Zıt Kutuplar

kaybolduk

Gökhan'ın Ağzından;

Etrafı biraz toparlayıp bir sigara içtikten sonra çadıra gittim Kumsal uyumuştu ne kadar tatlı uyuyordu.
Keşke sen farklı olsan diğerleri gibi olmasan sana güvenip geçmişimi anlattım ama içimden bir ses diğerleri gibiymişsin gibime geliyor inşallah öyle değilsindir Kumsal dış görünüşün gibi içinde güzeldir umarım..

İçimden geçenler bunlardı çünkü gerçekten korkuyordum uzun zamandır birine güvenmemiştim.
Ben ilk defa baya 12 yıldır uyuyamıyordum ama Kumsal'ın yanında uyumuştum hem de çok rahat bir şekilde nedenini bilmiyorum aşık falan değildim ee sevmiyordum da ama ona güveniyorum ve yanında uyuyabiliyorum bu çok tuhaftı ve sinirlerim bozulmaya başlamıştı.

Kumsal'ı izliyordum gözlerini açtı bana baktı ifadesiz bir şekilde bakıyordu sonra gülümsedi ve;

-Saat kaç?
-16:05
-Hım o kadar çok uyudum mu ben yaa!!
-Evet çok uykucusun
-Neyse ya ne zaman çıkacaz?
-20:00'da falan
-Hım yolda da uyurum iyi olur hem
-Aklın fikrin uyku ya
-Ee napıcaz?
-Bilmiyorum ben çok yorgunum senide uyurken görünce uykum geldi uyuycam ben.
-Peki

Diyip kalkıyordu ki kolundan tuttum;

-Kumsal gitme!
-Ne?
-Gitme diyorum sarılarak uyuyalım.

Ne demiştim lan ben şimdi yanlış anlayacak;

-Şeyy yani yanlış anlama sadece iyi oluyo öyle birine sarılarak uyumak sana özel değil yani ama burada senden başka kimse olmadığına göre sana sarılacam.

Nasıl yalancı biri oldum ben ya.

-Tamam Gökhan sus ve uyu gitmiyorum biyere.

-Tamam.

Sanırım onu üzmüştüm ama yanlış anlamasını istemiyordum.

Kollarımı beline doladım ve rahat bir uyku uyudum kalktığımda saat 20.30'du ve kumsal saçımla oynuyordu ben gözlerimi açınca ellerini çekmişti bende bozuntuya vermedim evet onu bozmak hoşuma gidiyordu ama geç kalmıştık uykulu uykulu Kumsal'a döndüm ve;

-Geç kaldık hadi kalk gidelim
-Saat kaçki?
-20.30
-Neee😱 o kadar oldu mu ya
-Olmuş demek ki
-Peki hadi gidelim o zaman
-Dur dur buraları kim toplayacak
-Sen
-Kumsal asabımı bozma da gel topla ben de yardım ederim
-Banane ya uyumak isteyen sensin sen topla
-Kumsaaaall!!!
-Ay tamam ne bağırıyon düzgün söylesen anlarız
-Düzgün söyleyince anlamıyon ki
-Kim ben mi
-Evet sen
-Sen uyurken kafana bir şey mi düştü ama düşseydi ben de fark ederdim ya git başımdan nasıl bir şeysin sen ya
-Şuna bak be hem suçlu hem güçlü
-Ya tamam git ben toplarım
-Dışarıdaki çöpleri topla ben dışarıyı topladım sadece çöpler kaldı git topla burayı ben toplarım
-Ben burayı toplarım sen git çöpleri topla
-Kumsaaaall!!!!👿
-Ne bağırıyon be ruh hastası tamam gidiyorum

Kumsal benim inadıma kaplumbağa gibi yürüyordu tekrar bağırdım;

-Kumsall!!

Sıçradı ve gitti gülmemek için kendimi zor tuttum sonra ben topladım ve dışarı çıktım hepsini toplayıp çöpleri konteynera atmıştı;

-Aferin toplamışsın.
-Hıhı hadi gidelim.

Biraz tuhaf davranıyordu ama fazla takmadım arabaya binip yola çıktık uykuluydum ama arabayı sürebilirdim 1 saattir yoldaydık eni sonu Kumsal;

-Dönüp dolaşıp bu direğin yanına geliyoruz yeter bence
-kes sesini işime karışma kumsal
-Kaybolduk
-Ne kaybolması ne saçmalıyorsun sus hepsi senin yüzünden oldu zaten biraz sussan kafam karışmayacaktı
-Ne yani ben mi yaptım yanlış yoldan geldik işte

İyice sinirlenmiştim arabayı frenledim çok sert durdum kumsal sarstı biraz sonra bana sinirli bir bakış attı ben de;

-Kesicek misin sesini?
-Ben çok konuşmuyorum
-Ya kes sesini ya da seni indiririm arabadan
-Yapamazsın
-Bence benimle iddalaşma bücür.
-Yapamazsın
-Tamam şimdi görürsün.

