağım hakkında hiçbir bilgim yoktu.Ellerimi boğazıma götürerek derin bir nefes daha aldım.İçeri giren havanın soluk borusundan akciğerlerimi dolduruşunu hissettim ve sıkıntıyla bıraktım.
‘’ Meyra!Bak bana,diye inledi çaresizlikle.Şimdi söz ver bana olur mu.?Ne olursa olsun o adamın dediğini yapacaksın .Tamam mı.?Ne olur ,bak ,her şey aniden oldu.Bak şimdi ,Lütfen,tamam mı.?Cevap versene.’’
‘’-Meyra yalvarırım bir şey söyle.
-B-ben yani şimdi bilmiyorum ,Aslı.Korkuyorum.Ben…
-İnan bana seni aşırı hırpalayacak,tehlikeye atacak bir durum değil.Anlattım işte biliyorsun.Bende tehtit ediliyorum.Ne olur kabul et’’
Sesi o kadar çaresiz ve korku doluydu ki,ve bir o kadar da bu işe bulaştığımda başıma kötü şeyleri habercisi gibiydi sanki.Gözlerindeki gördüğüm şey de duyduklarımdan farksız değildi.Kalbimde garip bir his vardı.
Ürperdim.Sanki oda da tıpkı o gün ki gibi acı acı esen bir rüzgar vardı.Bir yerlere götürmek istercesine.O anı tekrar yaşatmak istercesine..
‘Bak .Her şeyi anlatıyorum,’dedi gözlerini gözlerime sabitleyerek .Sonra kafasını hafifçe öne eğerek ‘Biliyorsun .Biz zor zamanlar geçirdik.Bu zamanlarda başıma birçok bela açtım.Bazı işlere bulaştım.Ve bu adama bir şekilde borçlandım.’
‘Nasıl borçlandın,dedim. ‘ Gözleri şiddetle kalktı.
‘Dinle,yahu!Anlatıyorum işte.’ Koyu kahverengi gözleri bir kat daha koyulaştı. ’Sonra işte ,benden ne istiyorlarsa yapıyordum.Biliyosun biz askeri öğrenci olduğumuz için kendimi koruyabiliyordum.’
‘Kimden?’
‘Lütfen, diyerek yutkundu’ .Biraz gözlerini kapadı eliyle alnını ovalarken.
‘Im.Bu adamın bir derdi var,hesabı var görülecek .Düşmanı kim bilmiyorum .Bir intikam almaya çalışıyor gibi. Bana bunun hakkında bir şey söylemedi.Ve bazı yerlere tabiri caizse baskın düzenliyor . Bizde bu baskında yanında yer alıyorduk.Sonra…. işte alacağımızı alıp çıkıyorduk.’
‘Dövüşüyordunuz yani?’Alt dudağını içeriye alarak kafasını ‘evet’ anlamında salladı.Birden patladım.
‘Allasen.Nasıl?yani…’’Söylediklerini mantıklı bir çerçeveye oturtturamadım.Şimdi bu kız bir şekilde bu adama borçlanıyor.Adamın ne halt yaptığını bilmiyor .Ama yanın mekan basmaya gidiyor.Bir de orda dövüşüyor.Öyle mi?
‘Şimdi biz daha 16 yaşındayız, biliyorsun değil mi?Geçen sene 15’dik.Ve sen okuldan geceleri kaçtığında bazı kimselerle dövüştüğünü mü söylüyorsun.?Kimi dövüyorsun?10 yaşındaki bir veleti mi? Bu adam çocuk mafyası mı?Seni buldu tabi böyle..’
‘Meyra saçmalamayı kes.!’ Diyerek köpürdü.’Ben çocuk falan dövmedim .O adam da çocuk mafyası değil.Öyle siyah takım elbiselerle dolaşan, elinde teşbih sallayan insanlardan da değil.Dövüştüğümüz kişiler 18-20 yaşında dövüşmekten bi bok anlamayan hödüklerdi.Bana genelde zayıf,çelimsiz olanları verirlerdi.İşte bu yüzden okulda en iyi ben dövüşürdüm.’Kaşlarını havaya kaldırarak evet-öyleydim der gibi bir bakış attı.Doğruydu.
‘Ne yani adam mı döveceğiz,maç mı yapıyoruz?’İnanmak istemiyordum.Nasıl bu kadar basit olabiliyordu?
Homurdandı.
‘Büyük ihtimalle.Ama senden inan altından kalkamayacağın zor bir şey istemeyecekler.’
‘İstemeyecekler…başka kimler var bu işte?’Tek olmayacağını tabi ki biliyordum
‘Hm..bir bakalım.Yanında onun yaşlarında bir kadın var.Uzun süredir dost gibiler.Bazen şakalaştıklarını gördüm.Ona yardım ediyor galiba.Sonra 20 -22 yaşında biri daha var.Pek konuşmaz. Bir şey sorulduğunda bile çoğu zaman cevap vermez.Son olarak bizden bir yaş büyük bir çocuk var.
Serseri tipli .Ters cevap verir genelde…işte bu kadar’İşte bu kadarmış.Hanımefendi manavdan domates alıyor galiba.
‘3-5 kişiyle mekan mı basıyordunuz?Adam mı dövüyordunuz?’ dedim alaycı bir şekilde
‘Meyra sen ne hayal ediyorsun?dedi tersleyerek.Mekan falan bastığımız yok.Hesap sorduğumuz kişiler de öyle adamlar değiller.Nasıl bir hayal gücün var.Allah aşkına?’
Ben mi gözümde büyütüyordum acaba.?.Hem gerçektende ihtiyacı olmasa benden yardım istemezdi.Demek ki fena sıkışmıştı.Öyle hayal ettiğim kadar da kötü olmadığını söylüyordu.Öyle olsa bu kadar rahat gezemezdi.Gevşemeye başladığımı hissettim.
‘Şu benle konuşacak adam ,adı neydi?’
‘Biz genelde ona ’Abi’ deriz.Galiba adı Mehmet’
‘Galiba?’
‘Yani gerçek adını bilmiyorum.Ama ordakiler Mehmet derler.’Şaşırmıştım.Adam gerçek adını kullanmıyor olabilirdi.Demek bu kadar tehlikeli biriydi.Gerçek adını saklayacak kadar….
Duygularım sanki sandalye kapmaca oynuyor gibiydi.Önce öfke kapmıştı sandalyeyi .Sonra diğerleride oturdu.Korku,şaşırma,rahatlama.. Daha sonra tekrar korku…Sürekli değişim halindeydi duygularım.
‘Peki,bu işi yapmazsam, ne olur?’Birden duraksayı verdi.Kafasını yavaşça kaldırıp gözlerime kilitledi.Gözleri bir kat daha koyulaşmıştı.Saf bir korku vardı sanki.Ya da çaresizlik.Rengi solmaya mı başladı yoksa bana mı öyle geldi bilmiyorum ama dudakların şu cümle dökülüverdi.
'‘Annem,diyebildi.Kimsesiz kalır.Yeniden.Bu sefer TAMAMEN.’'

ŞİMDİ OKUDUĞUN
3 O
Teen FictionDİKKAT.!Bu hikaye tarihten coğrafyaya,matematikten yemeğe,uykudan uçmaya,yukarıdan sola ya da sağdan ikinci kapıya çıkma ihtimali yüksektir. O Fantastik dünyanın lideri, O Hayal dünyasına dalmış bir yüzücü O Yazın portakalı,kışın erik,geceleyin gün...