Güzel Bir Ölememe

598 62 13
                                    

***
SALI GÜNÜ
OKULDA ÖĞLE SAATİ
İNCİ AĞZI

Sınıfta tek başıma durmaktan daha huzur verici birşey yok sanırım. Yaptığım testlerin cevaplarına zevkle baktım ve memnuniyetle ayağa kalktım. Yanlış vardı ama umrumda değildi. Hep çalışıyordum ve çalışan kaybetmezdi. Hkkıyla çalışan hiç kaybetmezdi. Cama doğru ilerledim. Öğrenciler koşuşturuyor,voleybol oynuyor,maç yapıyor veya sohbet ediyorlardı. Ortada nöbetçi öğretmen diye biri yoktu.Son zamanlarda istemesemde planımdaki işe uyup Can ile grubun yanına gidiyordum.Tek kelime etmeden yaptıklarını izliyordum.Ama sadece okulda...Ediz in olduğu hemen hemen her yerde demek daha mantıklı. Bu savaşı kabul etmiştim. Ediz,bizi bir sürü kez görmüştü ama umrunda değildi sanki.Bu beni daha da hararetlendirmişti.

Kapının sesini duydum.Belki biri gelmiştir,diye düşünerek aldırmadan camdan bakmaya devam ettim. Bankların orada birini gördüm.Selim...Bankta oturmuş,elindeki kitabı huzurla okuyordu.Yalnızlıktan memnun gibiydi sanki.Ona taktığım beyaz bantlardan sadece kaşındakini çıkarmamıştı. Selim in gerçekte iyi biri olduğunu ancak gruptan çıkınca öğrenmiştim. Aslında onu dışarıdan izliyorum da...kimse ile benimle konuştuğu kadar sakin bir şekilde konuşmuyordu. Her zaman sinirli,halinden şikayetçi bir şekli vardı. Neden benimle öyle konuşuyordu bilmiyorum. Bir an aklıma birşey geldi:
" Yoksa siz insanlar buna aşk mı diyorsunuz?"

Aşkın böyle birşey olduğunu sanmıyorum.Aşkın ne olduğunu iyi biliyorum ama sıkıcı geliyor.Mazoşistler için harika birşey ama benim için değil.Yani aşk acısı diye birşey varsa neden aşka gerek duysun insan?Saçma geliyor.Bu konuda kör gibi görünsemde  haklıyım. Birden Selim kitaptan kafasını kaldırdı.Ona bakınca o kadar da huzurlu olmadığını farkettim.Fırtına öncesi sessizlik adamı gibiydi.

İşte tam bu sırada Selim in gözleri büyüdü.Bana bakışları netleşti ve birden bağırdı:
"İNCİ!DİKKAT ET!"
Ve benim devrelerimi attıracak birşey oldu.Üstümden aşağı iğrenç,beyaz bir sıvı döküldü.Her yerim iğrenç bir sıvıyla bulanmıştı.Olayın şoku ile gözlerimi temizlemeye çalıştım gözlerim yanıyordu.Arkamı döndüğüm anda Ediz i görmem bir olmuştu. Üstümdeki sıvıya baktım.Bu şeydi. Cif mi?İnanamıyorum.Hayatımda en nefret ettiğim pürürzlü sıvı şuanda üzerimdeydi. Ediz koşarak kapıyı aralık bıraktı ve kaçtı.Gözlerim yanıyordu ve bende koşmaya başladım.

Kapıyı açtığım anda üstüme başka birşey döküldü.

Dökülen şey ise üstüme yapışacak birşeydi.Ağzıma geldiğinde bunun un olduğunu anladım. Gözlerimi bu sefer hiç açamıyordum.Ciddi ciddi çok sinirlenmiştim.Şuanda herkesin bana baktığından eminim çünkü ismimin mırıldanışını duyuyordum.Nasıl mı konuşuluyordum?
"Ruhsuz kıza ne oldu böyle?"
"Bunu kim yapmıuş!"
" Yapan kişi kim bilmiyorum ama kötü oldu."
" Puhahaha!"
"Çok komik!"
"Ruhsuz kıza bakın,ne olmuş!!!"

Acıyla gözlerimi açmaya çalışırken yanımda kimse yoktu. Birşey göremiyordum.Yardım isteyemezdim.Toparlanmaya çalıştım.Ağlamak yok,bağırmak yok.Sakince göz kapaklarımı temizleyip gözlerimi açtım.

Btün okul karşımdaydı resmen.Herkes bana şaşkınlıkla dolu olan bir bakış attı.Sonra ise...herkes gülmeye başladı.Kahkahlarla gülen insanlara bağırdım:
" SUSUN!!!"
Sadece birkaçı belki...belki sustu.Onun dışında kimse kahkahalarını tutamamıştı.Sinirle çantamı aldım ve okuldan çıktım.Çok sinirliydim.Ediz in belasını s.........! Beni rezil etmişti.Ne yapacaktım ona bilmiyorum. Sadece bir adım daha tamasını beklemeliydim belkide...
***

Eve geldiğimde neler olduğunu anlatmak istemiyorum.Annemler evde yoktu ve ben yalnız yaşadığım sinirimle birlikte banyo yapıp üstümü yeniden giyindim. Oldukça sinirliyim hala.Tüm okula rezil olmuştum. Ruhsuz Kız,denildiğimi de öğrenmiş olmuştum.Bunlar iyi şeyler değildi.Herkesin kahkaha atması iyi birşey değildi. Ediz neden kaçmıştı? Korkak,diye geçirdim.Ancak sanmıyordum. Onun Ediz olduğunu anlamamam imkansızdı.O demirliyi nereden görsem tanırdım.Parmaklarımla çekip etinden koparacaktım o piercingini...

SİYAH JELİBONCUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin