BÖLÜM 4= Asla! Asla!

306 6 0
                                    

Multimedya Mustafa...

Asya ne olduğunu anlamadan açık kapıdan içeriye girdi avluda kimse yoktu. Bu iki aile o kadar yakındılar ki bir ev gibi, Asya da bu samimiyete dayanarak hiç çekinmeden eve girdi. Nalan mutfakta bir şeyler hazırlıyordu, kendini o kadar kaptırmıştı ki Asya'nın geldiğini bile farketmemişti.

Asya da bunu anlamış sesini çıkartmadan arkadan Nalan'a sarılmıştı. Nalan Asya'nın ani hareketiyle korkup sıçramış, aynı zaman da küçük denmicek bir çığlık atmıştı. Asya Nalan'ın bu tepkisine çok gülmüştü. Nalan baş parmağını üst dişlerine götürüp bastırarak kafasını hafif geriye atıp konuştu.

"Allah canını adamsın kız ödümü kopardın. Az daha gelin olmadan ölüyordum"

Deyip kıkırdadı. Bir elide hala hızla atan kalbi üzerindeydi.

"Sen ölmezsin ölmezsin dokuz canlısın "

Deyip arkadaşına sarıldı. Nalan da ona karşılık verdi. İste onlarda böyle arkadaşlardı.

Nalan'la Asya biraz büyüklerin yanında oturup yukarı Nalan'ın odasına çıkmışlardı. Yukarı çıkarken "sana çok ğüzel birşey söylicem"deyıp meraklandırmıştı Asya'yı. Nalan çok sevinçli aynı zaman da heyecanlıydı acaba Asya ne dicekti inşallah kabul eder diye geçirdi içinden.

Asya fark etti arkadaşının heyecanını "hadi bakalım" dedi içinden.

Aslında bu iki genç kız daha onyedi yaşındaydılar. İkısı de reşit değildi daha ama yaş sayı kavramı biraz farklıydı. Tam evlenme çağindaydılar oralara göre. Zaten Nalan nişanlıydı, Asya'nın ise zamanı gelmişti.

Nalan ve Asya tam odaya girecekken, Eyşan okuldan gelmiş onları görüp yanlarına koşmuştu.

Eyşan Nalan dan bir yaş kücük lise üç ögrencisi kız kardeşiydi.

Eyşan, Mustafa amcasının desteğiyle okula zorla gitmeyi ailesine kabul ettirmiş seçilmiş insanlardan biriyi.

Evet seçimiş... Oralarda kız çocukları okutulmaz ya tarlaya işe gönderilir yada evde koca bekletilirdi. Çok nadirdir oralar da okula giden kız. Gidenlerde secilmis ilan edilir, dille söylenmese de öyle bakar gözler..

Mustafa amcası hep arkasındaydı abisine bile kafa tutmuştu Eyşa' nı okula yollamak için. Yine amcası yön verecekti hayatına ama bu sefer o kadar şanslı olmaya bilirdi Eyşan..

Eyşan Asya'yı görür görmez hemen koşarak boynuna sarıldı. Araların da bir yaş vardı ve Eyşan asla abla demezdı onlara hem Nalan'a hem Asya'ya. Eyşan da en az ablası kadar severdi Asya'yı. En az onlar kadar yakın dostlar dı.

"Hoşgelmişsen Asya xanım. Hangi rüzgar attı sizi buralara,"

Eyşan şiveli şiveli takıliyordu arkadaşina, aslında biraz da sitemliydi ona uzun zamandı arayıp sormuyor gelmiyordu. Eyşan okul yüzünden hiç bir yere çıkamıyordu.

"Ay Eyşan xanım bana diyene bak! beni yine arada bir olsa da atıyor rüzgar ya siz, ben gelmezsem adımı bile unutursunuz"

Asya da arkadaşının şiveli sorusuna aynı dilde cevap verdi. Iki arkadaş atışıp gülüsürken

"De hadi yeter oyanlanmayın içerı girin de orada konuşun"

Diye araya girdi Nalan. Nalan orada sabırsızlıktan gebermek üzereydi ama bu iki kız makara peşindeydi

"tamam taman abila! Ben üzerimi değişıp geliyorum siz geçin"

Deyip yanlarından ayrildi Eyşan . Ablasına hep "abila" diye takılirdı. Çünķü Nalan hiç sevmezdi o lafı. Nalan o gidince Asya'ya dönüp

SAVAŞ VE AŞK (BERDEL) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin