Üçüncü adımımda etrafa bakma şansım olmadan bana doğru hızla gelen dev yumruğu görüp eğildim. Doğrulduğumda bana arkası dönük olan yaratığı inceledim. Boyu yaklaşık üç katım falandı. Ten rengi griydi ve derisi çok sert gözüküyordu. Yumruğunu attığı kişiyi ise konuştuğunda fark ettim. "Bu kadar mı? Hah , senden daha iyisini beklerdim koca adam"
Yaratığın sinirle bağırması yeri titretirken çocuğa bir yumru daha savurdu. Kaçmaya çalışsa da çok hızlıydı. Sol tarafa savrulup yere düştü. Endişeyle yerdeki bedenine baktım. Fakat yaratığın yeni hedefi olduğumu fark etmem o yumruktan kaçmaya zamanımın yetmeyeceği kadar geçti. Korkuyla çığlık atıp refleks olarak elimi yüzümün önüne götürdüm. Bekledim. Ancak olduğum yerde birkaç saniye öyle durduktan sonra gözlerimi açacak cesareti bulabildim.
Yumruğu orada kalmıştı. Önünde ise sudan oluşan bir bariyer vardı. Ama birkaç defa yumruğunu aynı yere vurunca bariyer delindi. Koşarak ondan uzaklaştım. Arkamı döndüğümde bana doğru koşuyordu. Her adımında yerde bir sarsıntı oluşuyordu.
Elime bir ok aldım. Ama neresine atacağımı bilmiyordum. Derisine atarsam bir etki yaratacağını sanmıyordum. Aramızda ise metreler kalmıştı.
Kulak tırmalayıcı bir çığlık attığında ayaklarına baktım. Biraz önce savurduğu erkek dizinin altına iki kılıcını geçirmişti. Buldum! Hedef aldıktan sonra isabet ettireceğimi umarak oku bıraktım.
Çığlık atarken başını ellerinin arasına gömdü. Saniyeler içinde tekrar doğrulurken o çocuk sırtına tırmanmıştı. Kılıcını yaratığın boynuna geçirdi. Sarsıntı sebebiyle düşmemek için kulaklarına tutundu.
Ardından cebinden bir şırınga çıkardı ve boynunun soluna sapladı. Saniyeler içinde yaratık ortadan kaybolmuştu. Şaşkınlıkla bakarken çocuk ağzındaki kanı temizledi.
Bana döndüğünde önce beni süzdü , ardından alaycı bir ses tonuyla konuştu "Kızlarda ilk görüşte sersemletici bir etki bıraktığım doğrudur ama daha önce hiçbiri senin gibi bakmamıştı"
"Ne?...bi dakika...ne?!"
"Kalıp konuşmayı çok isterdim ama kurtarılması gereken melezler var "
Yüzünde bir sırıtmayla benimkiyle aynı olan küpü yere atıp sokakta bir kapı açılmasını sağladı. Gözlerimi devirip mırıldandım "Ergen"
Tam ileri doğru koşarken bir anda bağırdım "Bekle!"
"Ne var?"
Bıkkın bir ses tonuyla söylemişti ki burada bıkkın ses tonu kullanmaya hakkı olan birisi varsa o da bendim!
"Biz buraya bir melezi kurtarmak için gelmemiş miydik?"
"Bana da zaten hep sorunlular gelir. Evet buraya melezleri kötü kalpli canavarlardan kurtarmak için geldik"
İlk başta ağzının içinde gevelediklerini duyunca zaten sinirlenmiştim ama kreş çocuğuyla konuşurmuş gibi konuşunca iyice sinirlerim bozulmuştu.
"Katılıyorum, nasıl oluyorsa karşıma çıkan ilk kişi kendini birşey sanan ama IQ'su parmak sayısını geçmeyen melezin teki çıkıyor!Ama ben sakinliğimi koruyorum. Her neyse, kurtarmaya geldiğimiz melez nerede?"
İlk dediklerimde beni dinlemiyormuş gibiyken son söylediklerimle kaşları çatılmıştı. Gözleri sokakta gezinirken bende etrafıma baktım .
Yolun sol tarafındaki elektrik direğinin önünde duran çöp kutusundan bir ses gelince hızla kafamı o tarafa çevirdim ve dinledim. Saniyeler sonra o taraftan bir burun çekme sesi geldi. Hızla oraya doğru yürümeye başladım .Çöp kutusunun arkasına baktığımda yerde çökmüş ağlayan minik bir kız olduğunu gördüm. İlk başta beni fark etmedi. Orada olduğumu fark ettiğinde ise korkuyla geri çekildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez Tanrıça
FantasyAilesiz büyüyen Angel aniden götürüldüğü melez kampında yeni bir hayata başlıyor.Yeni bir aileye kavuşuyor.Kendini savunma eğitimi yanında güçlerini keşfederken, rüyalarında göremeyeceği güzellikler ve en kötü kabusundan daha kötü olaylarla karşılaş...