Bir kelime deseydin anlardım da
Bir cümle hissettirdi bana acını.
Yaktı beni.⚫
Odamın önüne geçip etrafa yeniden göz attım.Burası gerçekten berbat bir yer ve ben burda durmak istemiyorum.Eğer bu olayın içinde kredi kartlarım ve arabam olmasa asla kabul etmezdim.
Yeni fakirhaneme hoşgeldim..
Odamı sade bir anahtar ile açıp,bir adım attım.Sıradan,duvarlar beyaz ve sıradan bir (tek) kişilik bir yatak.
Eski odama göre burası biraz (baya) sıradan.
Moralimi bozmadan valizimi yatağın başında duran komidinin yanına koydum.
Telefonumun çalışıyla cebimden çıkarıp kimin aradığına baktım.Süper !!
- Ne oldu Sinan ?
-Lan oğlum,sizin eve gittim baban dedi ki 'o artık yok' neler oluyor ?
-Pislik,beni yatılı bir okula yazdırdı.
-Bu adamın amacı ne böyle ?
-Götlük işte,onu boşver de ben burda ne yapıcam.Görsen varya tam bir varoş okulu
-Bilmez miyim ?! Peki ne olucak ?
-Eğer bu okuldan ayrılırsam herşeyimi alıcakmış maalesef şuanlık buradayım
-Şuanlık derken
-Biraz sakinleşirse üç-beş masum köpek taklidi yapar geri dönerim hayatıma
-Doğal davranıcaksın yani
-Mal
-Neyse Varoş Ali hadi sana bay
-Emin ol ki burdan çıkınca seni bir güzel dövücem.
Telefonu kulağımdan uzaklaştırıp cebime yerleştirdiğim anda kapı ani bir şekilde açıldı.Sanki dışarıda savaş varmış ve bir tek benim odam güvenliymiş gibi açıldı.Kapının duvara çarpış sesinden de anlaşılıyordu zaten.
İçeriye ilk olarak suratını pek göremesem de benim boylarımda, boyuna uygun bir fizikte bir kız girmişti.Sonradan geriye uzun kahverengi olan saçlarını savurdu.Beni farketmesi 10 saniyesini aldı.İnsan ben hayalet miyim diye düşünebiliyor şu anda.
"Sen kimsin ?"dedi.
Yuvarlak surat şekli ve kocaman ilginç olucak ama yıldız kadar parlak gözleri vardı.İnsanın iki defa bakmasını gerektiren bir kız olarak gözüküyordu.Güzelliğine bir şey diyemesem bile konuşması soğuk ve sertti.
"Ali Güngör.Burası da benim odam"
"Yeni süt"diyip kıkırdamaya başladı.Ona ne kadar anlamadığımı belli etsemde o pek saf olmayan gülümsemeyi yapıyordu.Sanki ben palyaçoyum o da benim izleyen küçük bir kızdı.Bu kadar komiksem en kısa zamanda palyoçuluk yapmaya başlayabilirim.
Tabiki saçmalıyorum.
Sahteden bir öksürük ile yine o ciddi ortama döndük.Bu kız benle dalga mı geçiyordu acaba ?
"Öhöm afedersin"diyip cebinden çıkarıp uzattı elini "bende Selin Sertan"dedi.Uzattığı ele karşılık elimle elini narin bir şekilde sıktım.Hafif anlamsız bir gülümseme yapıp 'benim odamda ne işin var' bakışı attım fakat hiç cevap vereceği yok gibiydi.
"Neyse Aliş ben seni ilk günden sıkmıyım"diyip çıktı odadan.Bu sefer kapıyı daha nazik kapatması kulağımın bir kez daha işkence çekmesini engelledi.Ne garip insanlar var diyerek oturdum fazla(epey) büyük olmayan yatağıma.
Yorgun olmadığım halde iyi bir uykuya vücudumun belki de ihtiyacı vardır düşüncesiyle uzandım.Uyuyamıyordum.Bunların birçok sebebi var diyebiliriz.Bunlar;
1-Önceki yatağım daha rahat ve yumuşak bu ise çivili yataktan daha beter (kanıtlanmıştır)
2-Bu aralar gördüğüm kabuslar yüzünden uyumak istemem.
3-İçerideki güneşi %100 geçiren pazarda 19.90'a satılan perde.
4-Uykum varsa bile buranın bana çok küçük gelmesi (benim odam daha büyüktü)Kısaca uyuyamıyorum.
En azından bazı varoş tipleri görüp dalga geçmek gibi birşey yapabilirim.Aslında ilginç ama gerçek olan bir şey var o da şuan kimseyle uğraşamamak sadece şurdan çıkıp bizim mekana gitmek.
Fakat Haluk Bey ilk gün çıkmamam konusunda beni bebekmişim gibi tembihlediği için al sana çifte can sıkıntısı.Odamdan çıkıp kapıyı kilitledim.Koridorda pek fazla kişi yoktu desem saçma olur çünkü kimse yok..
