Şimdi sırada oturmuş dersi dinliyordum. Şimdi ne gerek var diyeceksiniz. Var insan gibi hissetmek için. Içimden geçen kabloların seslerini duymak, kadar feci bir şey yok. Babam acımasız bir insan. Kim kızının vücuduna demirler yerleştirir . Bana her ne kadar bunu yaparken iyi niyetli olduğunu söylese de ben inanmıyorum. Yarı insan yarı robot yapmak bilim insanlarının hayaliydi. Dayanıklı, çevik kim istemez. Annem beni doğururken ölmüş ve babamın başına kalmışım. Benden bilim insanlarının haberi yok. Babam her ne kadar kimyager olsa da her konuda bilgisi var. Bana her sabah söylediği
" Erkeklere bulaşma ."
Zaten buluşsam aman ne gerek var.
Okulda takıldığım beşli bir grup var. Onlar durumumdan haberdar değiller olsa anında benim dedikoducu arkadaşım Berna her ağzından kaçırabilir. Diğer grup üyelerine de sayayım:
Latife inanılması güç ama bu ismi annesi babası sarhosken koymamışlar bilerek ve isteyerek koymuşlar. Latife eğlenceli bir kızdır. Insanın onun yanında olduğu zaman mutsuz olması zor. Sevgilisi çok şanslı. Bizim gruptan değil. Liseden sonra hemen evleneceklermiş. Çok erken ama aileleri istemiş . Onlarda bu duruma karşı değil. Diğer bir kişi Sabiha bu ismi güzel buluyorum. En azından benim ismim gibi değil bir robotun ismi Ferimah olur mu Allah aşkına. Babam bu ismi sevdiği koymuş. Her neyse Sabiha biraz ailesiyle sorunları olan bir kız sigara içtiği için ailesi kizliyor ve başka bir sürü nedenden. Yani anlayacağınız somurtuk bir tip. Grubumuzun olmazsa olmazları Enes ve Talha. İkisi de anlaşamazlar çoğu zaman. Birbiriyle didişmeden duramazlar. Maalesef bizim okul meteorlarla dolu bir okul değil. Yakışıklı varsa da fazla değil. Bu görünüşle zaten bana bakmaz. Zaten onların niyeti bâska her ne haltsa. Bölümümü sayısal seçmiştim. Onun için ilk dersimiz Biyolojiydi. Okulda sandığınız gibi seksi hocalar yoktu. Normal gayet sıradanlardı. Biyoloji hocamız emekliliğe az kala bize ders anlatıyordu. Bu konuları bilsem de bilmiyormuş gibi yapıp ders dinliyordum. Sınıfa şöyle bir göz attım. Kimisinin ici geçmiş vaziyette uyuyordu. Tabi hocanin anlattıkları hikaye. Bazıları ise uyumamak için direniyordu. Ben fazla uyumazdim. Uyku sevsemde. Evet uykuyu seven bir robotum. Vücudum 3-4 saat uyuduktan sonra uyanıyordu. Bernada uykuya direnememiş sırada mışıl mışıl uyuyordu. Dersin bitmesine beş dakika kala hoca bizi serbest bıraktı. Berna'yı uyandırmadım. Nihayet zil çalmıştı. Berna anında kalktı. Dedikodular hiç durur mu aninda öğrenmesi lazım. Depar atarcasına sınıftan çıktı. Hey Allahım. Yanıma o sırada Latife geldi. Tebessüm ederek
" Ne yaptın tatlım?"
diye sordu. Tatlım lafından nefret ettiğim için yüzümü burusturdum. O da buna sırıttı. Bende ona hafiften vurdum. Fazla vurursam eğer hastanelik olabilir.
Kolunu ovuşturdu. O kadar hafif vurmama rağmen" Kızım sen ne yiyorsun baban seni ejdarha yumurtasıyla mi besliyor."
" Dün çok yüklendim kol kasları güçlensin diye ondan."
Spor falan yaptığım yalan. Sert vücudumu ancak bu şekilde gizleyebilirim.
" Yakında seni herhalde ringlerde görcez."
Deyip beni gülümsetmişti. Berna yine sınıfın kapısından hızlı bu şekilde giriş yapmıştı. Berna bu şekilde giriyorsa önemli bir dedikoduydu. Sıraya iki eli dayayarak bize doğru eğildi.
" Kızlar bugün okula meteor gelecekmiş iki ya hem de bizim sınıfa inanmıyorum. "
Benim için bir şey ifade etmesede. Diğer kızlar için güzel bir şey
" Bize ne."
İkimizde aynı anda söylemiş olduk. Hem Latife'nin sevgilisi vardı. Ayrıca çok kıskançtı. Biraz sonra sınıfa damlardı.
" Aman haspam size söyleyende kabahat."
Siramizdan ayrılarak başka kızların yanına gitti. Tabi aninda çığlığı bastılar. Niye ben bir şey hissetıyorum. Bende aşık olmak isterdim. Sonuçta yarı da olsa insanım. Latife dün sinemaya gittikleri orada oğlanın biri ona bakmış tabi Ali' den anında cevap gelmiş. Yumruklarını konuşturmuş. İşi zor bu kızın gerçekten. Ama bende kıskanılmak isterdim.
Bir kaç dersin ardında öğlen yemeğine iki ders gelmişti. Berna kızlara meteor olayını anlattığı için merakla onların gelmesini bekliyorlardı. Ders şimdi seçmeli bir dersti. Hoca bizi serbest bırakmıştı. Sonra kapı çaldı. Ben kitabıma yoğunlaştığım için umursamadım. Sınıf anında sessizleşi. Erkeklerdeki kıskançlığın kokusunu buradan alabiliyordum. Berna kolu delercesine dürtmeye çalıştı . Çünkü elinin acıyacığını bildiği için dürtemiyordu.
" Kızım bir bak gözün gonlun açılsın kızım bunlar erkekse bizimkinler ne." Berna' nın fazla ısrarcı olduğunu göz önüne alırsak susmayacaktı. Kafamı kitaptan kaldırdım. Karşıya bakmaya başladım. Gerçekten de yakışıklıydılar . Biri kumral, diğeri esmerdi. Kumral olan koyu kahverengi gözlere sahip spor yaptığı t-shirtten belli olan kaslarındandı. Esmer ise kara kaşlar ayrıca kaşları biçimliydi de diğer kumral gibi kaslara sahipti. Boyları sanırsam 180-185 boyları civarındaydı. Böyle tiplerin bizim okulda ne işi olurdu Allah aşkına. Kesin bu işte bir bitlik vardı.Umarım beğenirsiniz yazım ve imla hatalarımdan dolayı özür dilerim...:-):-):-)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNSAN OLMAK
Science FictionBen Ferimah devlet okulunda okuyorum. Babam kimyager. Annem ise yok öldü. Ben aslında sıradan görünümlü, giyinişine önem vermeyen birisiyim. 17 yaşındayım. Aslında kendime insan deyimem yarı insan yarı robotum. Vücudumda demirler bulunuyor.Şimdiye k...