Bölüm 5 (Ayrılış)

167 22 6
                                    

Hava çok açıktı, yıldızlar çok güzel bir şekilde gözüküyordu, izlemeye ve hayallere dalmıştım..
-Acaba bigün bende yıldızlara dokunabilirmiydim?-

"Anne"
"Evet oğlum?"
"Sence uzaylılar varmı?"
"Bilmiyorum, belki vardır"

Annem bu konuda pek ilgili davranmıyordu.

"Bence var Anne, bence var."

Annem bişey demedi ve kalkıp içeri geçti bende yıldızları izlemeye devam ettim.

Saat 11.30 olmuştu ve yatmam gerekiyordu.

"Hadi oğlum uykuya"
"Hemen geliyorum anne"

Yıldızlara son kez bakıp içeriye geçtim ve yattım.

Saat 3.30,
Dışarıdan bir ses geliyordu.
Uçak sesine benziyordu, boşver diyip yattım ama ciddi bir sesti ve bitmek bilmiyordu.

-Bunu duyan tek benmiydim?-

Korkmaya başlamıştım, gözlerimi kapatım yorganıma sarıldım kafamı sola yatırıp uyumaya çalıştım ama odamda bi hareketlilik vardı ama ne olduğunu bilmiyodum, kafamı kaldırmayada korkuyordum ama yatağımın üstünde bir hareketlilik hissettim.

-Kahretsin, neydi acaba?-

Biraz daha tereddüt ettikten sonra kafamı çevirmeye karar verdim;

"Aman Allahım!"

Yeşil bişeydi, benim boyutlarımdaydı.

-Dostum, korkudan titriyodum-

Bilmediğim dilde bişeyler dedi.

"Efendim?"
"Who are you"

Ama bu cümleyi hatırlıyordum, İngilizce hocamız sormuştu.

"Asıl sen who are you?

-Bu neydi böyle-

"Beni anlıyormusun?"

Türkçe konuşmayı nereden öğrenmişti acaba?

"Evet şimdi anlıyorum, kimsin sen? Canımı yakmassın dimi?"

Şimdi hatırlamıştım, bir rehberde uzaylıların yeşil olabileceği yazıyordu.

"Ben Mack"

-Bi uzaylıyla konuşuyordum dostum Bir Uzaylıyla!-

Hala korkudan titriyordum.

"Mmm memnun oldum Mack"

Karnındaki bir şey durmadan yanıp sönüyordu.

"Bende memnun oldum Dünyalı"

"Nereden geldin? Evime nasıl girdin?"
"Mars'tan geldim, ve evinize girmek çok kolay oldu"

-Az önce Mars'mı dedi o?-

Şaşkın gözlerle mack'e bakıyordum.

"Mars'mı dedin sen?"

"Evet Dünyalı"

-Tanrım, bu bir rüyamı?-

"Peki evimize girmek neden bu kadar kolay oldu?"
"Kapı açıktı"

-Kapıyı ne zaman kilitlemeyi hatırladıkki?-

"Benden ne istiyorsun?"
"Sadece Dünyaya bir gezi yapmaya karar verdim ve buraya geldim, senin yanına"

"Neden ben"
"Uzayla ilgili şeyleri seviyorsun yanılmıyorsam?"
"Evet, seviyorum. Peki sen nerden biliyosun?"
"Dünyayı izleyebiliyoruz"
"Sapıkmısın yoksa?"
"Hayır tabikide, seni duş alırken izleyecek değilim"
"He iyi o zaman"
"Ama bu gece yıldızları izliyordun, hayallere kapılmış bir şekilde"
"Vay be, yıldızlar ilk defa bu kadar net görünüyordu ve bende bu gösteriyi kaçırmak istemedim"
"Evet bu gece yıldızlar daha güzel görünüyor"

Artık korkmuyordum, dost canlısı birine bezniyordu.

"Hey Mack, Mars'ta başka uzaylılarda varmı?
"Olmaz olurmu, Stan Amca, Steve Dayı, Büyükanne Juliet ...."

-Az önce bir uzaylının akrabalarını tek tek saymasını izledim galiba ben-

"Tamam Mack tamam akrabalarını anladım, peki hiç dostun yokmu?"

"Olmaz olurmu, David, Jonathan, Philip, Jackie....."

