Arkadaşlar öncelikle sizden çok ama çok ama çok ama çok özür dilerim. Biliyorum iki aydan uzun süredir yazmıyordum ama hiç kontrol etmemiştim. Okuyan sayısının arttığından bile haberim yoktu. Ayrıca gidişatının nasıl olacağını düşünmekten yazamadım. Ama size çooooooooookkk teşekkür ederim. Bu hikaye benim için umutsuzdu ama birkaç yorum ve oy bile beni havalara uçurmaya yetti. Umarım bölümü beğenirsiniz. Artık sizi olabildiğince aksatmamaya çalışacağım.
İYİ OKUMALAAAAARRRR :):):) XXX
"Ne?"
Hareketim karşısında şaşkına dönmüştü. Konumumu bozmadan gözlerine bakmaya devam ettim.
"Lütfen gitme Niall, burada kal."
Niall şaşkınlıkla "Peki." dedi ve yanıma oturdu. Sonra benim gibi bacaklarını uzatıp sırtını yatağın başlığına dayadı. Ben de kafamı onun göğüsüne yasladım. Hayatımda hiçbir erkekle böyle bir pozisyonda yatmamıştım. Biz işimizi halleder ve siktir olup giderdik. Hatta hiç konuşmadığım kişiler bile olmuştur. Ama bu, bu farklıydı.
Niall bir eliyle elimi tuttu, diğer eliyle de saçlarımla oynamaya başladı. Bu bana çok farklı hissettiriyordu. Uzun zamandır hissetmediğim, hatta belki de hayatımda hiç hissetmediğim duyguları tattırıyodu vücuduma. Mesela şefkat, ya da sevgi, biraz da huzur. Evet, Niall bana huzurlu hissettiriyordu. Peki, huzur neydi? Hayatımda ilk kez tadına baktığım bu duyguya çok yabancıydım. Ben hiç huzurlu olmamıştım. Hep nefret dolu, sinirli, umursamazdım. Ama yanımdaki bu çocuk, birkaç dakikada 19 yılın bana vermediği şeyle tanıştırmıştı beni. Bu, inanılmaz.
Sessizliği ben bozdum.
"Niall?"
"Efendim."
"Farklı hissediyorum."
"Nasıl yani?"
"Bilmiyorum. Seninleyken çok da alışkın olmadığım duygular hissediyorum. Beni değiştiriyorsun Niall."
"Bu, iyi birşey mi?"
"Hiç bir fikrim yok. Ama, sanırım iyi birşey."
"Umarım öyledir bebeğim, umarım."
Bebeğim mi? Ben böyle şeylere alışkın değilim. Uzandı ve saçımı öptü. 'Huzurla' gözlerimi kapattım ve ruhumu uykunun güvenilir ellerine bıraktım.
............................................
"İtiraz istemiyorum. Konumuzu belirledim."
"Lanet olsun! Ne bok yersen ye! Artık siktiğim ödevi umrumda değil. İstediğini yaz Niall. Ben biraz bira kapıp geliyorum."
Sandalyeden kalkıp mutfağa yöneldim. Buzdolabından iki bira aldım ve tekrar odama gittim. Birini kağıda eğilip birşeyler karalayan Niall'a uzattım. Eliyle istemiyorum işareti yaptı. Omuz silkip yanına oturdum. Yazdıklarını okumaya başladım.
Aslında, fena yazmıyordu. Anlatımı, olayların gelişmesi vs gayet iyiydi.
"Güzel gidiyor. Seni hafife almışım sarışın."
"Teşekkürler. Ve bu arada, sarışın mı?"
"Evet. Kişisel birşey değil. Lakap takmayı severim. Genelde 'bok kafa' ya da 'sikik surat' gibi lakapları tercih ederim ama...
"
biramdan bir yudum aldım.
"...sen farklısın."
Biramı elimden alıp masaya koydu ve ellerini birleştirdi.
"N'apıyorsun?"
"Dinle, Ash. Seninle ilgili bazı hoş olmayan şeyler var."
