01

447 47 14
                                    

"Haneul!!"

"Geliyoyum annecim!"

Son kez kahvaltıya göz attım ve eksik bir şeyin olmadığını fark ettim. Minik kızım dışında...

"Geldim."

"Sonunda küçük hanım."

Haneul sandalyesine çıkıp oturdu. Ben de hemen tabağını doldurup yerime oturdum.

"Anne?"

"Efendim canım?"

"Bugün gitmesem olmazmı?"

"Her gün aynı konuyu tartışıyoruz ama Haneul. Ne konuşmuştuk? Kreşe gitmek zorundasın tatlım. Tembellik yok."

"Offf."

Gülümsedim. Daha sonra kapı çaldı. Kimseyi de beklemiyordum. Sabah sabah...

"Kim ki anne?"

"Sen devam et canım. Geliyorum hemen."

Yerimden kalkıp kapıya doğru adımladım. Kapıyı açtım ve gelen kişiye gülümsedim.

"Günaydın."

"Günaydın Yerin. Ufaklık nerede? Kalktı mı?"

"Kalktı. Kahvaltısını yapıyor. Geçsene."

Kapıyı biraz daha açtım ve geçmesi için yol verdim. İçeriye geçince ben de kapıyı kapattım ve beraber mutfağa doğru ilerledik. Haneul bize döndü ve yerinden kalkarak bize doğru daha doğrusu ona doğru koşmaya başladı.

"Yoongi!!"

"Minik farem!!!"

Yoongi oppa kollarını açıp Haneul'u kucağına aldı. Yanağına öpücük kondurdu.

"Neden geldin?"

Hızla kızıma döndüm ve hafiften kaşlarımı çattım.

"Haneul! Çok ayıp ama kızım."

Yoongi oppa güldü ve göz ucuyla bana baktı.

"Sorun değil."

Daha donra Haneul'e döndü ve gülümsemeye başladı.

"Ne o minik fare? Gelmeme sevinmedin mi yoksa?"

"Hayıy hayıy sevindim. Sadece meyak ettim."

"Seni okula götürmeye geldim. Hazırsan çıkalım mı?"

"Hazır hazır. Ben çantasını getireyim sen de montunu giydir."

Yoongi oppa kafasını sallayıp montu eline aldı. Ben de salondan çantasını alıp geri geldim.

"Diğeyleyi neyde peki?"

Yoongi oppa diz çöktü ve Haneul'un montunun önünü geçirmeye başladı. Bir yandan da kızımla sohbet ediyordu.

"Onlar akşam gelicekler."

"Peki."

Dizlerimin üzerine çöküp kollarımı açtım.

"Anneye öpücük."

Bana doğru geldi ve küçük kollarını boynuma sarıp yanağıma minik bir öpücük kondurdu. Ben de hemen karşılığını verdim.

"Seni seviyoyum anne. Hoşçakal."

"Ben de seni seviyorum tatlım."

Haneul koşarak çantasını Yoongi oppa'ya bırakıp evden çıktı. Yoongi oppa'ya dönüp gülümseyerek konuşmaya başladım.

"Akşam geliceksiniz değil mi?"

"Tabii ki de gelicez. Doğum günü kızıyla dans etmek için sıraya girmeliyim."

Bu dediğine ikimiz de güldük.

"Neyse. Çıkmalıyım. Akşama görüşürüz. Yardıma ihtiyacın olursa araman yeter."

"Trşekkürler. Akşama görüşürüz."

Yoongi oppa çıkınca kollarımı sıvadım ve etrafa bakınmaya başladım.

"Pekala Jung Yerin. Başla bakalım..."

İlk bölüm.... Umarım güzel şeyler olur.... Medya da Haneul... Çok şirin yaa....

NOT TODAY || TAERİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin