Evet şuan Fransa'dayim annem ile hergün konuşuyorum. Hayalimdeki meslek için buradayım. Moda tasarımcısı olmak için buraya geldim. Tabi sadece bu değil . Kimi sordunuz anladım. Koca gozlumden haber yok. Yani o pis ten . Beni bıraktı . Neden bilmiyorum . Ama o da sanırım yurt dışında . Her neyse. Şu an Fransa'dayim . Daha çok İngilizce konuşuluyor . Bu iyi birşey . İngilizcem baya iyidir. Burada bir ev tuttuk . Yani bir arkadaş edindim onunla ismi Duygu . O da Türk ama 5 yıldan fazladır burada yaşıyor . Saçları beline kadar kumral . Gözleri de kahverengi . Şu an iyi anlaşıyoruz . Bir yabancıya göre Türk biriyle ev arkadaşı olmak daha mantıklı. Burayı keşfetmek için dışarı çıktım . Üstümde siyah bir şort,beyaz bir t-shirt ve belime bağladığım beyaz siyah kareli bir gömlek vardı . Her zamanki gibi yürürken birden kendimi yerde buldum . Karşımda kitapları dağılmış bir çocuk bana baktı ve
Pardon , iyi misiniz?
Evet siz iyi misizniz ?
İyiyim kusura bakmayın biraz dalgindim.
Bir dakika sen Türkçe konuşuyorsun .
Evet ben Mert
Aaa çok sevindim bir Türk görmek güzel. Ben Masal
Mert uzun boylu siyah saçlı ama siyah saclarina göre gözleri deniz mavisiydi. Özgür den sonra yine renkli gözlü bir erkek ile tanışmıştım . Bana baktı ve
Bir kahve içer misiniz?
Olur bende bir kafeye gidecektim şimdi.
Süper buyrun lütfen . Bu arada gözlerin çok güzel .
Utanarak
Seninki gibi mavi değil ama teşekkür ederim
Benim en sevdiğim renk yeşil ve senin gözlerinde çok güzel bir yeşil .
Teşekkür ederim.
İlerledik ve bir kafeye girdik ben önden o arkadan cam kenarında bir masaya oturduk...