Arabadan indim kumsalın kapısına geldim arabanın yanına gidip açtım kapıyı ve Kumsal'a;

-İn arabadan
-İnmiyorum
-Kumsal benimle inatlaşma in arabadan!
-İnmiyorum dedim!
-Tamam sen bilirsin ben indiririm!

Kumsal'ın kolundan tutup aşağı indirdim çok acıtmış olmalıyım ki bağırdı ve gözleri doldu.

-Ne yapıyorsun be hayvan!!
-Sendin benimle inatlaşan!

Kumsal'ın ayağı kaynıyordu jilet iziydi;

-Kumsal ayağına noldu??
-Çöplerden birinde jilet varmış onu taşırken poşeti yırtıp ayağımı kesti.
-Yanıyor mu?
-Evet biraz
-Gel bakalım çok mu derin, oturduğun yere otur
-Ya sen gerçekten ruh hastasısın ya!
-Kumsal asabımı bozma benim gel

Diyip kolundan tuttum arabaya oturttum.
Jilet izi bacağında yarım kalp gibi bir iz bırakmıştı. Cebimdeki jileti çıkardım onun sağ ayağıydı bende sol ayağıma yarım kalp yaptım çizimim iyi olduğu için aynı boyutta yapmıştım Kumsal bana gözlerini pörtletip bakıyordu;

-Napiyosun sen
-Dur sakin ol bişey yok sadece canım istedi o kadar.

Tabiki yalandı yine ihtiyacım vardı daha doğrusu tuhaf bir histi içimdeki aşk değildi ama buna emindim yine de yapmıştım işte.

Kumsal;

-Delisin sen
-Hadi gidelim.

Diyip arabaya bindim;

-Navigasyonu aç da eve gidelim
-Hani biliyordun yolu?
-Kumsal benimle uğraşma hadi bikerede dediğim şeyi ikiletmeden yap ya
-Tamam peki kızma

Navigasyonu açtı ve bende yola koyuldum ama navigasyonda yolu farklı gösteriyordu 1 buçuk saat sonra baktım daha ne kadar yolumuz var diye baktığımda kumsal yanlışlıkla Antalya yazmış yani Antalya'ya gidiyorduk!!

Kumsal uyumuştu bende aslında biraz tatil iyi gelebilir diye düşündüm ve çaktırmadan navigasyonu yerine koydum. Yaklaşık 4 saatimiz vardı ama ben 3 buçuk saatte orada olurdum.

2 saat sonra Antalya'daydık ve kumsal gözlerini yeni yeni açıyordu.

Denizi görünce gözlerini pörtletti ve gözlerini ovaladı rüyadamıyım diye kontrol etmek için sonra bana baktı.

Kumsal;

-Neredeyiz biz?
-Sen navigasyona Ankara yerine Antalya yazmışsın bende uykulu olduğum için fark etmemişim Antalya'ya gelmişiz yani
-Nasıl ya!!
-Baya
-Saat baya geç oldu o yüzden burada bir otel bulup kalmamız lazım.
-Ama benim eve gitmem lazım
-Bu saatte otobüs bulamazsın ben değilim yoruldum arabayı kullanamam.
-Off peki o zaman Burağ'ı arayıp haber verim de annemi idare etsin.
-Peki

Kumsal Burağ'ı aradı bende o zamana kadar buraya en yakın oteli buldum.

Kumsal'ın Ağzından;

Uyandığımda şaşkına dönmüştüm çünkü Antalya'daydık ve benim yüzümden olduğu için de bişey diyemiyordum.

Hemen Burağ'ı aradım;

-Alo Burak
-Efendim kızım ya bu saatte ne var!!
-Ya şey
-Ney
-Ben Antalya'dayım ve sanırım benim yüzümden oldu o yüzden biz Gökhan ile Antalya'dayız annemi idare edebilirmisin? Yarın haber veririm ben sana bugün burada kalmak zorundayız
-Nee! Ne Antalya'sı kızım!!
-Anlattım işte sen annemi idare edebilirmisin?
-Off peki tamam gelince ayrıntılı anlat lütfen başımın belası!
-Hadi canım kardeşim benim
-bb
-Bb

Neyse ki annemi Burak idare edecekti şimdi delirmiştir.

Gökhan çoktan bir otel bulmuştu bile beraber otele doğru gittik.
Otelde sadece bir oda kalmıştı bizde çok yorgunduk mecburen kabul etmek zorunda kaldık.

Diğer bölüme geçebilirsiniz...