Kışın bütün gücüyle bastırması beni pek fazla keklemiyordu. Belki bu yılın en soğuk kışı olacaktı ama sonunda bahar olduğu için buna katlanabilirdim.
Bunları bir kenara bırakıp zorla da olsa sıcak yatağımdan çıkıp okul kıyafetlerimi giydim. Saçımı önemsemeden kremledim. Servisin gelmesine daha vardı ben de bir müzik açıp aynanın karşısında şekilden şekile girdim servis "düt düüt" diye ötünce hemen ayakkabılarımı yarı giyip koştum. Serviste arkasını düzeltip çantamı kucağıma aldım. Kafamı cama yaslayıp uyumaya çalıştım. Hemen de uyumuşum. Güneş yüzüme çarpınca kendime geldim. Okula varmıştık. Merdivenleri yavaş yavaş çıkıyordum. Tam hatırlamıyorum ama yarı kapalı gözümle onu gördüm Okyanus'u.
Ne yapacağımı şaşırdım. Benim için mi gelmişti bu okula? Sanmam. Ama yine de onu görmek neden beni bu denli heyecana boğmuştu ki . Off aptalcaydı . Şu an bunları düşünüyor olmak bile tırnaklarımı kemirmeye yetmiyordu. Yanıma yaklaştı. Ah şu kalp atışlarım , susun lann ! Biraz daha gelip :
-Günaydın şapşal şey , dedi. Gayet umursamaz davranır gibi :
-Günaydın , dedim. Ve hızlıca sınıfıma doğru yürüdüm. Hiç değişmemişti yine aynıydı. O bakışı hele o bakışı en çok da o aynıydı. Sanki 3 yıl önceki gibi . Ama hala nasıl oluyor da kalbim bu kadar hızlı çarpıyordu. Biraz böyle düşünerek beynimi kemirdim. Döstüm Ela gelince biraz da onun beynini kemirdim. İlk defa görecekti Okyanus'u. Merakından ölüyordu. Çünkü hiç bir erkeğe boyun eğmeyen benim nasıl olur da bir kişiyi dönüp dolaşıp yine sevdiğimi anlayamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unutulmayan Aşk
Ficção Adolescente+Korkuyor musun benden ? -Kendimden korkuyorum. +Neden korkuyorsun? -Yeniden sana aşık olmaktan. +Korkma ben korkuyor muyum ? Ucunda ölüm bile olsa seni sevmekten korkuyor muyum?