Pansiyona geldiğimde bana sürekli dikkatli gözlerle bakan sakallı bir adam vardı. Aldırış etmemeye çalıştım ve kendime bir oda buldum. Odama çıkarken arkamdan geldiğini hissedebiliyordum ya da ben öyle zannediyordum. Ben merdivenlerde yürürken başka ayak sesleri de vardı sanki. 285 nolu kapıya geldim ve içeri girecektim. Ah, aptal kafam! Anahtarı almayı unutmuşum. Arkamı dönüp anahtarı almaya gidecektim ki, o adam sıkıca kolumdan tuttu. Demek ki yanılmamışım , gerçekten arkamdan geliyormuş. " Sakın bağırma, sakin ol ." dedi. Zaten bağırmayacaktım ama sakin olduğum için değil, korkudan dilimi yuttuğum için.
"Gözlerime bak!" diye bağırdı. Baktım. Geçen gün gördüğüm denizin rengiyle aynı gibiydi sanki gözleri. İçimden, "Gençken ne yakışıklıdır
kesin bu adam" dedim . Şu durumda düşündüğüm şeye bak...
Kimdi ,neyin nesiydi bu adam bilmiyordum ama yaklaşık beş dakika öylece bana baktı. Herhalde sapık olsaydı gözlerime değil vücuduma bakardı, diye düşündüm. Bu sessizliğin ardından artık kim olduğunu sormam gerektiğini farkettim.
" Se-sen kim?"
Sen kimsin sorusunu sormak bu kadar mı zordu ya ? Hani sokaklarda bağırmaya çalışırken ağzımdan bir
'cıyıltı' çıkmıştı ya , aynısı o an da oldu sanırım.
Fakat bu kez gülmedim kendime. Adam güldü, sonra uyuşan kolumu bırakıp " Anahtarın bende, buyur. " dedi.
Ne yapmaya çalışıyor bu? Pansiyon görevlisine falan da benzemiyor.
Şu saçma hayatımda karşıma bir saçmalık daha çıkmıştı , haydi kolay gelsin bana!Hiçbir şey soramadan anahtarı alıp odama geçtim. Kapımı da derhal kilitledim . İçimdeki korkudan beynim çıkacak gibiydi. Sabahın 4 'üne kadar uyuyamadım. Kafamda binbir kurmaca kurdum. Babam falan mı göndermişti bu adamı? Yoksa babamın metresinin kocası mıydı? Ya da gerçek babam mıydı? Saçmalık! Babasızlıktan önüme gelene baba diyecek kadar da delirmemeliydim.
Ve öğlen saatlerinde beni uyandıran ses şöyle söyledi:
" Korkak kız, korkak olduğun kadar da uykucusun sanırım. Kalk bakalım bir şeyler ye. "Yine mi ? Yine mi bu adam ya?
"Derdin ne senin kardeşim!" dedim. Fuu, sanırım fazla bağırdım.Bu kez de o benden korkmuş gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umutsuz Papatyam
General FictionUmutsuz bir kızın hayatının değişmesi, siyah beyaz papatyaların eski haline dönmesi... Her gecenin arkasında bir güneş vardır , hayat ve yaşamak güzeldir . Ve Selda, belki de buna en güzel örnektir .