-Şimdide arkadaşlarının bitmesini bekledim, ne saydı be-

"Tamam mack anladım teşekkür ederim"
"Balkona çıkıp yıldızları izleyelimmi Dünyalı?"

İlk tereddüt ettim ama sonra tamam dedim ve balkona çıktık.

"Hey Dünya'lı bu yıldızlar neden bu kadar küçük?"
"Sen ne diyorsun? Bu en büyük halleri"
"Hadi be"
"Ciddiyim ben Dünyada yıldızlar böyle gözüküyor"
"Mars'tan yıldızlar daha büyük gözüküyordu" dedi çenesini sıvazlayarak.
"Onu bilemem, Marsa hiç gitmedimki"

Bi süre sessizlik olduktan sonra;

"Hey Dünyalı"
"Evet Mack?"
"Nasıl Türkçe konuştuğumu merak etmiyormusun?"

-Korkudan elim ayağım birbirine dolaşmıştı ve sormayı unutmuştum-

"Dostum tabikide merak ediyordum"

Karnındaki şeyi gösterdi.

"İşte bunun sayesinde, bu karşı tarafın konuştuğu dili algılıyor ve beynimde oluşturduğum cümleleri o dile çevirip dışarı vuruyor"

-Ağzım açık kalmıştı-

"Vay bee, Uzaylılar neler neler yapmış"
"Öyledir Dünya'lı öyledir" dedi Mack gülümseyerek.

"Uzaylı bir arkadaşımın olması güzel oldu Mack"
"Daha fazlasıyla tanışmak istermisin?"
"Ne"
"Seni Mars'a götürebilirim" demişti UFO'sunu göstererek.

-Bahçemizim sol tarafında UFO'mu vardı? Benmi yanlış görüyordum?-

"Sen ciddimisin?"
"Evet, öyleyim"

Kaskatı kesilmiştim, ne desem bilemiyodum, işin ucunda Marsa gitmek vardı dostum Mars bu MARS.
Gitmem gerekiyor gibi hissediyordum ama ya ailem ne olacaktı? Peki ya Heily? Kafam çok karıştı dostum.

"Peki ya Heily ne olacak Mack"
"Heily kim?"
"Yan komşumuz"
"Birileri aşık olmuş galiba" dedi Mack gülerek.
Bende gülerek karşılık verdim.
"Ah evet sanırım"
"Ama Mars'ı ne kadar çok sevdiğini hatırla Dünya'lı"

-Kahretsin Heily'yide Çok Seviyordum.-

"Bilemiyorum Mack"
"Bi süre sonra geri geleceksin Dünya'lı, bu şansı kaçırma"

-Haklıydı-

"Peki Mack, Uzay gemisini hazırla, almam gereken şeyler var."
"Dışarda seni bekliyor olacağım Dünya'lı"

Hala inanamıyordum, ben şimdi Mars'amı gidecektim? Bi yandan heyecanlı bi yandan da korkuluydum,
-Keşke Heily'de gelseydi, onu çok özleyeceğim.-
Heily'ye bir not hazırlayıp uzay gemisine koydum, bu sayede sadece o görecekti.
Dışarıya sessizce çıkıp UFO'ya doğru gittim;

"Geldim Mack"
"İçeri gir Dünya'lı, Ufo'yu seveceksin"

-UFO'lar ne zaman sevilmediki?-

İçerisi beklediğim kadar büyük değildi ama yinede 5 - 6 kişinin sığabileceği kadardı.

"Hey Mack burda kaç tane tuş var"
"256 tane Dünya'lı"

-Az önce 256 mı dedi o?-

"Hepsinin ne işe yaradığını biliyosun umarım"
"Tabikide evet Dünya'lı, şimdi arkana yaslan ve emniyet kemerini tak"
"Takarım tabi Mack"

UFO hafiften havalanmaya başladı
-bense hala titriyordum-

"Umarım düşürmessin Mack"
"Çok komiksin Dünya'lı" dedi Mack gülümseyerek.
"Biliyorum Mack"

Artık havadaydık evimiz gittikçe uzaklaşıyordu, Son kez Heily'nin evine baktım.

-Acaba Ben Olmadan Ne Yapacaktı?-

MarslıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin