Lucas Hale
-Bu ateşli çıtırların bu işi yapabileceklerine emin misin Sam? Bu konu hakkıda yetersiz gibi duruyorlar.
Steph, bu sözümün üzerine bana sexy bakışlar içerisinde yaklaştı.Bütün gözler üzerimizdeydi "ne yapıyor bu ya" diye düşünürken bir anda beni öpmeye başladı. Yalnız olsak burada onu becerirdim ama yalnız değiliz.Ellerimi arkamda birleştirdi ve ne olduğunu anlamadan kendimi yerde buldum. Sırtıma oturdu. Tek kolunu enseme bastırıyordu.Kulağıma eğilerek:
-Sence yetersiz miyim? Bir daha düşün istersen. dedi.Sıcak nefesi kulağımı yalıyordu.Bir anda beni sırtüstü kendine doğru çevirdi ve gözlerim göğüslerine kaydı.Kendimi zor tutuyordum.Pantolonum iyice zorlanmaya başlamıştı.Bunu fark etmiş olacak ki aletime bakıp:
-Biraz iradesiz sanırsam ne dersin? Birkaç öksürükle irkildik.Ve Sam'in sesi araya girdi:
-Arkadaşlar işimize dönebilirmiyiz? Fantazilerinizi sonraya saklayın. Sinirle ayağa kalktım:
-Saçmalama ne fantazisi benim bu çömezle ne işim olabili? Tanrı aşkına!!
Stephanie Watson
Çömez ne? Tanrı aşkına!!
-Junior öyle söylemiyor ama? diyerek aletini gösterdim.Sonra Sam bize dönerek:
-Bugün zaten tanışma faslıydı.Kızlar siz dinlenmeye gidin.Steph biraz senle konuşabilirmiyiz? Başımla ona onay verdim ve yanına gittim.Sam konuşmaya başladı:
-Steph bak, bu ciddi bir iş ve diğerleriyle aranda herhangi bir ilişki olmasını istemiyorum.
-Sam, saçmalama Tanrı aşkına! Onlarla aramda nasıl bir ilişki olabilir?Sadece iş ortamında beraber olacağız hepsi bu!!
-Steph aslında tam olarak iş ortamı değil.
-Açık konuş!
-Aynı evde kalacaksınız.
-Ne! saçmalama.Asla!!
-Yönetim böyle istiyor.üzgünüm. diyerek yanımdan ayrıldı.Nasıl aynı evde ya?! Bide o taşlarla! Aynı evde, taşlarla. Aslında iyi olabilir.Hayır tabikide olmaz.Bu düşüncelerle odaya doğru ilerledim.Tabi farklı küfür kombinasyonları sıralayarak.
ERTESİ GÜN...
Sam,sabah erkenden herkezi çağırdı.Tabi Sam'i beklerken Lucas'ın bakışlarına maruz kaldım.Dudağının kenarını ısırmış, beni baştan aşağı süzüyordu.Aslında bu hoşuma gitti.Ama umursamıyormuş gibi davranıp kafamı çevirdim.Derek ile göz göze geldik.Bakışlarından anladığım kadarıyla beni istiyordu.Nerden anladın diye sormayın çünkü o bakışlarla size de baksaydı anlayablirdiniz.Aslında aynı kişiyle ikinci sex yapmamama rağmen o başkaydı.Onunla her zaman yapabilirdim.Hemen hemen her zaman.Farklı denizlere de yelken açmak lazım değil mi? Kafamla kapıyı işaret ettim ve dışarı çıktım.O da arkamdan geliyordu.Nasıl anladın diye sormayın.Ses çıkyo ondan anladım.neyse.Erkekler tuvaletinden içeri girdiğimde iki erkek vardı.Onlara dışarı çıkmalarını söyledim.Önce bi baktılar sonra dışarı çıktılar.Abi hemen dışarı çıksana ne bakıyon.Tamam güzele bakmak iyidir de işimiz var sonuçta.Onlar çıktıkları an Derek içeri girdi ve kapıyı kilitledi.Bir anda şehvetli bir şekilde beni öpmeye başladı.İşte başlıyoruzzz.Tabii bende ona karşılık vermeye başladım.Alt dudağını ısırmamla inlemesi bir oldu.O kadar sert mi ısırmıştım ya.Birden pantolonunun zorlandığını hissettim.Öpüşleri yavaşladığında duracağını sandım fakat durmayıp boynumu öpmeye başladı.Omuzlarında duran ellerimi ensesine götürdüm.Boynumu emmeye başlamıştı.
Derek Winchester
Enseme geçirdiği tırnakları ile bir anda inledim.Kadın, tırnak enseye mi geçirilir ,orası sırt veya omuz değilmiydi.Salla.Ellerimi bacaklarına götürdüm.Onu aldım ve lavobo tezgahının üstüne oturttum.bacaklarının arasına girdim ve bacaklarını belime doladı.Sol elimle göğsünü avucuma aldım.İnledi.kendini bana daha çok çekiyordu.Daha fazlasını istediğini anladım.Diğer elimle de kalçasını sıkmaya başladım.Artık durmamız gerektiğini ona söylemeliydim.Yoksa onu akşama kadar becerebilirdim.Tam daha fazlası için hazırlanırken birden birisi tuvalete girdi.
Stephanie Watson
Tam o sırada içeri biri girdi.Tanrım! Tam zevkin doruklarıdayken bu ne halttı böyle .Kimin geldiğine bakmak için birbirimizden ayrıldık. Ah! Lucas!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARK
Roman pour AdolescentsStephanie Watson Selam be Steph! Yani Stephanie.Fazla uzun olduğu için kullanmıyorum.Neyse.Londra'da iki arkadaşımla beraber yaşıyorum.Ama öyle normal bir arkadaşlardan söz etmiyorum.Bizi bir araya getiren MARK'tı.Ah!şimdi MARK ne diye soracaksın...