Elimde telefonum ile yürümeye devam ettim.Büyük bir ihtimalle ayağımız kopsun diye yapılan bu koridorun sonlarına doğru daha başında olduğumuzu anlıyorduk.Telefonuma gelen bazı mesajlara göz atarken ani bir darbeyle telefonum yere fırladı.
"Ohaa be !"diyip bana hayvan gibi çarpan kişiye döndürdüm boynumu.Karşımda benim yaşlarımda sarışın bir tip vardı.Olay çıkaracak bir tip gibi durmuyordu.
"Ah afedersin"diyip telefonumu yerden aldı.Gayet nazik ve iyi birisine benzediği için yaptığım hareketten utanarak "asıl sen afedersin bir anlık öfkeyle bağırdım"
Telefonumu elime alıp elimle saçlarımı geriye savurdum.
"Önemli değil,ben biraz sert çarptım"diyip hafif bir tebessümle devam etti "sen yenisin galiba"dedi.Başımı iki tarafa sallayıp "doğrudur"diye karşılıklı sırıttık.
"Ben Koray Karduman"
Soyadı ne kadar değişik olsa da bu çocuk hoşuma gitmişti.
"Ali Güngör"dedim o sevimli sırıtışımla demek burada normal birisi varmış.Biz birbirimize mal mal sırıtırken yanımıza bir kız geldi.Aynı bu çocuk gibi o da sarışındı fakat yeşil gözleri onu pek masum göstermiyordu.
"Nerde kaldın sen ?"diye ciyakladı gür olan sesiyle.Koray ölücekmiş ve son toprağını üzerine ben atacakmışım gibi bana bakıp yeşil gözlü kıza döndü.Sonunda beni farketti 'hayalet miyim lan ben ??
"Burdayım işte Pelin geliyordum bende"
Yine bana yokmuşum gibi bakış attı tanımadığım kız.
Bu kadar mı küçüğüm ben kimse beni görmüyor mu ? Biri kapıma dalar görmez,biri çarpar görmez,diğeri görür ama görmez taklidi yapar.Ne sikik bir iştir bu !"Hadi geç kalma yoksa müdür fişimizi çeker"diyip uzaklaştı yanımızdan.Koray derin bir nefes verip "ahh şu kızlar"diyip sırıttı.Bende karşılık olarak gülüp "bilmez miyim ?"dedim.Elimi omzuna koyup hafif vurdum.
"Kolay gelsin"diyip uzaklaştım.İlk günden kendime bir arkadaş bulmuştum galiba.Belki de sadece öylesine bilmiyorum ama burası gerçekten çok değişik.İnsanların bakışları bile değişik sana karşı.Umursamasam bile zarar gelmez ne de olsa ben buraya ait değilim.Sadece kısa süreli bir misafir olarak buradayım umarım babam beni alır buradan.
Alır yaa !!
Neden almasın ki ?
Almaz mı yoksa !
Bol yeşillikle dolu olan ancak özensiz bir şekilde olan bahçeye ulaşmam ile bayıcı bir havayla karşılaştım.Kenarda kavga eden iki kişi vardı diğerleri ise 'ayıranı ben döverim'diye bağırıp duruyordu.Ne kadar da saçma insanlar varmış çevremizde.
Götüme bile takmadan bahçenin sessiz olan bir yerini bulmaya çalıştım.Bahçenin en arka kısmına gittiğimde yerde bir örtü vardı.Birkaç tane de yastık falan filan
Güzel bir yere benziyordu.Ön taraftaki seslerin gelemeyeceği kadar sessizdi.
Neden sadece 1 saat buranın keyfini çıkar mıyım ki ?Yerde olan uzun örtünün üzerine oturup sessizliğin tadını çıkarmaya başladım.Yanımda daha sonradan farkettiğim bir defter vardı.Sanki özel bir yazı defteri gibi gözüken bu defterin sadece son sayfasına göz atabildim.
Orda yazan şey okuyup içten içe acı çeken birisinin kelimelerini hissettim.Bir boşlukta bulunan ışığa gidip de hala karanlıkta kalan biri gibiydi.Sanki bir yazarın dilinden söylenmiş gibiydi.
Ne tür duygularla yazıldı bilmiyorum ama
içten insanı etkiliyordu."Öldürmeyen ruhun,ölen bedenden farkı yoktur"
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANLIŞ SULARDA ...⁉
FanfictionALİ GÜNGÖR ; Güyâ o saçma insanların durumunu anlamayan ben bencilmişim. Babam'ın saçma düşünceleri demek isterdim. Fakat bu saçmalık yüzünden. Yeni fakirhaneme geldim. Lanet ! SELİN SERTAN; Okulun efso kızı olarak en iyi yaptığım şey kız yolmak ols...